Duygular Coğrafyası Ankara | Atölye&Sergi Başvuruları Uzatıldı

mimarizm.com / 01 Mart 2022
TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi tarafından düzenlenen, bir dizi atölyenin çıktılarından oluşacak, "Duygular Coğrafyası Ankara" temalı sergide yer almak için son başvuru tarihi 7 Mart 2022 olarak güncellendi.

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi daha önceki sergilerde Ankara‘nın kent merkezleri Ulus ve Yenişehir`e odaklanmış, 2019 yılında Bilinmeyen Ulus sergisiyle Ulus`un bilinmeyen yönlerini ortaya çıkarmayı hedeflemiştir. 2020 yılında pandemi sebebiyle yarım kalan ve Yenişehir`in değişken yapısını irdeleyen "Yarım Kalan Yenişehir" sergisini 2021 yılında izleyicisiyle buluşturmuştur. 2022`de 8.si düzenlenecek olan sergi bu kez kente daha bütüncül bir yaklaşımla bakacak, Ankara`ya, Ankara`nın insanlarına ve onların duygularına odaklanacaktır.

Yöntemsel olarak "Bilinmeyen Ulus" ve "Yarım Kalan Yenişehir" sergilerinde benimsendiği gibi, yine sergi ürünlerinin bir dizi atölyenin çıktısı olarak üretilmesi amaçlanmaktadır. Atölyeler; kolektif ve interdisipliner üretim sürecini teşvik etmenin yanı sıra, bütünleştirici, kapsayıcı, eşitlikçi ve adaletli bir bakış açısını benimsemektedir. Bu amaçla yürütülmesi hedeflenen atölyelere ilişkin açıklamalar aşağıda sunulmaktadır. Atölye katılımcılarından, bir arada düşünme, üretme ve ortak karar alma kültürünün bir parçası olarak atölyelerde aktif ve gönüllü görev almaları, yöntem ve kapsamını şekillendirdiği sergi atölyesinin ruhunu benimsemeleri, tüm sürece katkı sunmaları bekleniyor.

Atölye katılımcılarına, katılım onayları e-posta ile bildirilecektir. Atölyelerin çalışma takvimleri her atölyenin ilk toplantısında, katılımcılarla birlikte belirlenecektir. Sergi tarihi ve yeri atölyelerin çalışmaları ile paralel, ileri bir tarihte duyurulacaktır.

Manifesto

Kentle kurduğumuz ilişki, yaşadığımız her deneyimde yeniden tanımlanır, değişir, dönüşür. Bir bakarsınız bulutların üstünde, kentte aşıksınız, bir bakmışsınız kara bulutlar peşinizden kovalıyor, kent hayal kırıklıklarınızın bir yansıması olmuş. Yaşadıklarımızla sevdiğimiz, yalnızlığımızla baş başayken nefret ettiğimiz bir yere dönüşebilir Ankara. Kentle kurduğumuz bu ilişki, kentin sokaklarında yürürken veya sadece hafızamızda kalan kırıntılarla kurulabilir. Çünkü mekansal süreçler, aynı zamanda yere bağlı duygu üretim pratiklerini içerir. Uzakta veya yakında, içinde veya dışında olalım, Ankara, insanların Ankara`ları hep vardır, yaşadıklarımız üzerinden duygularımızın içine sirayet etmiştir.

Sokaklarda bir gezinti, veya bir mekanın fotoğrafına baktığımızda duyguları da beraberinde getirir, hafızanın derinliklerine gömülenler yeniden çıkıverir karşımıza. Mekan yitirildiğinde, zorunlu ayrılıklar olduğunda, kısaca insanın kent ile ilişkisi çeşitli sebeplerle koptuğunda veya koparıldığında bile kent onu yeniden keşfetmemizi bekler. Her yeni keşif, gizli kalmış, farkında olmadığımız duyguları beraberinde getirir. Mekanla bağımız koptuğunda bu duygulardır bizi kente bağlayan… Kentle kurduğumuz ilişki duygularla var olur, ve kentin haritası gibi duygularımız da bize bir duygular coğrafyası oluşturur. Amaçsızca arşınladığımız kaldırımlar o anki mutluluğumuzu barındırır, az evvel geçtiğimiz dükkan ise seneler öncesindeki kalp kırıklığımızın kalan son şahididir. Her bireyin ayrı deneyimlerinin, ayrı yaşantılarının haritası, birleştiğinde Ankara`nın tüm duygularının coğrafyası oluşur. Duygular Coğrafyası Ankara atölyeleri, katılımcılarıyla birlikte bu duyguları keşfe çıkıyor.

11 atölyenin düzenleneceği içeriklerden bazıları:

1. Rengahenk Ankara

Kolaylaştırıcı: Çiğdem Yönder, Özlem Yalçınkaya, Seda Şen

"Ankara: Benim şiirim,
İstanbul: Herkesin şiiri."


Haydar Ergülen

Çocukluk ve gençlik yılları kente dair ilk izlenimlerin, ilk deneyimlerin yaşandığı zamanlardır. Kent ile ve kentte tanır insan kendini. Birey olma sahnesine çıkılan kentte, ilk aşk, ilk hayal kırıklığı, ilk korku, ilklere ait duygular, kişinin bireysel özgürlüğünü keşfetmesiyle bir arada şekillenir ve mekanlarla bütünleşir.

