Tehlike Altındaki 7 Kültürel Miras Alanı programının 2024 yılı adayları açıklandı. Türkiye'den, Demir Kapı ve Aziz Georgios Rum Ortodoks Kilisesi listede yer alıyor.
Tehlike Altındaki 7 Kültürel Miras Alanı Programı 2024
Bu yılın "Tehlike Altındaki 7 Kültürel Miras Alanı” programının kısa aday listesinde yer alan 11 kültürel miras alanı, Avrupa’daki Kültürel ve Doğal Mirasın Korunmasına ve Tanıtılmasına Adanmış Sivil Toplumun Sesi olan Europa Nostra ve Avrupa Yatırım Bankası Enstitüsü tarafından 30 Ocak 2024 tarihinde açıklandı.
2024 yılı için Avrupa’nın tehlike altındaki 11 kültürel miras alanı:
Demir Kapı, Antakya / Hatay, TÜRKIYE
Aziz Georgios Rum Ortodoks Kilisesi, Altınözü / Hatay, TÜRKIYE
Muret e Portës Arkeolojik Siti, Durres, ARNAVUTLUK
Amberd Tarihi ve Kültürel Rezervi, ERMENİSTAN
Midi Sarayı, Brüksel, BELÇİKA
İşçi Sınıfı Evleri (courées), Roubaix-Tourcoing, FRANSA
Kiklad Adaları, özellikle Sifnos, Serifos and Folegandros, YUNANİSTAN
Gessate San Pietro Kilisesi, Milano, ITALYA
Siena Sinagogue, ITALYA
in Sztynort , kuzey Masuria, POLONYA
Yugoslav Halkın Ordusu evi; Šabac, SIRBİSTAN
Europa Nostra Yürütücü Başkanı Prof. Dr. Hermann Parzinger; "Seçilen miras alanları yıkım, uygun olmayan yapılaşma, doğal afetlerin yıkıcı etkisi, ihmal veya finansman yetersizliği tehdidi altındadır. Bu kısa listeyi yayınlayarak, bu alanları kurtarmaya derinden bağlı olan aktivistlere ve yerel topluluklara güçlü bir dayanışma ve destek mesajı iletmek istiyoruz. Avrupa'nın mirası sadece ortak geçmişimizin bir kanıtı olarak değil, aynı zamanda sürdürülebilir, uyumlu ve barışçıl bir gelecek için bir katalizör olarak da korunmalıdır."
Avrupa Yatırım Bankası Enstitüsü Dekanı Shiva Dustdar; "Kültürel miras; Avrupa kimliği, çekiciliği ve ekonomik büyümesi için kilit nitelikte bir kaynaktır. Bu kısa liste bize kültürel mirasın ne kadar kırılgan olduğunu ve onu ne kadar hafife aldığımızı hatırlatıyor. Uzun süredir ortağımız olan Europa Nostra ile birlikte Enstitü, Avrupa'daki kültürel miras alanlarını kurtarmanın diğer acil sorunlarla başa çıkılmasına yardımcı olacağının bilincinde olan yerel toplulukların çabalarına güç katıyor. Bu alanların restore edildiğini ve gelecek nesiller için korunduğunu görmeyi umuyoruz."
Yukarıda belirtilen tehlike altındaki miras alanları, tarih, arkeoloji, mimari, koruma, proje analizi ve finans alanlarında uzmanlardan oluşan uluslararası bir Danışma Kurulu tarafından kısa listeye alınmıştır. Tehlike Altındaki 7 Miras Programı 2024 için adaylar, Europa Nostra'ya üye kuruluşlar, asosiye kuruluşları veya bireysel üyelerinin yanı sıra Avrupa Miras İttifakı üyeleri tarafından sunulmuştur.
Seçim, listedeki her bir alanın olağanüstü miras önemi ve kültürel değerinin yanı sıra bugün karşı karşıya oldukları ciddi tehlike göz önünde bulundurularak yapılmıştır. Yerel toplulukların katılım düzeyi ile kamu ve özel sektör paydaşlarının bu alanların kurtarılmasına yönelik taahhütleri seçimde önemli katma değerler olarak kabul edilmiştir. Bir diğer seçim kriteri de bu alanların sürdürülebilir sosyo-ekonomik kalkınma için bir katalizör görevi görme potansiyelidir.
2024 yılı için Avrupa'nın Tehlike Altındaki 7 miras alanının nihai listesi Nisan ayında açıklanacaktır.
