“Yoğunluk anlamında insan ölçeğinden uzaklaşmamamız bizi mutlu etti”

13 Kasım 2015

Toplu konut projelerini hazırlarken, sosyal dokuyla ilgili bilgiler de size aktarılıyor mu? Üniversiteye yakın olduğunu belirttiğiniz için aklıma geldi...    

ZCA: Daha çok bizim araştırmalarımız sonucunda öğrendiğimiz bilgiler var. 

CS: Üniversite denince akla hemen 1+1, 2+1 stüdyo daire gelir. TOKİ buna biraz olumsuz bakıyor.

DT: Bu konuda bize yaptıkları en büyük yardım imar planlaması oluyor herhalde. Bu planlama da genelde karşımıza şablon şeklinde çıkıyor. Mimari tasarım sürecinde o imar planına da mutlaka el  atmak zorunda kalıyoruz. 

CS: Özellikle Muğla'da imar planını baştan düzenledik. 

DT: Manisa'da da sadece genel çerçeve belliydi, iç separasyonlar hep bizim kurgumuz çerçevesinde şekillendi. 

ZCA: Belediye de sürece dahil olduğu için daha çok onların talebiyle gerçekleşmiş bir iş aslında. Hangi tip kullanıcıya hitap ettiğini, ne tip daire gerektiğini vs. bize söylemişlerdi. 

Kendi araştırmalarımız oldu dediniz. Bunlar belediyeden gelen verilerle uyuşuyor muydu?

ZCA: Tabi, örtüşüyordu. Bizim araştırmalarımız daha çok fiziksel çevreyle ilgiliydi. Üniversitede yurt var mı, çevresinde daha çok ne tip konut tercih edilmiş gibi şeylere baktık. Tabi TOKİ'nin bazı genelgeçer kuralları var. Onları yıkmak kolay değil. Örneğin 1+1 daireli sunumlarımız çok rağbet görmedi. Tasarımda da tünel kalıp uygulamak zorundasınız. Ebeveyn banyosu çok gerekli görülmeyen bir öğe. 


Ege Bölgesi için hazırlanan yarışma projesi

CS: Muğla'da tasarım yapacağımız yer çok büyük bir alan. İçinde hastane, yurt, okul, eğitim yapısı parselleri var. Bir de parçalı şekilde farklı yerlere dağılmış konut parselleri vardı. İlk aşamada TOKİ ile görüştükten sonra şunu söyledik; buraya ne kadar güzel bina yapsak da kent yaşamına dahil olamaz, üst ölçek planlamasının yeniden yapılması gerek. O noktada bizim arkamızda durup, planı siz yapın dediler. İmar planını yeniden ele aldık. Konut dokularını olabildiğince sosyal donatılarla bir arada tasarlayıp, yurtları kampüse daha yakın konumda, hastaneyi daha yeşilin yoğun olduğu bölgede tasarlamayı öngördük. Bunları TOKİ'ye ilettik, kabul ettiler, imar planını değiştirdiler. Sonraki süreçte de binaları, konut dokularını yapmaya başladık. Dört tip bloktan oluşan 970 konutun yer aldığı bir proje. Aslında 900-1000 konut çok büyük bir ölçek. Manisa'da yaptığımız 1100 konut birinci etap, Muğla'daki ikinci. Toplamda dört etap olmasını düşünüyorlar. 4000 dairelik bir alan. Neredeyse bir kent kuruluyor. Diğer yandan bu kadar konuta ihtiyaç var mı diye kendimize soruyoruz. Biz projeyle ilgilenirken belediye de bir yandan talep toplamaya başlıyor. İlk etapta 1100 konutun projelendirmesini yapmışken, 3000 konutluk talep geldi. 

ZCA: Başta 2000 konut yapmamızı istediler. Biz de o alana bu kadar yoğun bir yerleşimi sığdıramayacağımızı söyledik. Sonra bir şekilde orta yolu bulduk. Bunlar merkeze uzak noktalar aslında. Örneğin Manisa'da merkezden 10-11 km uzak bir noktada. Ama yine de rağbet görüyor.

CS: TOKİ deyince aklımıza şehrin en üst noktasına yerleşmiş 10-15 katlı düşeyde yükselen yapılar gelir. Ancak bu süreçte gerçekten önümüzü açtılar. Zemin+4, Zemin+5 gibi oradaki dokuya daha uyumlu yapıların onayını aldık. Normalde maliyeti düşürmek üzerinden projeye baktıkları için bir bloktan daha çok daire çıkarma içgüdüsüyle yaklaşıyorlar. Ama bu, maksimum Zemin+5 kat ile çözümlediğimiz bir proje oldu. Yoğunluk anlamında insan ölçeğinden çok uzaklaşmamamız bizi mutlu etti. Tabi sonrasında kullanılan malzeme, inşaat kalitesi, bütçe elverdiğince yapabildiğimiz şeyler... 

DT: O konular yine şablon mahalle sitesi seviyesinde kaldı. Üst kalite olmayan malzemelerle tasarıma yön vermek zorunda kaldık. 

CS: Ama dediğimiz gibi, bu ilişkiyi daha ileriye götürmek için elimizden geleni yapıyoruz. 

Mimarlarla çalışmaları ve tip proje yerine konuyu bölge bazlı ele alıyor olmaları bile bir gelişme...

ZCA: Zaten yarışmaya katılmaktaki amaçlarımızdan biri de oydu. Eğer böyle bir adım atılmışsa, bizim de söyleyecek şeylerimiz mutlaka var. Tek tipleştirmeye karşı, yoğun konutlara karşı ne yapılabilir gibi bir söylemle işe başladık. Yarışma projelerinde ortaya çıkan ürünler gibi ilerleyebilecek miyiz diye bir çekincemiz vardı. Ama sonuçta öyle oldu. Cihan'ın dediği gibi o konuda gerçekten bir adım atılmıştı. 


Uygulamaya Dönüşen Bir TOKİ Yarışma Hikayesi
Bağdat Caddesi'ndeki Dönüşüme İçeriden Bir Bakış
Ofisin iç yapısı ve işleyişi üzerine...
OfficePan'ı nasıl bilirsiniz?
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :