Cansu Dinç'in resim, heykel ve yerleştirmelerinden oluşan "Kafamın İçine Hoşgeldiniz!" sergisi, 6 Mayıs - 3 Haziran 2023 tarihleri arasında Platform A'da ziyarete açılıyor.
Platform A’da Mimar ve Sanatçı Cansu Dinç’in "Kafamın İçine Hoşgeldiniz!" başlıklı üçüncü kişisel sergisi, 6 Mayıs’tan itibaren izleyicilerle buluşuyor.
Kişisel ve karma birçok sergide izleyici ile buluşan üretimlerinde; kentlerdeki ilişkilenme biçimlerini, bireyin kent içinde kendine yer edinme çabası, bulunduğu yer ve mekânla kurduğu ilişkileri, göç ve yersizlik gibi meseleleri konu edinen sanatçı; Kafamın İçine Hoşgeldiniz’de kağıt ve tuval üzerine karışık teknik çalışmaları, sergi boyunca değişecek konseptte yerleştirmeleri ve heykel çalışmaları ile ‘kendilik mekânı’ üzerine bir sorgulamaya yoğunlaşıyor.
© Hacer Bozkurt
‘’Ev başlangıçta yeryüzünün merkezi anlamına gelirdi-coğrafi değil ama varlıkbilimsel anlamda böyleydi.‘’*
Yer değiştiriyoruz. İstekli veya zorunlu oluyoruz. Yeryüzünün merkezi kayıyor. Göç ve beraberinde gelen aidiyet sorunu ve yersizlik duygusu ise ne yalnızca bugünün meselesi, ne de geçmişte kalacak belli ki. Şunu söylemek çok zor değil: İçinde bulunduğumuz kentlerde, sabahları uyandığımız evlerde sahip olduğumuz inisiyatif günden güne azalıyor. Kaybedilmiş olanları tekrar tekrar fısıldıyorum.
Bir yeni mesajınız var.
‘’Bir evin kurulduğu yer ‘gerçeğin can evi’dir.’ deniliyor. Gerçeğin can evinde bir ev olmazsa, insan açıkta kalmış değil, aynı zamanda hiçlikte, gerçekdışında kaybolmuştur. Ev yoksa, her şey bölük pörçük hale gelir.’’*
‘Gerçeğin can evi’ne sığamıyoruz. Kendilik mekânımıza yer bulamıyoruz. Ama arıyoruz. Ararken bulduğum ve bir türlü aklımdan çıkmayanlar var.
Çıkın aklımdan!
© Atölye 314, Kaan Ölçek
Uygarlığın olmadığı yerlerde ev bir evle değil, bir eylem ya da eylemler kümesiyle temsil edilir. Bir zorunluluk duyulmadan seçilmiş eylemler kendi içlerinde geçici olabilirler belki, ama herhangi bir binadan kalıcı ve sağlam sığınaklar sunarlar. Ev o zaman bir mekân olmaktan çıkar, yaşanan bir hayatın anlatılmamış öyküsü olur.*
Yeni kaynaklar arıyoruz. Yerler anlam değiştiriyor. Sonsuz bir mekân kafamın içine doluyor. Onu parçalara ayırıyorum ve belki de ayırtıyorum. Bazılarımız onu alıyor ve yola çıkıyor. Bazılarınız üzerinde bir yer taşıyor. Sonra mekânı parça parça yapıyor ve birleştirmeyi deniyorum. Önce tartıyorum.
Kafamın İçi, 1242 gram.
Kafamın İçi, 1459 gram.
Kafamın İçi, 843 gram.
Tam ağırlığını bulamıyorum. Sonra bir de bunu siz yapıyorsunuz. Buluyor musunuz pek bilmiyorum.
En nihayetinde. İşte, burada oluyorum.
Kafamın İçine Hoşgeldiniz!
Umarım rahatsızlık vermiyorumdur.'
© Hacer Bozkurt
6 Mayıs Cumartesi günü 17.00-20.00 saatleri arasında açılışı gerçekleşecek olan ‘’Kafamın İçine Hoşgeldiniz!’’ 3 Haziran’a kadar Platform A’da ziyaret edilebilir.
*John Berger – Ve Yüzlerimiz, Kalbim, Fotoğraflar Kadar Kısa Ömürlü Çeviri: Zafer Aracagök, Metis Yayınları, 5.baskı
Galeri, Pazar-Pazartesi günleri hariç 11.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.