Salgın döneminin getirmiş olduğu süreçten biraz dışarı çıkıp Kiev şehrinde katıldığım bir konferanstan ve Kiev şehrinden bahsetmem biraz olsun içimizi ısıtması dileğiyle…
2019 yılında Kiev’de ikinci defa bulunduğumda şehri daha iyi algılama fırsatına erişebilmiştim. Yer yer dolu meydanları, boş sokakları ile insanı şaşırtmaya devam eden bir şehir Kiev. Meydanların birçok farklı amaç ile kullanıldığı, göz alıcı yapıların rengarenk olmasının şehir hayatına da yansıdığını görebiliriz. Gece gözü ve gündüz gözü ile bakıldığında ya da hafta içi ve hafta sonu günlerinde şehrin farklı algılanması mümkün. Çünkü çoğu zaman şehir hayatı çok hareketli ve hafta sonları bazı caddelerin trafiğe kapatılmasına ve şenliklere yer verildiğine tanık olmuştum.
Mimarlık etkinliğinden bahsedecek olursam; 2019 yılında Ekim ayında düzenlenen ‘gelişmekte olan teknolojilerle ilgili Avrupa’nın en büyük mimarlık konferansı’ olarak geçen ‘Architecture Of The Future 2019’ etkinliğinde dünyanın birçok ülkesinden katılan mimarlara, mühendislere ve birçok sektöre yer veren, 3 günlük bir etkinlikti. Keyif alarak dinlediğim, BIM teknolojisinden sıklıkla bahsedildiği ve sektörde iyi yerlere gelmiş insanlar ile iletişim kurabilme imkanına erişebildiğim bir etkinlik olmuştu. Bir nevi iş ağı kurabileceğimiz bir platformdu diyebilirim.
Kiev şehrinde İngilizce konuşan azdı. Haliyle iletişim kurmak zordu ama yüzü gülen insan çoktu. Şimdi geçmişe baktığımda iyi ki böyle bir etkinliğe katılmışım ve deneyimlere deneyim katmışım diyorum. Eğer salgın sonrası gitmek isteyen olursa mutlaka sokakların cazip enerjisine kapılsın ve müziğin ritmiyle dans etsin…