"Modern Denemeler 3: Peçesi Açılan Modernizm / Tarihleri Örgülemek"
20. yüzyıl Avrupa'sının en karanlık ve talihsiz dönemi ile genç Türkiye Cumhuriyeti'nde kurumların oluşumu arasında kritik bir ilişki bulunmaktadır. Faşizmin, siyasi görüşleri ve Yahudi olmaları nedeniyle yerinden yurdundan ettiği çok sayıda mimar, şehir plancısı, akademisyen, müzisyen, sanatçı ve doktor, o dönemde ehliyet sahibi uzmanlara ihtiyaç duyan Türkiye'ye sığınarak kalıcı kurumlar biçimlemişlerdir.
Bu uzmanlardan biri de, Gülsün Karamustafa'nın ilk kez 2010'da Viyana'da gösterdiği "Modernity Unveiled / Interweaving Histories" (Peçesi Açılan Modernizm/ Tarihleri Örgülemek) adlı enstalasyonuna konu olan Avusturyalı ilk kadın mimar Margarete Schütte-Lihotzky'dir.
1920'lerde, modern mimarlığın kurucularından Adolf Loos'un yanı sıra efsanevi mimar ve şehir plancısı Ernst May ile çalışan Schütte-Lihotzky, özellikle ankastre mutfak prototipi Frankfurt Mutfağı ile tanınmıştı. 1930'larda kendisi gibi mimar ve sosyalist olan eşi ile SSCB'de toplu konutlar tasarlamış; Stalin-Hitler kıskacından kaçan çift, Alman meslektaşları Bruno Taut'un davetiyle 1938'de Türkiye'ye sığınmıştı.
Karamustafa'nın enstalasyonu, büyük ekonomik buhranın etkisiyle, sosyal ve ekonomik gelişmenin kırsaldan başlayacağı yeni bir düzen oluşturmak üzere birçok ülkede yapılan çalışmalara koşut olan "Köy Enstitüleri" ve Schütte-Lihotzky'nin Anadolu için tasarladığı ilkokul prototipleri üzerine şekilleniyor. Enstalasyon, prototiplerden birinin ölçeklerini değerlendirmesi ve inşaat kalaslarını çağrıştıran ahşap strüktürünün sökülüp birleştirilebilir olması ile Schütte-Lihotzky'ye bağlanır. Zamanın Türkiye'sinin apayrı bir seferberlik, bir kolektivite düşünü taşıyan fotoğrafları da birer tuğla gibi strüktüre giydiriliyor.
SALT'ın "Modern Denemeler" serisinin üçüncü denemesi olan sergiye, projeyi temellendiren bir de yayın eşlik ediyor.
Augarten Contemporary'de Gülsün Karamustafa söyleşisi (Tanzimat, 21 Ocak-16 Mayıs 2010)