Gelenekle Modern Arasında Bursa

Ömer Kokal / 14 Kasım 2017
Evliya Çelebi'nin ünlü Seyahatname’sinde “ruhaniyetli bir şehir” olarak tanımladığı Bursa, Osmanlı’nın farklı dönemlerinde farklı kişiler tarafından yapılmış tarihi eserleriyle insana derin bir huzur duygusu veriyor.

Bursa, Osmanlı’dan miras kalan geleneksel kimliğini, modernite ile birleştirmeyi başarabilen kentlerimizin başında geliyor.

Bursa’nın binlerce yıllık tarihinden pek çok uygarlık geçmiş olmasına karşın, bugün Osmanlı İmparatorluğu’nun izleri öne çıkıyor kentin sokaklarında. Nereye bakarsanız bakın ya da hangi semtine giderseniz gidin Osmanlı’dan kalan ihtişamlı camiler, türbeler, hanlar çıkar karşınıza. Her biri Osmanlı’nın farklı dönemlerinde, farklı kişiler tarafından yapılmış olmalarına rağmen tüm bu eserler insana derin bir huzur duygusu verir.

Bursa

Bursa

Bursa

Benzer duyguyu Evliya Çelebi de yaşamış olmalı ki, ünlü Seyahatname’sinde Bursa’dan bahsederken “ruhaniyetli bir şehir” tanımını kullanmış. Ama Bursa’yı en iyi anlatan satırları Ahmet Hamdi Tanpınar yazmış. Beş Şehir adlı eserinde bakın nasıl anlatmış bu kadim kenti; “Şimdiye kadar gördüğüm şehirler içinde Bursa kadar belli bir devrin malı olan bir başkasını hatırlamıyorum. Fetihten 1453 senesine kadar geçen 130 sene, sade baştanbaşa ve iliklerine kadar bir Türk şehri olmasına yetmemiş, aynı zamanda onun manevi çehresini gelecek zaman için hiç değişmeyecek şekilde tespit etmiştir.”

BursaTophane

İnsanı geçmişe götüren bu güzelim kenti gezmeye Ulu Cami’den başlamalı. Bursa’nın merkezi diyebileceğimiz bir noktada tüm ihtişamıyla ziyaretçilerini karşılayan Ulu Cami, 1396-1400 yılları arasında Sultan I. Bayezit tarafından inşa ettirilmiş. Söylenceye göre Ulu Cami’nin inşaatında Hacıvat’la Karagöz de çalışmış. Ancak, nükteleriyle işçileri güldürmeleri ve işlerin aksamasına sebep olmaları padişahı kızdırınca sonlarının geldiği yine bu söylencede anlatılmakta. Osmanlı taş işçiliğinin en özel örneklerinden olan mihrap 1571 tarihinde yapılmış. Ceviz ağacından 15. yüzyılda yapılan minberinde cenneti anlatan figürler kullanılmış. Caminin içindeki havuz ve duvarlarındaki dev boyutlu hat yazılar Ulu Cami’nin manevi etkisini arttırıyor.

Bursa

Ulu Cami

Bursa’nın maddi yanını görmek içinse han ve çarşılarında kaybolmak gerek. Ulu Cami’nin yanı başında bulunan ve çok geniş bir alana yayılan han ve çarşılar, Bursa’nın ekonomik ve sosyal olarak kalbinin attığı mekanlar. Geçmişte mesleklere göre adlandırılan ve işlev gören hanlar ve çarşılar bugün daha karma bir yapı da hizmet veriyor. 1451 yılında ipekböcekçiliği için inşa edilen Koza Han Bursa’nın en ünlü hanı. İpek geleneği üretim anlamında değilse de, satış anlamında hala devam ediyor. Pirinç Hanı, Bedesten, İpek Hanı, Kapalıçarşı kentte faaliyette olan onlarca han ve çarşıdan bazıları. 

Koza Han

Bursa

Yeşil, Bursa’nın simge semtlerinden biri. Sultan I. Mehmet tarafından 1419-1424 yılları arasında yapılmış olan Yeşil Külliye, cami, türbe, medrese ve imaretten oluşuyor. Medrese bölümü günümüzde Türk ve İslam Sanatları Müzesi olarak hizmet veriyor. Caminin içinde bulunan havuz ve şadırvan son derece ilginç. Külliyeye ve içinde bulunduğu semte adını veren yeşil çiniler bir zamanlar caminin kubbe ve minarelerinin tepelerini kaplarmış. Şimdi geriye pek bir şey kalmamış. Sultan I. Mehmet ve yakınlarına ait dokuz sandukanın bulunduğu Yeşil Türbe’nin duvarlarını ve sandukaları süsleyen çiniler görülmeye değer.

Bursa

Yeşil Türbe

Yeşil Türbe

Bursa

Bursa’nın bir diğer ünlü semti olan Muradiye, adını 1425 yılında II. Murad tarafından yaptırılan Muradiye Külliyesi’nden alıyor. Külliyenin medresesi bugün dispanser olarak sağlık hizmeti veriyor. Külliyenin asıl ilginç yanı bahçesinde bulunan 12 adet türbe. Hamam ve imaret yapıları külliyenin diğer parçaları.

BursaOrhangazi Külliyesi

Osmanlı gibi doğa da Bursa’ya cömert davranmış. Çekirge semti termal sularıyla ünlü. Bursa, en çok hamam bulunan kentimiz. Armutlu Hamamı kentin en keyifli kaplıcası. 1394 yılına tarihlenen hamamın inşasında Bizans'tan kalma devşirme malzemeler kullanılmış. İçindeki sıcak su havuzu özellikle soğuk günlerde insana keyif veriyor.

Armutlu Hamamı

Doğanın cömertliği termal sularla sınırlı değil. Doğa denince asıl akla gelen Uludağ, her mevsim kentin gözde mekanı. Bizans Dönemi’nden başlayarak yakın tarihlere kadar Keşiş Dağı olarak anılan Uludağ, 1961 yılında Milli Park ilan edilmiş. 2543 metre yüksekliği, yılın 180 günü karla kaplı tepeleri, çok sayıda konaklama seçeneği ve ulaşım kolaylığı sayesinde bugün ülkemizin en önemli kış sporları merkezi durumunda.

Uludağ

Uludağ

Geçtiğimiz yıllarda hizmete açılan Bursa Kent Müzesi'nin amacı, kentin tarihsel, kültürel ve ekonomik geçmişini anlatarak, bugünün kentlilerine yol göstermek. Heykel semtinde bulunan eski adliye binasında faaliyet gösteren müze üç kattan oluşuyor. Bodrum katı geleneksel zanaatlara ayrılmış. Zemin katta ise kronolojik olarak Bursa’nın tarihi anlatılıyor. Müzenin üst katında genel olarak kentin ünlülerini, basını ve Bursa’yla özdeşleşmiş unsurları anlatan panolar sergileniyor.

Bursa

Yeme içme konusunda kendine özgü pek çok ürün yaratan Bursa’nın en ünlüleri kuşkusuz İskender Kebabı ve kestane şekeri. Ayrıca Mihalıç peyniri, Kemalpaşa tatlısı, İnegöl köftesi ve şeftalisi de unutulmamalı. Kestaneli pasta denemek isteyenlere Uzay Pastanesi, angelika reçeli içinse Ulus Pastanesi önerilir.

Her ne kadar Bursa deniz kenti olmasa da balık sevenler için ve Bursa gezisini noktalamak için kentteki en doğru adres ise Arap Şükrü sokağındaki meyhaneler.


Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :