SALON/ İstanbul Atölyesi Sergiye Dönüştü

mimarizm.com / 19 Ekim 2012
SALON/ İstanbul Atölyesi Sergiye Dönüştü

Mattijs van Bergen
İngiltere'nin moda ekolü olarak nitelendirilen ve dünyaca tanınmış moda tasarımcılarının mezun olduğu, Central Saint Martin's Moda Tasarımı Bölümü mezunu olan tasarımcı Mattijs van Bergen, 2012 Sonbahar/Kış Koleksiyonu'nda ilham aldığı kurgusal kahramanları 2012 Londra Moda Haftası'nda sunarak dikkatleri üzerine çekti. Koleksiyonlarında sıradışı kalıpları kullanan tasarımcı, Salon Amsterdam Atölyesi'yle beraber Türkiye'de bulunan tipik el yazısı ve işlemelerle ortaya çıkan birikimleri inceleyerek hayata geçirdi.


Mattijs van_Bergen'in Tütütn Deposu'nda sergilenen işi


Pauline van Dongen
Academy of the Arts mezunu olan tasarımcı Pauline van Dongen, ünlü moda tasarımcısı Hussein Chalayan'ın asistanı olarak da biliniyor. Pauline, tasarladığı kadın koleksiyonlarında, ileri teknolojiyle üretilmiş malzemeleri geleneksel işçilikle harmanlıyor. Tasarımcı, Salon Atölyesi kapsamında Türkiye'de bulunan üretim olanaklarını inceleyerek tasarımlarını geliştirmek istiyor. Pauline, kendi vizyonunu temsil eden, tamamen giyilebilir parçalar hazırlıyor. Bu sayede odak noktası yalnızca giysiler olmadan, uzay, vücut ve tasarımı birleştiriyor. Tasarımlarının sonucu kadının heykelimsi estetiğini ortaya çıkarıyor. Pauline van Dongen,  Türk (tekstil) endüstrisindeki diğer dalları ve de geleneksel Türk zanaatlarını keşfetmek istiyor.


Pauline van Dongen'in işi 333 KM Gallery'de


Desiree Hammen

ArtEZ Moda Tasarımı Bölümü'nden mezun olan Desiree Hammen, moda tasarımcılığı eğitimi aldı. Maison Lesage "haute couture" tasarım okulundan özel derece ile mezun olan Hammen, yerleştirmelerinde moda ve işleme tekniklerinden faydalanıyor. Hammen, Haute Couture işlemenin yanı sıra, altın zanaatı konusunda da uzmanlaşıyor. Tasarımcı günümüz giysilerini, tasarımcılarını eski gelenekler, dinler ve zanaatlar aracılığıyla nasıl anladığını göstermeyi amaçlıyor. Hammen, İstanbul'da kadim altın işlemesi zanaatını keşfediyor.


Desiree Hammen'in tasarımları Adahan Otel'de sergileniyor.


NOMAN

Moda tasarımcısı Selina Parr ve ürün tasarımcısı Lara Tolman tarafından oluşturuldu. NOMAN "OTTOMAN" Projesiyle, elle dokunmuş duvar halıları ve kıyafet parçalarını birleştirerek bir evrim imgesi yaratmayı hedefliyor. NOMAN'ın kullandığı metodda, renk, form, doku ve tekniğe odaklanıyor. NOMAN, SALON/İstanbul'a katılmasını, isteği gerçeğe dönüşen bir rüya ve vizyon olarak tanımlıyor. NOMAN, atölye çalışmaları sırasında tanıştığı hünerli bir geleneksel zanaat ustasıyla işbirliği yapıyor.


Antoine Peters
Hollanda'nın Vorden kasabasında dünyaya gelen Antoine, Arnhern Sanat Akademisi'nde eğitimini tamamladıktan sonra Arnhern Moda Enstitüsü'nde master yaptı. Antoine Peters, 2 kişilik bir kazağın içinde mümkün olduğu kadar "farklı tipte insan"ı fotoğrafladığı "Dünya için bir kazak" isimli projesiyle ün kazanıyor. Aynı zamanda Amsterdam Moda Haftası'nda popüler kültürden esinlenen tasarımlarıyla ününe ün katmıştır. WGSN.com ve I-D tarafından Hollanda'nın en umut vaat eden tasarımcılarından biri olarak gösterilen Antoine; Vogue Italy, Dazed gibi birçok yayın tarafından kabul görerek Hywel Davies'in "100 yeni moda tasarımcısı" adlı kitabında yer almıştır. 2009 Arnhem Moda Bienali'nde gönüllü kostümlerini tasarlayan Antoine'nin yeni projesi sıradan bir koleksiyonun ötesinde kolları veya kafası olmayan ve sürekli şekil değiştiren bir siluet konseptindeki "Hope" oluyor.