Kent, bazen de hayatlarımızın, duygularımızın, fikirlerimizin nasıl değişip dönüştüğüne tanık olur. Çocukluktan gençliğe ilk adımda kent hep oradadır, ilk gençlik ile kente bakışı değişir bireyin. Kentin sunduğu süprizleri daha özgür bir şekilde keşfederken, çocukluğunda yaşadığı neşe, güven ve bu duyguların ilişkili mekanları değişir dönüşür belki de yok olur. Bizimle birlikte kent de değişir, tıpkı kentle birlikte bizim değiştiğimiz gibi. Dostluk, aşk, mutluluk gibi heyecanların ve umutların odaklarını oluşturan mekanlar diğer yandan korkularımız, endişelerimiz ve kaygılarımızla bütünleşebilir veya kesişebilir.

Kentte yok olanlar, hep orada olanlar, veya farklı şeylere dönüşen mekanlar insanın mekanla ilişkisini değiştirip dönüştürürken, bazen bu değişimler hayatındaki dönüm noktaları ve kırılmalara eşlik edebilir. Hatırladıkça, düşündükçe, paylaştıkça derinleşen, renklenen, ilişkilenen bu duygular yumağında Ankara bize neler sunmaktadır? Bu renk cümbüşünü nasıl okuyabiliriz?

"Şair arkadaş
Bir derdin mi var,
Bir şeyler çıkarmak mı istiyorsun derdinden?
Ankara`ya gelmelisin."
Cemal Süreya

"Bellekteki Ulus" ve "Yenişehir Hikayeleri" atölye çalışmalarının ardından bu yıl "RengAhenk Ankara" atölyesi duyguların peşine düşüp Ankara`yı, çocukluk ve gençlik dönemine odaklanan anılarda ve günümüzde deneyimlenen duygular üzerinden yeniden keşfetmeyi amaçlamaktadır. Atölyemizin amacı değişen, dönüşen, ve sabit kalan duyguları Ankara kenti özelinde keşfetmek ve mekanların, semtlerin duygu haritalarını ortaya çıkarmak, yaratıcı görsel ve buluntu şiir, kolaj çalışmaları, bellek haritası ve katılımcılarla birlikte keşfedilecek diğer yöntemler ile yeniden duygu odaklı toplanan anıları üretmek olacaktır.
 
Kenti duygular üzerinden okumaya heyecan duyan tüm katılımcıları atölyeye davet ediyoruz.

2. E/SPA/S (Event-Space Syntax-Sense) Atölyesi-Geleneksel Modern Kentsel Mekânlar Arakesitinde Duyguların İzdüşümü

Kolaylaştırıcı: Doç.Dr.H.Meltem Gündoğdu, Büşra Ertaş, Gamze Sarı

Mekanın biçimlenme ilkeleriyle,
kentte özgürlüğü,sınırsızlığı,
olayı yakalamaktır
Mekan Dizimi.
H.Meltem Gündoğdu

Ankara`nın geleneksel ve modern mekânsal oluşumları arakesitinde bütünleşen ve ayrışan noktaları okuyarak, sıradan kent yaşamına sürpriz mekânlarla yaklaşabilir ve insanların tekdüze hayatlarına kentte oyun oynayarak renk katabiliriz.

Kenti geçmiş ve geleceği ile bir matematiksel modelle okuyarak mekânın dizimsel kurallarını anlamak, kentsel boşlukları rastlantısal ve sürprizli mekânlara çevirerek Olay‘ı yakalamak ve başkent Ankara sokaklarında oyun oynayarak "Duygular"ın izdüşümünü yakalamak istiyorsanız…

"KENTTE OYUN VAR" diyoruz ve içinde birbirinden güzel mini atölyeleriyle E`SPA`S (Event Space Syntax Sense) - GELENEKSEL VE MODERN KENTSEL MEKÂNLAR ARAKESİTİNDE DUYGULARIN İZDÜŞÜMÜ atölyemize katılımcılarımızı bekliyoruz.

Mini Atölyeler:

1.Kavramsal Ağ Atölyesi
2.Duygular Ağı Atölyesi
3.Nesneli Alan Atölyesi
4.Mekan dizimi ve Olay Kent/ Duygu Atölyesi

3. Armoninin Peşinde: İllüstrasyon Atölyesi

Kolaylaştırıcı: Esra Gürel, Sevilay Batmaz

Kent belleğine dair arketiplerin çeşitliliği, bireysel deneyimde bir çok farklılığı beraberinde getirir. Kente dair analizler kişilere bağlı olarak türlü varyasyonlarla yeniden şekillenir. Bahsedilen varyasyonlara bireylerin duygu durumları, kültürel geçmiş, kente dair anılar, müzik, sosyal çevre, bulunulan coğrafya gibi türlü etmenler dahildir. Bu konuya tümevarımsal perspektifte bakıldığında, toplumsal düzlemde çıkan sonucun kocaman bir kaos olması beklenir ancak aksine, beklenmedik bir armoni ortaya çıkar.

Yapacağımız bu atölye ile Ankara`ya dair duyguları ilk olarak görsel açıdan gözlemleyerek genel hatlarıyla kentin ruh halini çerçevelemeyi ve sonrasında Ankara`yı anlatan şarkıları toplayıp, bu şarkılardan ilhamla kentin karakterini oluşturan duyguları ortaya çıkaran illüstratif bir çalışma yapmayı hedefliyoruz.

Atölyeler hakkında ayrıntılı bilgi ve başvuru için tıklayın


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :