Bir Tütün Deposu, Bir Otel

Mesut TUFAN / 18 Haziran 2007

Beşiktaş sahil silüetinin değişmez parçalarından birisi olan ve herkese başka başka düşler kurdurtan Astro Türk Tütün Deposu artık yok. Yapıdan geriye sadece askıya alınmış iki cephe ve pekçok soru işareti kaldı. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu, eski tütün deposunun bir otel olarak yeniden işlevlendirilmesine olur verirken, Mimarlar Odası, binanın taşıyıcı sisteminin ve fonksiyonunun tamamen değiştirildiği ve değiştirilen fonksiyonun gereği ve rantabilitesini sağlamak amacıyla da -24.20 kotuna kadar inilerek ilave yedi bodrum kat önerildiği gerekçesi ile projeye karşı çıkıyor. Oda, binanın bulunduğu ve kentsel sit alanı olan Beşiktaş Meydanı'ndaki her türlü yapılaşmayı, yaya dolaşımını, taşıt ulaşımını, altyapı sorunlarını, kıyı kullanımını ve jeolojisini aşırı derecede zorlayan bu tür parsel bazındaki kararların, halen çalışmaları yürütülen koruma amaçlı uygulama imar planlarını devre dışı bırakarak diğer parseller için emsal teşkil edici bulunduğu görüşünü savunuyor. Mimarlar Odası, bir sit bölgesinin koruma amaçlı imar planı yapılana dek o bölgedeki tescilli yapıların parsellerine dair kurul kararlarına göre uygulama yapılma imkanı olduğunu, buna karşılık kültür ve tabiat varlıkları ilgili ilke kararları uyarınca, henüz genel olarak kentsel ulaşım ve yerleşim kararları bölge ölçeğinde belirlenmemiş parseller için ilave yapılaşma ve imar haklarının tanınamayacağı ilkesinin varlığının da unutulmaması gerektiğine dikkat çekiyor.

Dalan döneminde 'turizm alanı' ilan edilmişti

MSGSÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü'nden Doç. Dr. Gülşen Özaydın, söz konusu yapının zannedilenin aksine bir kamu malı değil, şahıs malı olduğuna dikkat çekiyor. Özaydın, yapının yakın dönem tarihi ile ilgili yaptığı kısa değerlendirmede, İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Bedrettin Dalan döneminde İstanbul'da pek çok yerin 'turizm alanı' olarak ilan edildiğini anımsatarak, Astro Türk Tütün Deposu'nun bulunduğu alanın da o dönemde bunlardan birisi olduğunu belirtiyor. O sıralar herhangi bir tescil kaydı olmayan yapının yakın çevresindeki Dolmabahçe ve Feriye Sarayları'nın gabarisini aşmayacak biçimde yeniden yapılmasını öngören bir konaklama tesisi projesinin tartışıldığını, çeşitli nedenlerden dolayı projenin gerçekleşmediğini ve bu esnada yapının bulunduğu parselin el değiştirdiğini söyleyen Özaydın, tütün deposunun ancak 2005 yılında bir endüstriyel miras olarak ikinci derece taşınmaz kültür varlığı olarak tescillenebildiğini hatırlatıyor.

 

Özaydın, günümüzde artık bir tütün deposu olarak kullanılmayan ve atıl durumda olan yapının modern kent dinamikleri içerisinde korunabilmesi için yeniden  işlevlendirilmesinin kaçınılmaz olduğunu vurguluyor. Özel mülkiyetteki yapının bir konaklama tesisi olarak kullanılması talebini kentsel ölçekte değerlendiren Özaydın, yapının Beşiktaş ve Ortaköy oteller dizisi içinde konumu itibariyle bir kent içi oteli olarak işlev göreceği, yakın çevresindeki kültür tesisleri olarak var olan Resim Heykel Müzesi ile, mimari yarışma sonucunda elde edilen Deniz Müzesi'nin ek yapıları arasında bir geçiş alanı oluşturabileceğini belirtiyor. Yapının zemin katında yer alması öngörülen Tütün Ürünleri Müzesi ile sergi alanlarının bu bağlamda kamusal kullanıma olanak sağlayacağına değinen Özaydın, böylece yapının orijinal işlevine ilişkin bir kentsel imge de oluşturulabileceğini savunuyor. Özaydın, Beşiktaş için yakın gelecekte gerçekleşmesi düşünülen metro ile Barbaros Hayrettin Paşa Vapur İskelesi arasındaki güçlü yaya akışında, yapının dışarıdan bakılan bir nesne olmasının yanı sıra, kültürel kullanımlarla içine girilebilme fırsatının da olanaklı hale geldiğini belirtiyor.

Özaydın, yıkılan iki cepheyle ilgili olarak da, "Yapı, 1930 - 1940'lı yıllara tarihlenebilecek erken betonarme strüktürün bir örneği olarak kabul edilebilir" diyor ve üniversitelerin hazırlamış olduğu teknik raporların, yapının mevcut strüktürünün korozyon gibi nedenlerle hasar gördüğü ve bu nedenle yenilenmesi gerektiği yönünde olduğundan, saraya ve denize bakan cephelerin korunması ve diğerlerinin ise tekrar aynılarının yapılması şartıyla yıkılmasının gündeme geldiğini anlatıyor.

 

 

 

Yıldız Salman: Korumada iyi niyet çok önemli

İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Restorasyon Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Dr. Yıldız Salman ise, korumada genel olarak iyi niyetin önemine işaret ediyor. Olayları incelerken çok katı ve yanlı olmamak adına, öncelikle kurul kararlarının uygulamaya nasıl yansıdığına bakmak gerektiğine dikkat çeken Salman, bir eleştiri varsa bunun uygulamaya mı yoksa kurul kararlarına mı yönelik olduğunun doğru tespit edilmesi gerektiğini söylüyor. Salman, kurul kararlarının değerlendirilmesi aşamasında kurula sunulan belgelerin de göz önünde tutulması gerektiğini belirtiyor. "Buranın kaliteli bir dokunuşa hitiyacı var" diyen Salman, şöyle devam ediyor:"Kurulun kararının yanısıra müdahalenin niteliği de önemli. Cepheyi tutmak, yaklaşım olarak güzel. Son dönemde Beyoğlu'nda çok karşılaşıyoruz, hiçbir zaman olmamış bir tarihi dönemin yapıları var: 2007 tarihli 19. yüzyıl binaları. Eğer Tütün Deposu'nda özgün cephe korunabilirse, bu kabul edilebilir bir karar bence".

Üç yıl önce Tanrıverdi Holding aldı

Daha önce Tekfen Holding'e ait olan Astro Türk Tütün Deposu, üç yıl önce Tanrıverdi Holding tarafından satın alınmıştı. Merkezi Eminönü'nde olan Tanrıverdi Holding, tekstil alanında faaliyet gösteriyor. Projeyle ilgili görüşlerini almak istediğimiz Tanrıverdi Tekstil Yönetim Kurulu Başkan Asistanı Aziz İba'ya, işi gereği hep dışarıda olduğu gerekçesiyle ulaşamadık.


Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :