Çevreyi ve gökyüzünü yansıtan dış cephe, kamufle bir sığınak yaratıyor.
İsveçli mimarlık pratiği Tham & Videgård Arkitekter'in, çocukluk hayallerimizi süsleyen 'ağaç ev' imgesini, çekici bir otele dönüştürdüğü "Mirrorcube" (Küp ayna) projesi, değme illüzyonistlere taş çıkartacak görünümde... Öyle ki insanın aklına ister istemez, o bildik çocuk şarkısının yeni bir uyarlamasını getiriyor.
Brittas Pensionat, Britta Lindvall ve Kent Lindvall adlı girişimclerin, kamp ortamında akıllarına düşen "Treehotel" (Ağaç otel) projesi, üç yıl içinde olgunlaştı ve 2010 itibariyle dört farklı ağaç otel modülü ile bir adet ağaç sauna kullanıma açıldı. Yine farklı konseptlerde geliştirilen iki yeni modül de yolda...
Luleå nehri kıyısındaki küçük İsveç kasabası Harads'ı çevreleyen ormanda, 2010 yılında hayata geçirilen "Treehotel"ler, dört farklı mimar tarafından tasarlandı. Her biri farklı planlara sahip olan ağaç otellerden önümüzdeki 5 yıl boyunca 20 adet daha yapılması planlanıyor. Yaban hayatı ve ekoturizme odaklanan ağaç oteller ziyeretçiye, İsveç'in bakir doğasını deneyimleme fırsatı sunuyor.
Kulübeye, yandaki ağaca bağlı ip köprü ile ulaşılıyor
Ağaç otellerden her biri 2 ila 4 misafiri ağırlayabilecek şekilde tasarlandı. Bunların arasında, görsel anlamda en dikkat çekici olan ise, ormanın ve gökyüzünün gün içindeki farklı yansımalarına göre görünümü sürekli değişen "Mirrorcube" (Küp-ayna). Bir anda tamamen gözden kaybolabilen Mirrocube, güneşin bulutların ardından sıyrılması ile tekrar görünürlük kazanıyor. Yedi penceresi ile içeriyi günışığı ile dolduran modül, aynı zamanda esrarengiz bir mahremiyet sunuyor.
Yansıtıcı cephe nedeniyle kuşların yapıya çarpmasını önlemek amacıyla camlar, saydam morötesi bir foya ile kaplandı
The Mirrorcube (Küp-ayna)
Proje: Tham & Videgård Architects | Bolle Tham ve Martin Videgård
Yardımcı mimarlar: Andreas Helgesson och Julia Gudiel.
Kapasite: Bir adet ikiz yatak
Hafif alüminyum strüktürü ile ağaç gövdesinin etrafını saran bu mütevazı turist barınağı, 4x4x4 metre ebadında ayna kaplı bir kutudan müteşekkil. Yerden 4 metre yüksekte yer alan Mirrorcube ağaca, neredeyse fark edilemeyecek şekilde iliştirilmiş. İki kişinin kalacağı şekilde donatılan ağaç eve ip merdiven ya da ip köprü ile erişilebiliyor.
Yapımına 2008 yılında başlanan proje, Temmuz 2010'da kapılarını ziyarteçilere açtı.
Otelin içerdiği donatılar iki kişilik kullanım düşünülerek seçildi: ikiz yatak, küçük bir banyo, oturma odası ve çatı terası
Financial Times yazarı Clare MacCarthy, Mirrorcube'da geçirdiği deneyimi şöyle aktarıyor:
"Dünyadaki pek çok otel ziyarteçilerine doğaya yakın olma imkanı sunuyor, fakat İsveç Laponya ormanlarındaki bu örnek onlara adeta doğanınn içinde kaybolma imkanı sunuyor. Saat sabahın üçü ve uyumaktansa, erken sabah güneşinin, yerden dört metre yükseklikteki süitimi çevreleyen dallarda süzülüşünü seyrediyorum. Dış mekandan tamamen soyutlanmış durumdayım ve küp, zemin seviyesinden neredeyse görünmüyor. Sarhoş edici bir sessizlik hakim."
İçmekanın tamamı kontrplaktan üretilirken; pencereler 360 derecelik bir görüş imkanı sağlıyor.
Ağaç ev fikri her ne kadar "hippivari" çağrışımlar yapsa da, bu stil sahibi örneklerin pek de öyle halk dostu olduğu söylenemez. İsveç orman havası almak isteyenlerin, bir gecelik konaklama için 300 Pound'un üzerinde bir tutarı gözden çıkarmaları gerekiyor. Gün içinde Stokholm'den Luleå Havalimanı'na çok sayıda sefer gerçekleştiriliyor. Havalimanından ağaç evlere varış ise, araba ile yaklaşık bir saat sürüyor.
Diğer ağaç otel projeleri; "The Bird's Nest", "The Blue Cone", "The Tree Sauna" ile uygulama aşamasındaki "The UFO" ve "A Room with a View" için lütfen ilerleyiniz.