Burçak Bingöl’ün Yeryüzünde Minör Titreşimler adlı kişisel sergisi 20 Eylül'de Galeri Nev İstanbul’da açılıyor.
Burçak Bingöl’ün kişisel sergisi Yeryüzünde Minör Titreşimler, Tate St Ives ve Ka Ankara’nın ardından, son durağı olan Galeri Nev İstanbul’da açılıyor. Sanatçı, 2017’de gerçekleşen Mitos ve Ütopya’dan yedi yıl sonra İstanbul’da bir kişisel sergisiyle yeniden izleyiciyle buluşuyor. 20 Eylül - 26 Ekim 2024 tarihleri arasında gerçekleşecek sergide Bingöl’ün seramik çalışmaları galeri mekânına özel yeni bir kurguyla sunulurken, dört yıllık sürece yayılan projeyi detaylı şekilde ele alan bir kitap da aynı dönemde yayınlanacak.
Mart 2022’de SAHA Derneği desteğiyle Tate St Ives Porthmeor Stüdyoları’nda bir ay konaklayan Bingöl, Bernard Leach Seramik Atölyesi, Barbara Hepworth Heykel Bahçesi ve Cornwall'daki Penwith Yarımadası'nın modernist sanatsal mirasını inceleme fırsatı buldu. Daha sonra bu ziyaretini, seramik malzeme ve yöntemlerini modernizmin tarihiyle birleştirdiği; hatırlama, unutma ve değişim kavramları etrafında şekillenen bir sergiye dönüştürdü. Ancak sergi St Ives’da somutlaşmış olsa da çıkış noktasını Bingöl’ün Ankara’da yaşadığı bir deneyimin belleğinde kalan bir anından alıyor. Sanatçının çocukluğunun, gençliğinin geçtiği ve mezun olduğu Ankara Devlet Konservatuarı binasının yıkılma sürecinde bir iş makinesinin enkazı kaldırmak için toprağa vurduğu an, Bingöl’ün tanıklık ettiği yok oluş üzerinden bireysel ve toplumsal kayıplara ve dönüşümlere odaklanmasına aracı oluyor. Bu bağlamda ‘titreşim’, hem gerçek hem de mecazi bir karşılık buluyor: Bir binanın yıkımının bedende hissedilen sesi ve daha geniş bir düzeyde, kültürün ve kolektif hafızanın silinmesinin neden olduğu yankılar. Modernitenin direttiği hızlanma ve yenilenme tutkusuyla sürekli değişen, dönüşen, başkalaşan veya yok olan kentler, mekânlar, kitleler ve değerler üzerinden gelişen proje, Ankara’da başlayan bu hikâyeyi St Ives’daki modernleşmeyle birleştirerek düşünme sürecini başlatıyor. Süreç, iki kentte de gerçekleşen sergiler ve buluşmalardan sonra, sanatçının atölyesinin bulunduğu, yaşadığı ve çalıştığı İstanbul’a dönerek bu sergiyle adeta kendi döngüsünü tamamlıyor.
Bingöl’ün yedi parçadan oluşan yerleştirmesi, ateşlemenin hâlâ devam ettiği hayali bir fırının iç düzenini galeri mekânına aktarıyor. Bu dönüşüm sırasında eriyen, yarım kalmış gibi görünen veya sırlanan seramik formların üzerine, arasına veya çevresineyse sanatçının belleğindeki çeşitli görüntüler, buluntu nesneler ve yok oluşların ardından filizlenen yeni yaşamlar; bitkiler serpiştiriliyor. Fırının içini ve yapılanma prensibini sahnelerden oluşan bir yerleştirmeye dönüştüren sanatçı, Türkiye ve Birleşik Krallık’ın tarihinden ve kültüründen beslenirken onları koruyor, bozuyor, birbirine karıştırıyor ve dönüştürüyor. Osmanlı şah vazoları Barbara Hepworth’ün bahçesinden toplanan çiçeklerle veya Türkiye’deki kültürel yapıların yıkımını gösteren görüntülerle buluşurken, modernleşmenin mekânın kimliğini nasıl değiştirdiğini ve mekânla birlikte aidiyet deneyimlerini nasıl yarattığını yansıtan metaforlarla yüklü formlara dönüşüyor.
Sergideki enstalasyona, sanatçının kaleme aldığı beş bölümlük bir şiir de eşlik ediyor. Daha uzun bir metinden süzülerek “sıkıştırılan” bu dizeler, farklı kentlerden çeşitli mekânlar aracılığıyla Bingöl’ün yolculuğuna, eserlerine, düşünme ve aktarma biçimine dair referanslar sunuyor. Her bir eser kümesinin birbirini bütünlemesi gibi, bu şiirler de birbirini bütünlerken sanatçının kişisel hafızasından ve mikro-tarihinden ufak anlatıları izleyiciyle buluşturuyor.
*Sergiye eşlik eden ve 4 yıla yayılan bu projenin başlangıç aşamasından İstanbul’da sergilenmesine kadar olan süreci belgeleyen kitapta, Burçak Bingöl ve Özgür Ceren Can’ın metinleri yer alıyor. Sanatçının eserlerinin yanı sıra eskizlerinden, notlarından ve fotoğraflarından seçkilerin de bulunduğu kitabın tasarımını Dilara Sezgin üstleniyor.
**Bingöl’ün projesi ilk kez 2022’de SAHA desteğiyle Tate St Ives’da, 2023’te ise Ka Ankara’yla eş zamanlı olarak bir bölümü de British Council desteğiyle İngiltere Büyükelçiliği’nde sergilenmişti.
*
Burçak Bingöl hakkında (1976, Görele) doktora düzeyindeki güzel sanatlar eğitimini 2008'de Hacettepe Üniversitesi'nde, müzik eğitimini 1985-91 yılları arasında Ankara Devlet Konservatuarı'nda, fotoğraf programını ise 2009'da New School New York'ta tamamladı. Tate St Ives da dahil olmak üzere New York, Ankara, İstanbul ve Berlin'de toplam on bir kişisel sergi gerçekleştirdi. Eserleri, aralarında New York Metropolitan Müzesi'ndeki Dialogues sergisi olmak üzere pek çok karma sergide ve iyi bir komşu temalı 15. İstanbul Bienali’nde yer aldı. Ankara ve İstanbul’da çeşitli sergilerin küratörlüğünü üstlendi. Porthmeor Studios - Cornwall, IASPIS- Stockholm, Cité des Arts-Paris, Hunter College-New York ve Gate 27- Ayvalık'ta sanatçı konuk programlarına katıldı. Eserleri Metropolitan Müzesi, New York; 21C Museum, Kentucky; Salsali Private Museum, Dubai; MOCAK Çağdaş Sanatlar Müzesi Krakow, Polonya; Odunpazarı Modern Müze (OMM), Eskişehir; Baksı Müzesi, Bayburt gibi kamusal koleksiyonların yanında Türkiye, Avrupa, Amerika, Orta ve Uzak Doğu'daki özel koleksiyonlarda yer alıyor. Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Danışma Kurulu üyesi olan Bingöl, İstanbul'da yaşıyor ve çalışıyor.