Borre Akkersdijk
1985, Wamel doğumlu Akkersdijk, Fashion Institute of Technology'de (NYC) eğitim almış ve 2009 yılında Eindhoven'daki The Design Academy'den yenilikçi bir üretim projesiyle mezun oldu. Şimdilerde Paris'te Studio Edelkoort'ta moda eleştirmenliği yapan Borre, ilk hazır giyim koleksiyonunu, 4 Ekim 2011'de Paris Moda Haftası'nda sergiledi. Salon/İstanbul için hazırladığı projede, yalnızca minder kılıfı üretebilen bir endüstriyel dikiş makinesi kullanarak tamamen yeni görünümde şekiller elde etti.


Hyun Yeu
Amsterdam Rietveld Akademisi Moda Bölümü mezunu olan Kore asıllı Hyun Yeu, ADO LES SCENTS adlı bir erkek giyim markasının tasarımcısı ve işletmecisidir. Hyun Yeu, insan derisinin rengini araştırarak onun estetiğini keşfetmek üzerine olan TEN PROJESİ ile dikkat çekiyor. Amacı, ten rengini 8-10 farklı tona ayırarak her tonu aynı ten rengine sahip birine tam olarak uyan bir giysi formuna dönüştürmek. Hyun Yeu TEN PROJESİ ile İstanbul'da, nakış, boncuk işleme ve eski tarz halı dokuma gibi zanaatleri kullanmak üzere örme ve deri malzemelerle çalışan üretim atölyesi araştırmaları yapıyor.


VROONLAND
Tasarımcı Sjoerd Vroonland ve ürün geliştirme sorumlusu Arjan Vaandrager Vroonland tarafından 2010'da (V&V)  kuruldu. Sandalye ve sandalyenin günümüzdeki anlamı, koleksiyonlarının bel kemiğini oluşturuyor. ‘Sandalye sadece fonksiyonel bir ürün müdür, ortaya koyulup sergilenecek bir şey mi, bir hikâye mi yoksa bir dönemin ifadesi mi?' sorularından yola çıkan Vroonland, 19. ve 20. yüzyıl tasarım klasiklerinin yapısını, yenilikçi tekniklerle yeniden yorumluyor. Vroonland, ürünleri görünür kılıyor ve geleneksel tekniklerin hâlâ etkin ve yenilikçi olabileceğini kanıtlıyor. Vroonland, SALON/İstanbul atölyesiyle bir ürünün ilk halinden tasarladıkları son haline dönüşümünü göstermeyi amaçlıyor.


Reinier Bosch
1980 doğumlu tasarımcı Reinier Bosch, kültürel ve görsel antropolog Marleen Folkerts ile Türkiye'deki zanaatkarlar arasında bir işbirliğine olanak sağlamayı istiyor. Bosch, ebru gibi geleneksel Türk sanatlarını kullanarak modern tasarım ürünleri üretmek ve eski zanaatların yeni ürün teknikleri olarak kullanılabileceği bir süreç oluşturmak istiyor. Bu projeyle zanaatkarlara yeni işler ve yeni teknikler sağlamayı amaçlıyor.


JONGHLABEL

İki kız kardeş Meis de Jongh (1982) ve Anne de Jongh (1985) tarafından kurulmuştur. Tasarımlarını kendi yapan kız kardeşler aynı zamanda diğer tasarımcılarla da işbirliği gerçekleştiriyor. "Jong Geleard and Gedaan" markası adı altında Amsterdam'da yaşayan el sanatlarıyla uğraşan Türk kadınları ile birlikte modern aksesuarlar tasarlıyorlar. Geleneksel teknikleri endüstriyel üretimle birleştirmeyi amaçlayan JONGHLABEL, eski el sanatlarını çağdaş tasarımlara dönüştürüyor. Onlara göre ürünün dış görünüşü önemli olan tek şey değildir, anlattığı hikaye de aynı derecede önem taşımaktadır.


Jonghlabel


İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :