“oysa gece tam yarısıdır bir günün/ ve daha güçlüdür gündüzden” der Turgut Uyar Acının Tarihi’nde. Gecenin kaybolmakla, karışıklıkla olan bağı gündüzün karanlıklarına da çağrı yapar. Karmaşa kaybolmayı davet eder, günün karanlığı da onları takip eder. Karanlıkta veya kasvetli bir havada kalabalıkta yürürken gerçekten yalnız mı yoksa kalabalık mıyız?
Tam olarak hangi döngünün içerisinde kayboluyoruz ve kendimizi bulmaya çıkıyoruz?