İki Derece Mimarlık imzası taşıyan Dent Royal Klinik'in tasarım süreci, doğal malzemelerle projenin gerektirdiği sentetik malzemeler bir arada kullanılarak hijyenin ön planda tutulduğu temel bir kurgu üzerinden ayrıntılandırılmış.
Dent Royal Klinik Ankara’nın Gaziosmanpaşa semtinde, doğa ile iç içe bir konumda yer almaktadır. Klinik, büro binası olarak inşa edilen bir yapının iki katına yayılmaktadır. Projenin içmimari tasarımı ve uygulaması İki Derece Mimarlık tarafından gerçekleştirilmiştir. Tasarım süreci, doğal malzemelerin, projenin gerektirdiği sentetik malzemeler ile bir arada kullanıldığı ve aynı zamanda hijyenin ön planda tutulduğu, temel bir kurgu üzerinden ayrıntılandırılmıştır.
Klinik giriş katında dört adet yetişkin muayene ünitesi, bir adet çocuk muayene ünitesi, bir adet panoramik röntgen odası, konuk dinlenme alanı, çocuk oyun alanı, görevliler için birer adet bay ve bayan giyinme odası, engelli kullanımına uygun tuvalet bölümü, bir adet yönetim odası, bir adet doktor dinlenme odası ve konferans salonu bulunmaktadır. İkinci katta ise bir adet sekreterya, altı kişilik açık büro alanı, bir adet yönetici odası, muhasebe, mutfak ve depo bölümleri yer almaktadır.
Mekânları geniş ve ferah göstermek amacıyla genel mekân, zemin bölümlerinde beyaz renkli epoksi uygulaması tercih edilirken, koridor bölümlerinde, üniteler arasında uzaklıklar geniş tutulmuş ve ayna kullanımı ile derinlik algısı desteklenmiştir. Öteki tarafta, zemin bölümlerinde ve belirli aksesuarlarda turuncu renk ile vurgu ve yönlendirme yapılmıştır. Genel mekânlarda, tavan bölümlerinde, beyaz renkli, parlak epoksi boya kullanılırken, muayene üniteleri gibi belirli bölümlerde antibakteriyel özelliğe sahip, taşyünü tavan tercih edilmiştir. Doğal ürünlerin ön planda tutulduğu projede, giriş alanında, muayene ünitelerinde ve konferans salonunda freze doğal meşe kullanımı ve girişteki banko bölümünde doğal mermer kullanımı ile temel kurgu vurgulanmıştır. İç mekãn tasarımının geneline egemen tekdüzeliğe karşı duruş, duvarlarda beyaz renkli fiber tuğla kaplama kullanımı ile sürdürülmüştür. Bütün hareketli mobilyalar B&T Design koleksiyonlarından seçilmiştir. Renkler genel çizgiye uyum sağlayacak şekilde belirlenmiştir. Projenin aydınlatma tasarımında günışığından olabildiğince fazla verim almak hedeflenirken, DR Light firması koleksiyonlarından seçilen aydınlatma elemanları homojen bir ışık dağılımı yaratacak şekilde yerleştirilmiştir. Perdeler de aynı etkiyi destekleyecek şekilde seçilmiştir.
Bu haber Yapı Dergisi'nin 414. sayısında yayınlanmıştır.