Banliyö Canlandıran Dönüşüm Modeli: 'Açık Ev'

mimarizm.com / 21 Kasım 2014


Diller Scofidio + Renfro'nun ortağı Charles Renfro, tasarımın kent, peyzaj, iç mekân, ürün ve sergileme gibi bütün dallarını bir araya getiren medya merkezli çalışmalarını örneklendireceği Konut Konferansı 2014 sunumu öncesinde insan odaklı konut alanlarına dahil ettiği projelerinden 'Açık Ev - Open House' ile ilgili bilgi verdi:

"23 Nisan 2011 tarihinde bir günlük bir etkinlikle tanıtılan 'Open House', Droog'un Diller Scofidio + Renfro işbirliği ile ürettiği bir proje. Studio-X New York'ta, Columbia Üniversitesi'nden Mark Wasiuta'nın moderatörlüğündeki bir sempozyumla başlayan etkinlik Levitton'a yapılan bir otobüs yolculuğuyla devam etti. Burada ziyaretçiler mimarların ve sanatçıların kullanıcılarla birlikte tasarladığı dokuz adet ev yerleştirmesini görme olanağı buldular. Bu yerleştirmelerden biri de, geleceğe ilişkin yeni bir ev düzenlemesi, yasal değişiklik önerileriyle birlikte sunulan yeni ‘Açık Ev' konseptiydi..."



foto: Alessio Boni



"Banliyöyü bir tür yeniden kentleşmeyle canlandırmamız mümkün"

Açık Ev - Open House projesi ne zaman başladı, neden böyle bir projeye gereksinim duyuldu?

Open House, daha az kentleşmiş Amerikan ve Avrupa kentlerinden farklılık gösteren New York'un 'hizmet sektörü' üzerine bir araştırma olarak ortaya çıktı. Araştırmamızı bu hizmet kavramı ve insanların nasıl belirli bir eğitim ya da deneyimleri olmaksızın kendilerini yeniden keşfederek, köpek gezdirme, kanepe yenileme hatta randevu danışmanlığı gibi işlerde kariyer yaptıkları üzerinde yoğunlaştırdık. İnsanların çoğu kez evlerinden (evsizlerin ise sokaktan) sürdürdüğü bu gelir getirici işler üzerine yaptığımız araştırmalarda, bu kişilerin yarattıkları bir tür gri pazar içerisinde kendilerine bir yaşam kurduklarını gördük. İşte bu bulgular mimarlık, kentleşme ve devamında banliyöleşmeye dair keşiflerle New York Levittown'daki 'Open House'u ortaya çıkarmak için başlangıç noktamızı oluşturdu.



foto: Droog Blog


İpotekler ve sınırlı iş olanaklarıyla Amerikan banliyöleri sürdürülemez bir  durumdayken, metro alanlarına ve kent merkezlerine bağımlı hale geldi. Bunu göz önünde bulunduran Açık Ev - Open House, konut alanlarının yoğunlaştırılmasını sağlayacak yeni konut zonlaması ve burada sürdürülebilecek işler öneriyor.

Yukarıda bahsettiğim iş alanları ele alınarak banliyöyü bir tür yeniden kentleşmeyle canlandırmamız mümkün. Birtakım kuralları ve zonlamaları değiştirerek banliyö topluluklarının iş olanaklarında bir çeşitlendirmeye gitmek, Levittown gibi yerleri daha kendine yeterli, hatta yoğun hale getirebilir.



"Gösterişli olmayan bir dönüşümün olabileceğine dikkat çekmek istedik"

Açık Ev projesinin çalışma alanı olan orta sınıf banliyö yerleşkesi Lewittown'da konut sahipleriyle ilişki kurdunuz. Bu çalışmanın sonucu ne oldu?

Bence burada, Detroit hatta Pittsburg gibi kentlerin çöküşünün başladığı 1970'lerden beri Amerikan banliyösünün de bir tür dağılma sürecine girdiğini hatırlamak gerekiyor. O zamandan beri Levittown gibi topluluklar sürekli bir çöküntü sürecinde. Bugünse elimizde yüksek işsizlik oranları (özellikle merkezi bölgelerle karşılaştırıldığında), düşük yaşam kalitesi ve düşük gelecek beklentisi var. Bu doğrultuda Levittown'u simgesel anlamı için seçtik. Kültürel dokusu yıllar boyu sürekli düşüşte olmuş prototip bir banliyö bölgesine gereksinimimiz vardı.



foto: Naho Kubota


Söz konusu 'self-servis' işleri ele alarak, mevcut evlerini halka açık bir hizmetin sunumunu da gerçekleştirecek biçimde uyarlamaları için Levittown sakinleriyle birlikte çalıştık. Arka bahçeleri köpek gezi parkurlarına, oturma odalarını ev tiyatrolarına, ön bahçeleri marketlere çeviren deneysel yerleştirmelerle insanlara kendi işlerini keşfetmelerinde yardımcı olduk.

Açık Ev - Open House projesiyle gösterişli olmayan bir dönüşümün olabileceğine dikkat çekmek istedik. Levittown'da çoğu işsiz olan insanlarla birlikte onların kendi yeteneklerini ortaya çıkarma ve bunları metalaştırma olanağı bulduk. Arka bahçesini sebze yetiştirmek için kullanan bir evsahibinden ona danışmanlık eden bir yaşlı kadına, her bireyin farklı yetenek ve vasıflarını ortaya çıkararak ortak potansiyelin banliyöleri nasıl daha sağlıklı yerler haline getirebileceğini göstermeye çalıştık. Mimarlığın da bunun içine dahil olabileceğine inanıyoruz; yoğun yerleşimlerin daha sürdürülebilir olması nedeniyle, bu yerleşimler de daha yoğun hale getirilebilir. Open House yerleştirmeleriyle aslında, bu hiper-yayılmacı toplulukların karşısında ortak bir duruşun önemini vurguladık.


İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :