Natasja Andre de la Porte: "Filmdeki karakterler bir yalnızlık hikayesinin kahramanları"

Soufiane, 2007.   Yönetmen: Natasja Andre de la Porte

Kısa film yönetmenliğine nasıl soyundunuz?

Festivaldeki film Soufiane, benim ilk yönetmenlik denemem. Oyuncu olmak üzere tiyatro eğitimi aldım. Aynı zamanda birkaç yıldan beri senaristlikle uğraşıyordum. Zaten bir kısa film yönetme olanağına da böyle kavuştum. Ele aldığım bu senaryodan sonra da başka bir kısa film senaryosu yazarak bir film daha çektim. Bu iş de henüz tamamlandı. Şimdilerde ise 40 dakikalık bir televizyon filmi çekiyorum.

Filmin hikayesinden biraz söz edebilir misiniz?

Filmdeki karakterler bir yalnızlık hikayesinin kahramanları. Bazen hiçbir şeyin umurunuzda olmadığı bir halet-i ruhiye içinde olursunuz. Ama filmdeki karakterler yalnızca tesadüfen bir araya gelmeleri ile birlikte yeni bir şey deneyimleme, bir şeyler hissetme şansına sahip oluyorlar. Bu, aynı zamanda senarist Roslin Prager'in özgün bir hikayesine dayanıyor. Roslin, çok keskin bir feminist olan annesi tarafından büyütülmüş ve daima güçlü olması gerektiği öğretilmiş. Yani sadece insan olma kimliğini es geçip güçlü bir kadın kimliğini ortaya çıkarmaya uğraşmış. Ancak Fas'a gitmesi ile birlikte birlikte kaldığı bir grup Faslı genç ile ilginç bir bağ kurmuş. Bu bağın kurulduğu an da, bu gençlerin onun için dans ettiği an olmuş. Rotterdam'a dönmesiyle birlikte buradaki Faslı gençlerle de çok iyi anlaştığını fark etmiş. Çünkü Faslı erkekler için de, Roslin için geçerli olanlar söz konusu: Onlar iyi bir insandan ziyade güçlü bir erkek olmak durumundalar. Soufiane, bu etkileşime farklı bir açıdan bakıyor ve bir yorum getiriyor.