*
Demir Kapı, Antakya
Starius ve Staurin Dağları arasında, St. Peter Mağara Kilisesi yakınında bulunan Demir Kapı, önemli bir miras değerine sahiptir. Aziz Petrus'un ilk Hıristiyan cemaatini topladığı yer olduğuna inanılan 18 metre yüksekliğindeki bu taş yapı, Antakya bölgesindeki beş kapıdan ayakta kalan tek kapıdır. Şehrin yukarısındaki bir geçitte yer alan Demir Kapı, bir baraj işlevi görmekte olup, şehirdeki taşkınlar sırasında Parmenios Nehri'nin taşan sularını düzenlemek için stratejik olarak inşa edilmiştir.
İmparator Justinianus döneminin bir tanığı olarak Demir Kapı, Antakya'nın şehir surlarının ayrılmaz bir unsuru ve zengin tarihinin önemli bir parçasıdır. Ancak 6 Şubat 2023'te yaşanan depremin yarattığı hasar net bir şekilde görülmektedir. Yapının acilen çökme ve tamamen kaybolma riski olmasa da, alanın sahibi olan T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, STK'larla işbirliği içinde yapının desteklenmesi ve daha fazla zarar görme riskinden korunması için acil müdahalesine ihtiyaç vardır.
Öncelikli odak noktası depremden sağ kurtulanları desteklemek olsa da, Antakya'nın deprem sonrasında yeniden dirilişi, nesiller boyu bilgi ve kültür temelinden güç almasına dayanmaktadır. Şehri yeniden canlandırmak, tarihi önemdeki Demir Kapı örneğinde olduğu gibi, şehrin tarihi kökleriyle derin bir bağlantı kurmayı gerektirir. Antakya, kültürel mirasını yeniden ayağa kaldırmakla, aynı zamanda depremin travmasını yaşayan depremzede kent sakinlerinin iyileşmesine de destek olmaktadır
Uluslararası toplum tarafından mali ve kültürel olarak desteklenen restorasyon çalışmaları, yerel topluma faydalar vaat etmektedir. Ancak Demir Kapı’nın erişilebilirliğin sınırlı olmasından dolayı vatandaşlar bu değerinin farkında değildir. Tehlike Altındaki 7 Kültürel Miras Programına dahil edilmek, farkındalığı artıracak, bu miras alanının korunmasını sağlayacak ve yerel halkın gururunu ve ilgisini artıracaktır.
Europa Nostra Türkiye, İskender Azaroğlu'nun desteğiyle siteyi Tehlike Altındaki 7 Kültürel Miras Programına aday göstermiştir.
Tehlike Altındaki 7 Kültürel Miras Programı Danışma Paneli şu yorumu yapmıştır: “2023 yılında meydana gelen depremde Antakya şehri ağır hasar gördü, sadece Antakya'da en az 30.000 kişi öldü, hayatta kalanların çoğu ise Türkiye'nin dört bir yanına dağıldı. Bu yıkıcı sonuçlara rağmen, Demir Kapı güçlü durmaya direndi ve her ne kadar acil bir çökme riski ya da herhangi bir resmi rehabilitasyon planı olmasa da, yapıyı daha fazla bozulmanın etkilerinden korumak ve özellikle kötü bir şekilde bozulan temelinin güçlendirilmesini desteklemek için acil önlemlerin hızla alınması gerekiyor.”
Aziz Georgios Rum Ortodoks Kilisesi, Altınözü
Altınözü'nün Sarılar mahallesinde yer alan Aziz Georgios/Aya Yorgi Rum Ortodoks Kilisesi, yerelde bir gurur kaynağı olmasının ötesinde, sahip olduğu köklü miras değeriyle Avrupa'nın kültürel mirasının bir parçasıdır. Kilisenin yapımının, bir tepsi üzerinde yazılı olan tarihe dayanarak, 1364 yılı civarına dayandığına inanılmaktadır. Ancak kilisenin mimari kökleri daha derinlere inmekte ve hem Haçlı hem de Bizans dönemlerinin etkilerini yansıtmaktadır. Kilisenin Bizans mimarisi, Haçlı dönemine atfedilen özellikler olan büyük boyutlu kesme taşların ve küçük kilit taşlarının kullanımında kendini göstermektedir.
Aziz Georgios Rum Ortodoks Kilisesi'nin tarihi anlatısı, taşlarının üzerindeki yazıtlarda da yer almaktadır. Kilisenin tarihi önemi, 1872'deki büyük Antakya depreminde aldığı hasarın ardından 1881 yılında gerçekleştirilen restorasyonla daha da artmıştır. Kilise, sadece bir yapı olmanın ötesinde, bölgenin tarihini ve mimari evrimini somutlaştıran bir anıt olarak var olmaktadır.
Aziz Georgios Rum Ortodoks Kilisesi, yerel toplum için bir hazine ve Avrupa'nın farklı inançlar ve tarihi kimlikleri kucaklayan çeşitliliğinin bir yansımasıdır. Bin yılı aşkın bir süredir bir buluşma noktası ve kültür merkezi olarak hizmet veren kilisenin 7 En Tehlikedeki Kültürel Miras programına dahil edilmesi, yalnızca yerel bir değeri korumak için bir sesleniş değil, aynı zamanda Avrupa'nın zengin kültürel çeşitliliğini ve mirasını korumak için yapılan bir çağrıdır.
6 Şubat 2023'te meydana gelen deprem, binanın bazı bölümlerinin çökmesine, kubbenin hasar görmesine ve duvarlarda çatlaklar oluşmasına yol açmıştır. İhmal, yapısal sorunları daha da kötüleştirebilir. Düzeltici önlemler alınmadığı takdirde, kilisenin çatısında ve kubbesinde daha fazla hasar meydana gelmesi, tüm binanın çökme riskini artırabilir.
Kilisenin duvarları, yıkılan ve çöken malzemeler kullanılarak onarılmalı ve restore edilmelidir. Tonozlarda da benzer bir süreç izlenmeli, çatlaklar ve yarıklar kapatılmalıdır. Bu önemli tarihi eserin yeniden inşasının tahmini maliyeti 600.000 avroya kadar çıkmaktadır.
Aziz Georgios Rum Ortodoks Kilisesi'nin 7 En Tehlikedeki Kültürel Miras Programı'na dahil edilmesi, uluslararası farkındalığı ve desteği artıracak, daha fazla mali kaynak ve uzmanlık bilgisini buraya çekecektir. Ayrıca, Avrupa kültürel miras fonlarına erişim sağlayacak ve daha büyük ölçekli restorasyonlara olanak tanıyacaktır.
Sarılar Mahallesi Derneği ve Europa Nostra Türkiye tarafından İnsan Hakları Derneği Hatay Şubesi’nin desteğiyle 7 En Tehlikedeki Kültürel Miras Alanı Programı'na aday gösterilmiştir.
*
Tehlike Altındaki 7 Kültürel Miras Alanı Programı Hakkında
Tehlike Altındaki 7 Kültürel Miras Alanı Programı/7 Most Endangered Programme Avrupa'nın tehlike altındaki mirasını kurtarmaya yönelik sivil toplum kampanyasının bir parçasını oluşturmaktadır. Farkındalığı artırır, bağımsız değerlendirme raporları hazırlar ve eylem önerilerinde bulunur. Ayrıca, tehdit altındaki alanın kurtarılmasına katkıda bulunacak üzerinde anlaşılmış bir faaliyetin uygulanmasına yardımcı olmak için listeye giren alan başına 10.000 Avro hibe sağlar.
2013 yılında başlatılan bu yenilikçi program Europa Nostra tarafından Avrupa Yatırım Bankası Enstitüsü ile ortaklaşa yürütülmektedir. Program aynı zamanda Avrupa Birliği'nin Yaratıcı Avrupa programının da desteğine sahiptir.
AYB/EIB, 2023 yılında Tehlike Altındaki 7 Kültürel Miras Alanı Programının 10. yıldönümünü kutlamak üzere, başarı öykülerinin yanı sıra işbirliklerinin ve toplum katılımının önemini vurgulayan 'Geçmişi Korumak - Geleceği Şekillendirmek' broşürünü yayınladı. Europa Nostra ile yakın iş birliği içinde hazırlanan broşür altı dilde (İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, İspanyolca ve Lehçe) okunabilir ve indirilebilir.
Programın başlamasından bu yana, Avrupa çapında 31 ülkeden tehdit altındaki 56 anıt ve miras alanı seçildi. Ayrıca, 2016 yılında İtalya'daki Venedik Lagünü, Avrupa'nın EN fazla tehlike altındaki miras alanı olarak ilan edilmiştir ve Europa Nostra Yönetim Kurulu, 2022 yılında Ukrayna'daki zengin ve çeşitli mirası tüm Avrupa'da EN fazla tehlike altındaki kültürel miras olarak ilan etmiştir.