Sır Olanın Peşinde: Osmanlı Tasavvuf Kültürü ve Elyazmaları
mimarizm.com /
27 Mayıs 2020
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, “Hafıza-i Beşer” sergisi kapsamında düzenlediği konuşmaların altıncısında, 28 Mayıs Perşembe günü tarihçi M. Baha Tanman’ı konuk ediyor.
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, “Hafıza-i Beşer: Osmanlı Yazmalarından Hikâyeler” sergisi kapsamında düzenlediği konuşmalara, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Elyazması Koleksiyonu’ndaki tasavvuf yazmalarına odaklanan bir konuşmayla devam ediyor. Osmanlı mimarlık kültürü konusundaki akademik çalışmalarıyla bilinen, aynı zamanda enstitünün Bilim Kurulu Başkanı olarak görev yapan M. Baha Tanman’ın "Sır Olanın Peşinde: Osmanlı Tasavvuf Kültürü ve Elyazmaları" başlığı altında gerçekleştireceği konuşmada, Osmanlı’daki iki köklü kültürün, tasavvuf ve elyazmalarının birbirine etkisi mercek altına alınacak.
Tekkelerde üretilen yazmalar ışığında Osmanlı tasavvuf kültürü
Dinin bâtıni boyutunu temsil eden tasavvuf ve sufi tarikatları, Osmanlı toplum hayatının hemen her boyutunu etkilemiş, hatta spor ve dinlence gibi birtakım gündelik işlevler bile tarikatların denetimine girmişti. Düzeni sarsacak eğilimler söz konusu olmadığı sürece, saltanat ve ulema sınıfı ile tarikatlar arasındaki ilişkiler belirli bir denge içinde devam etti. İstanbul, 19. yüzyılın sonlarında Mevlevilik’ten Bektaşiliğe, Bayramilik’ten Şazeliliğe kadar belli başlı tarikatlara ait 300’den fazla tekkeye ev sahipliği yapıyordu. Bu tekkeler aynı zamanda tasavvufun farklı boyutlarına ilişkin sayısız yazmanın üretildiği mekânlardı. Tasavvufun temel değerleri, tarikatın usul ve erkânı, önde gelen sufilerin eserleri, rüya tabirleri ve tasavvuf dünyasına dair birçok başka unsuru barındıran bu yazmalar bugün, Osmanlı tasavvuf kültürüne ilişkin zengin bir kaynak sunuyor.
Konuşma 28 Mayıs Perşembe günü saat 18:00’da, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü YouTube kanalından gerçekleşecek.
İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın