Nil Yalter 'Kayıt Dışı' Sergisiyle Arter'de

mimarizm.com / 28 Eylül 2016
Arter, 14 Ekim 2016 - 15 Ocak 2017 tarihleri arasında Nil Yalter’in Türkiye’de bugüne kadar gerçekleşen en kapsamlı sergisine ev sahipliği yapıyor.

Nil Yalter Harem 1979 Siyah Beyaz video 42’

Küratörlüğünü Eda Berkmen’in yaptığı “Kayıt Dışı” başlıklı sergi, Nil Yalter’in eserlerindeki ana tema ve motiflere genel bir bakış niteliği taşıyor. İsmini sanatçının eserlerinde geniş bir şekilde yer verdiği kayıt dışı kalmış kişi, duygu ve bilgilerden alan sergi, bireyin toplumsal normlar ve kontrol mekanizmaları karşısında geliştirdiği var olma stratejilerini araştırıyor. Yalter’in resim, fotoğraf, yazı, kolaj, performans, video gibi farklı mecraları bir araya getiren yerleştirmelerinin birçoğu Türkiye’de ilk kez sergileniyor. 

Nil Yalter Pixelismus 1996 Tuval üzerine 24 resim 47 x 42 cm (her biri)

Nil Yalter çalışmalarında belgesel ve şiirsel dili bir arada kullanarak ve tıpkı bir şaman gibi farklı kimliklere bürünerek kişisel ve toplumsal sarsıntılarla yüzleşiyor; toplum dışına itilmiş kişilerin hikâyelerine odaklandığı yapıtlarıyla, alternatif bir tarih yazımı oluşturuyor. Yalter, etnografi, edebiyat, sosyoloji, bilim, sözlü tarih ve kültürel gelenekler başta olmak üzere birçok disiplinden yararlanarak ürettiği bu eserlerle beden, mekân ve bilginin güç odakları tarafından kontrol edilmesine baş kaldırıyor. 

Nil Yalter Deniz Meslekleri 1982 İki kanallı video ve neon yerleştirme Değişken boyutlar

1964-2005 yılları arasında Fransa’da yaşayan göçmen işçilerin sorunlarına eğilen Nil Yalter, onların yaşam mücadelelerini etnografik bir yöntem kullanarak topladığı objeler, video röportajlar ve görseller ile belgeledi. Arter’deki sergide, Yalter’in göçmen işçiler üzerine ürettiği çalışmalardan yapılan seçki mekâna özel, yeni bir düzende sunuluyor. 

Nil Yalter El Kapıları (Şu Gurbetlik Zor Zanaat Zor serisinden) 1983 Fotoğraflar, yağlı boya, bronz pigment ve mukavva üzerine ıstampa 150 cm (çap)

“Rahime, Türkiyeli bir Kürt Kadın” adlı yapıtta, sanatçının eserlerinin odak noktasını oluşturan kadın, kimlik, işçi, göçmen konuları tek bir bireyin hikâyesinde birleşiyor. Bu eser, “Göçmen İşçiler” serisindeki gibi, bir üretim aracı olarak kimliksizleştirilmiş bireye kulak verir; sanatçı bireyin hikayesini kendi bedenini kullanarak, özgün şiirsel bir görsellikle canlandırır. 

Nil Yalter Rahime, Türkiyeli Bir Kürt Kadın 1979 Fotoğraflar, video ve çizimlerle yerleştirme 11 adet çerçeveli iş, bezler, kaide, TV monitörü Değişken boyutlar

1972 yılında devrimci gençlerin yargılanmaları sırasında ürettiği ve politik bir konuyu ele aldığı ilk çalışması olan “Deniz Gezmiş” bu sergide ilk kez izleyicilerle buluşuyor. Bu eser Yalter’in önce Istanbul’da daha sonra Paris’te bir odada aynı düzeni kurarak yaptığı bir “mevcudiyet eylemi”dir.  “Deniz Gezmiş”, yaşadığı zamanın aciliyetlerine yanıt verme ihtiyacı hisseden bir sanatçının ahlaki refleksinin somut bir yansımasıdır. 

Sergideki işler arasında, Paris’in 11. bölgesinde yer alan bir kadınlar hapishanesinin mahkûmlarından Mimi’nin öyküsünün anlatıldığı “La Roquette, Kadınlar Hapishanesi”, Fransa’da diplomat ve subay olarak görev yapmış bir adamın hayatını kadın olarak devam ettirmesini konu alan “Le Chevalier d’Eon” ve Topkapı sarayının ihtişamı içerisindeki iki cariyenin ilişkisine odaklanan “Harem” de bulunuyor. Geleneksel cinsiyet tanımlarını sorgulayan bu eserlerde; arzu, otoriter sistemler altında baskıyı yadsıma gücü olarak açığa çıkar.

Nil Yalter’in birçok çalışması sanatçının hem gerçek mekânlar arasında, hem metaforik anlamda yaptığı yolculukların izlerini taşır. Sergide yer alan “Orient Express” isimli yerleştirme sanatçının 1976 yılında Orient Express seferlerinden biriyle Paris’ten çıkıp İtalya, Yugoslavya ve Bulgaristan’dan geçerek İstanbul’a ulaştığı yolcuğu anlatırken, “Deniz Meslekleri” isimli video totem, denizler ötesine seyahati konu alan bir Fin destanından esinlenmiştir. Bu çalışmalar hem doğa-insan, insan-makine, geçmiş-gelecek, Doğu-Batı gibi zıtlıkların arasında varoluş ihtimallerini gösterir hem de zamanın yalnız çizgisel değil döngüsel olarak algılanabilecek bir kavram oluşuna vurgu yapar.

Sergiye, Eda Berkmen’in küratoryal çerçeveyi sunduğu yazısının yanında araştırmacı Başak Ertür, küratör Fatoş Üstek, kültür antropoloğu Bernard Dupaigne'in ve tarihçi Philippe Artières'in kaleme aldığı metinleri içeren Türkçe ve İngilizce iki dilli bir yayın da eşlik ediyor.

Nil Yalter 

Fransız feminist sanat akımının 1970’lerdeki öncü temsilcilerinden olan Nil Yalter (d.1938, Kahire) lise öğretimini Robert Kolej’de tamamladı. 1965 yılından beri Paris’te ikamet eden Yalter, 1960’ların karşıt kültür ve devrimci siyasal akımlarına dahil olarak toplumsal cinsiyet ve göçmen işçiler gibi zamanının güncel tartışmalarına katıldı. Bu dönemde resim, fotoğraf, video ve performans gibi farklı disiplinlerde deneysel işler üretti. Kadın sanatçılardan oluşan ve 1976-1980 yılları arasında faaliyet gösteren Fighting Women topluluğuna katılan Yalter “Topak Ev” adlı ilk feminist eserini 1973 yılında tamamladı. Hemen ardından 1974 yılında yarattığı “Başsız Kadın ya da Göbek Dansı” erken feminist sanat akımının klasik örneklerinden biri olarak gösterilmektedir. Şamanizm ile yakından ilgilenen Yalter 2009 yılında “Lord Byron Şaman Kadınla Tanışır” başlıklı videoyu çekti. 1979 tarihli, daha önce gösterilmemiş olan “Şaman” adlı videosu ise Paris’teki Ethnographic Musée de l'Homme’da (Paris Etnografya Müzesi) sergilenen şaman maskelerine yer vermekte olup, Yalter’in Batı müzelerinin sergiledikleri eserler üzerindeki hak iddialarına gösterdiği tepkinin bir yansımasıdır. Yalter’in eserleri 1973 yılından günümüze kadar aralarında Musée d’Art Moderne de la Ville de Paris’in de yer aldığı birçok kurumdaki kişisel sergilerde gösterilmiştir. Eserleri  “WACK!” sergisi kapsamında Los Angeles Museum of Contemporary Art, National Museum of Women in the Arts (Washington, DC), Museum of Modern Art PS1 galerisi ve Contemporary Art Center’da (Vancouver, Kanada) sergilenmiştir. Yalter’in heykelleri, videoları ve yerleştirmeleri Tate Modern, İstanbul Modern, Centre Pompidou ve Fonds National d’Art gibi müzelerin sürekli koleksiyonlarında yer almaktadır. 
 


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :