Cesur Yeni Dünya

PİLOT Galeri, 30 Nisan tarihine kadar galerideki ilk fiziksel NFT sergisine ev sahipliği yapıyor. “Cesur Yeni Dünya” isimli sergi, Türkiye’den 5 sanatçı Yasin Arıbuğa, 1998arthur, Buğra Bilgen, İrem Tok ve Egemen Tuncer’ın 3d/bilgisayar destekli animasyon/video formatında ürettikleri NFT işlerine odaklanıyor. Her bir sanatçının sergi için ürettiği eserleri, kendi sanatsal yaklaşımlarının bir ifadesi olduğu gibi web 3.0 dünyasını anlamak için de bir yol haritası çiziyor. PİLOT Galeri’de SENKRON kapsamında Carny.io iş birliği ile sergilenecek olan “Cesur Yeni Dünya” sergisi 30 Nisan’a kadar gezilebilir.
 
PİLOT Galeri'nin “Cesur Yeni Dünya” başlıklı ilk fiziksel NFT sergisinde, 5 sanatçının merceğinden dünyanın farklı hallerine bir bakış atıyor. Dijital doğan ve dolaşan sanatın erişimi, fiziksel galeri alanlarına doğru genişliyor.
 
Egemen Tuncer'in “Nokta Bulutu Taksim” isimli işi, İstanbul'un en ünlü meydanı Taksim Meydanı'nda farklı günlerde çekilmiş yaklaşık 1500 fotoğrafını bir araya getirir ve noktalama tekniğiyle birleştirir. Ele alınan perspektif, anıtsal yapılarıyla meydanın izini sürerken, Peyami Safa’nın Bir Tereddüdün Romanı isimli eserine göz kırpar. Algoritma, meydandaki hareketli nesneleri çözemezken bina, heykel, merdiven gibi yapılar nokta kümesi alinde 3 boyutlu modelde görünür olurlar. Meydanın bina cepheleri, izleyici bakışını anıtsal/ikonik binalara odaklayarak atmosferi dönüştürür.
 
Buğra Bilgen'in “Sürpriz!” ve “Dopamin Kulesi” isimli işleri, tüketicinin Kinder Sürpriz ve Coca Cola gibi hızlı tüketim gıdalarıyla ilişkisini inceliyor ve çeşitli çağrışımlar aracılığıyla yer edindikleri alanlarına ve masumiyetlerine meydan okuyor. Bilgen'in bombaları, bir çocuğa çığ gibi düşen devasa Kinder Sürpriz şeklini alırken, Coca Cola'nın her eve bağlı, bilinmeyen bir “ışık” yayan “Dopamin Kulesi”, adeta dopamini beyine ileten nöronları andırıyor.
 
İrem Tok'un NFT'leri, çeşitli doğal güçlerle yüzleşen tanıdık karakterlerini konuk alıyor ve kaçınılmaz olanla yüzleşmelerini vurguluyor. Biri denizin derinliklerinden yüzeye çıkmaya çalışıyor, diğeri arkadaki yanardağa paralel olan ateşi tutuyor, işler bir noktada Tok’un pratiğinde yer edinmiş olan bir anlatıya işaret ediyor: güçlü doğa ile çıplak insan arasındaki irade savaşı.
 
1998arthur'un bilgisayar tabanlı oyuncak bebeği animasyonu, kendini farklı gerçeklikler, mekanlar ve zamanlar arasında sıkışıp kalmış bir halde buluyor. Harikalar Diyarı’nda aynanın içinden geçen Alice gibi, oyuncak bebek de yüzen ve dalgalanan ama arkasından geçen sahnelerde kendi benliğinin sabit kaldığı astral bir maceraya atılıyor.
 
Yasin Arıbuğa'nın çalışması, sanatçının dijital olarak inşa ettiği, kendine has dünyasının bir retrospektifi gibi. İzleyici, Arıbuğa’nın “Küçük İnsanlar” karakterinin hayali anavatanlarında neler yaptıklarına bakarken, izleyiciyi bu evrenin baş döndürücü tekrarlarla dolu gündelik yaşamına tanık ediyor.
 
Türkiye genelinde eş zamanlı olarak düzenlenen sergi ve etkinliklerle bu yıl ikincisi gerçekleştirilen SENKRON, video sanatını mercek altına alıyor. İstanbul başta olmak üzere, Türkiye’nin birçok ilinden katılan sanat kurumları ve organizasyonlarının iş birliği ile, alanında umut vadeden bir etkinlik olma özelliği taşıyor. 30 Nisan tarihine kadar, katılımcı sanat kurumları ve organizasyonlarının kendi programları dahilinde düzenledikleri fiziksel/çevrim içi sergilere paralel olarak, bu mecrada üretilen işleri ve araştırmaları merkezine alan konuşma serilerine de yer veriyor.
 
Eserler; SENKRON Eşzamanlı Video Sergileri kapsamında Pilot’ta ve Carny.io’da görülebilir.