Akdeniz coğrafyasını daha derinlemesine tanıma ve mekânsal kimliklerini yapılı ve doğal çevre tarihi üzerinden irdeleme amaçlı 'Akdeniz Konuşmaları' sunum-tartışma serisi SALT Galata’da devam ediyor. Mart programında, deniz ve kıyı koruma, kıyı alanları yönetimi ve sürdürülebilir kalkınma üzerine çalışmalar yürütmüş olan Atila Uras, doğal, kültürel ve sosyal açılardan bölgenin durumunu değerlendirecek.
foto: Atila Uras, Dalyan, Şubat 2016
Romalıların deyişiyle Mare Nostrum (Bizim Deniz), barındırdığı lagünler, deltalar ve geçiş alanları da dâhil olmak üzere; sulak alanları, kayalık ve kumlu kıyıları, deniz çayırları, mercan toplulukları, denizdağları, kanyonları ve açık deniz sistemleriyle çevresinde yaşayan halklara zengin imkânlar sunar. Günümüzde, dünyanın en popüler turizm destinasyonudur; aynı zamanda, yoğun deniz taşımacılığı koridorlarından ve balık stoklarının ciddi baskı altında olduğu alanlardandır. Kıyıları en çok betonlaşan, sürekli azalan tarım alanları ve su kaynakları ihmal edilen Akdeniz havzası, iklim değişikliğinden azami derecede etkilenecek bölgeler arasında gösterilmektedir. Denizine kıyısı olan yirmiden fazla ülkeyle karmaşık bir sosyo-politik yapıya sahip Akdeniz, üzerindeki mevcut baskılara nasıl, ne tür çaba ve girişimlerle direnebilir?
Konuşma, 25 Mart 2016 Cuma günü saat 19.00'da SALT Galata, Oditoryum'da izlenebilir.
Ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
________________________
Atila Uras
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye ofisinde mukim temsilci yardımcısı olarak görev yapmaktadır.
Akdeniz Konuşmaları
İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden Burcu Kütükçüoğlu’nun Akdeniz temalı dersleri ve akademik araştırmaları çerçevesinde hazırlanmaktadır.