2009'un "Kaybeden"leri, Mimarlar Oldu
E. Seda KAYIM
/ 29 Aralık 2009
2009 yılının bir özetini çıkarmaya ve 2010'a bir bakış atmaya yönelik her türlü girişim, "kriz" sözcüğüne çatmamıza neden olurken, uzmanların olumlu yeni yıl projeksiyonlarına rağmen geride bırakılan bir yılın ekonomik yorgunluğu tüm kesimlerin üzerine çöktü. Tüm yıl boyunca alınan işten çıkarma, ofis kapatma ve iflas haberleri yersiz olmasa gerek ki bu yorgunluk sisinden en çok mağdur olan disiplin de mimarlık olmuş gibi gözüküyor.
Üretim ve inşaat sektörleri 2009'un açık ara mağlupları olurken, bu ikili denklemin kesişiminde yer alan mesleklerden mimarlık, tüm görece küçük istihdam potansiyeline rağmen en fazla sarsılmış olan alanlardan biri, hatta iş kaybı açısından birincisi olarak gösteriliyor.
MSNBC'den Eve Tahmincioğlu'nun aktardığı habere göre Amerika Birleşik Devletleri'nde, ortalama %17,8'lik işsizlik artışı ile 2009'da en fazla iş kaybına uğrayan meslek grubu mimarlar oldu. Amerikan İşçi İstatistikleri Kurumu (BLS) tarafından yapılan araştırmaya göre Kuzey Amerika özelinde 2008'in üçüncü çeyreğinde 230 bin olan kayıtlı çalışan mimar sayısı, 2009'un üçüncü çeyreğinde 189 bine geriledi.
The Guardian tarafından yılın ikinci çeyreği baz alınarak gerçekleştirilen ve 12 aylık retrospektifte mimarlığın tüm diğer meslek alanlarından daha fazla iş kaybına uğradığını gösteren araştırma da, Amerika'dan İngiltere'ye uzanıyor ve daha da vahim bir tablo ortaya koyuyordu. Building Design'ın derlediği habere göre İngiltere de Şubat 2008 – Şubat 2009 aralığında işsizlik ilamında bulunan mimar sayısı 150'den 1290'a yükselerek %760'lık bir artış göstermişti.
Mimarlar, Marangozlar ve Diğer Aktörler
2009 yılında Amerika'da en fazla işten çıkarmanın gerçekleştiği meslek grupları sıralamasında mimarları marangozlar, üretim denetçileri ve fabrika işçileri ile pilotlar takip ediyor. İngiltere'de ise inşaat sektörünün diğer aktörlerinden olan yöneticiler, haritacılar, duvarcılar, marangozlar ve iskeleciler, işten çıkarmanın en yüksek boyutlara ulaştığı 20 meslek grubu arasında sıralanıyor.
Mevcut global trendleri okumak açısından da anlamlı olan BLS raporu, önümüzdeki on seneye ise olumlu bir bakış atıyor. Rapor, 2018 yılına dek mimarlık ve mühendislik disiplinlerindeki istihdam hacminin yaklaşık %10'luk bir artış göstereceği öngörüsünde bulunuyor.
Peki ya Türkiye?
Ülkemizde, mimarlık pratiklerinin küresel ekonomik kriz karşısındaki kayıplarını ve zararlarını detaylı şekilde ortaya koyan bir araştırma henüz bulunmuyor. TMMOB tarafından ağırlıklı olarak 2006'da gerçekleştirilen "Mühendis-Mimar-Şehir Plancısı Profil Araştırması"nın sonuçları ise, kriz öncesi durum hakkında ancak kısıtlı bir fikir verebiliyor. Mimar, İçmimar ve Şehir Plancıları Odalarının ancak %21-39'luk bir oranda yanıtladığı anket sonuçlarına göre, Türkiye'de ilgili meslek gruplarındaki işsizlik oranları 2006-2007 aralığında % 3,1-5,0 arasında değişiyordu.
Söz konusu rakamların 2009 itibariyle ne şekilde değiştiğini ve tüm bu istatistiklerin Türk mimarlık piyasasındaki izdüşümlerini görmek için, benzer ve yetkin bir araştırmanın Türkiye özelinde de yürütülmesini beklemek gerekiyor. Fakat dünya mimarlık piyasasını önemli ölçüde kontrol eden ve yöneten ABD ile İngiltere'den çıkan tablo, ülkemizde de mimarlık üretiminin ve o üretimin birincil aktörlerinin aldığı muhtemel darbeye işaret ediyor.
İlişkili Haberler
ŞPO İstanbul Şube Başkanı Erhan Demirdizen
İlişkili Haberler
İMO İstanbul Şube Genel Başkanı Cemal Gökçe
İlişkili Haberler
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın