Yunus Aran Konferansları'nın 55. buluşmasında, Türkiye'nin başarılı genç mimarları ülkemizdeki meslek ortamını "genç olma" durumu üzerinden masaya yatırdılar. Panelistler, mesleğe adım atmadaki en önemli çıkış noktasının halen yarışma kurumu olduğu konusunda hemfikirdi.
MSGSÜ Mimarlık Bölümü 1999 mezunu Yunus Aran'ın anısını yaşatmak ve mimarlık fakültesi öğrencilerinin birikimlerine katkıda bulunmak amacıyla 2001 yılından bu yana Yunus Aran Birlikteliği ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirilen Yunus Aran Konferansları'nın 55'inci buluşması, 17 Mart 2015 Salı günü MSGSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.
Alişan Çırakoğlu, Ömer Selçuk Baz ve Pınar Gökbayrak'ın konuşmacı olarak katıldığı "Genç Mimarlar Mesleği Tartışıyor" başlıklı panelin moderatörlüğünü, MSGSÜ öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Efe Duyan yaptı. Genç mimarlar hem bireysel hem de ekip olarak yaptıkları üretimleri, özgün mimarlık pratiklerini ve bu süreçlerde öğrendiklerini paylaştılar.
Açılış konuşmasında, konferansın yapıldığı yapı ve salon hakkında bilgi veren MSGSÜ Mimarlık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Demet Binan, Mimar Sinan'ın "çıraklık eserim" dediği Şehzade Camisi'ni 55 yaşında yaptığına dikkat çekerek, panelistlerin Türkiye'de mimar olmayı, "genç mimar" olmak üzerinden tartışacaklarını söyledi.
"Mimar sosyal endişeler taşımalı"
PAB Mimari Tasarım kurucu ortağı Pınar Gökbayrak, uzun süredir devam ettirilen Yunus Aran Konferansları'nın ardında büyük bir emek olduğuna işaret ederek, buluşmaya davet edilmiş olmaktan ötürü büyük onur duyduğunu ifade etti. 2007 yılında kurulan PAB'ın yapısından kısaca bahseden Gökbayrak, panel teması çerçevesinde bugüne dek ürettikleri eğitim yapılarını sundu. Mimarın nitelikli projeler üretebilmesi için kamu yararı ve sosyal endişeler taşıması gerektiğine dikkat çeken Gökbayrak, mesleğe sahip çıkmak için mimarlığın itibarını korumanın ve kamuoyunda mesleği doğru temsil etmenin önemine değindi.
"Kamuoyu mimarların ne yaptığını tam bilemiyor. Tasarımın yapılı çevreye yaptığı katkının bilincine varılması gerek" diyen Pınar Gökbayrak, Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası (Tekirdağ) ve yarışmayla elde ettikleri Ayhan Şahenk Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi (Niğde) ile Gökçeada Lise Kampüsü projelerini aktarırken, kamusal alan kullanımını artırmaya çalıştıklarını ve kentsel bağlantı aksları yarattıklarını vurguladı.
"Tüm bu antrenmanlar nasıl bir mimar olacağınızı belirliyor"
Konuşmasına mesleki gelişimi ve mimarlığa bakışı ile ilgili bir girişle başlayan Yalın Mimarlık kurucu ortağı Ömer Selçuk Baz, "Bursa'da bilim ve kültür sanat merkezi" temalı diploma projesini, mezun olduktan sonra hiç karşılaşmadığı "fiyakalı" bir proje olarak nitelendirdi. Okulda yaptığı projelerin aslında sadece proje olmadığını, meslek hayatını derinden etkilediğini belirten Baz, "Tüm bu antrenmanlar nasıl bir mimar olacağınızı belirliyor" dedi.
Yarışma ile elde ettiği T.C. Merkez Bankası Bursa Şubesi'nin, Viyana'daki yüksek lisans eğitimi sonrasında Türkiye'ye dönmesine neden olan proje olduğunu söyleyen Baz, Ulusal Mimarlık Ödülü'ne değer görülen bu yapının, diploma projesi ile ciddi bir benzerlik gösterdiğini sonradan fark ettiğini ekledi. "Mimar, tekamül sistemi içerisinde temel bir baza üzerinden bunu yapıyor" diyen Ömer Selçuk Baz daha sonra Mudanya Semt Çarşısı, Riyad Saleh Camisi ve Troya Müzesi projelerine ilişkin bilgiler verdi.
"Yarışmalar bina üretim pratiğinde önemli bir çıkış noktası"
"Mimarlık eğitimi sonrasında bazı yol ayrımları ile karşılaşıyorsunuz. Akademide mi, bina üretim pratiği tarafında mı kalacaksınız? Ben ikinci taraftaydım ama bina yapmak ciddi bir maliyet" diyen Çırakoğlu Mimarlık kurucusu Alişan Çırakoğlu, yarışmaların bunun çıkış noktasını sağlayan önemli bir kurum olduğunu belirtti.
Çırakoğlu, ofisini kurmasını sağlayan yarışma projesi Altın Portakal Film Müzesi'nin yanı sıra, ODTÜ Teknokent'te davetli yarışma ile elde ettiği Galyum Blok Yazılım Evi, birincilik ödülüne değer görülen Eskişehir Ticaret Odası Hizmet Binası, Fuar - Sergi ve Kongre Merkezi, Sosyal Tesisleri, mansiyon kazandıkları Sarıkamış Anıtı ve Kentsel Tasarım Projesi, Abdullah Gül Üniversitesi Üniversite Yerleşkesi Master Planı ve Mimari Projeleri ve uygulaması tamamlanan Gümüş-Su Villaları ile ilgili bilgileri görseller eşliğinde aktardı.
Panelin ikinci turunda yeniden sırayla söz alan mimarlar, şu görüşleri paylaştılar:
Mesleki bilgiyi kamuya açtılar
Pınar Gökbayrak: "Kamu yapılarının kamuyla nasıl karşı karşıya gelebileceği üzerine odaklanıyoruz. Eğitim yapıları konusunda belli bir bilgi birikimimiz oluştu. Mimarların mesleki sorumluluklarından biri de bu tür bilgileri paylaşmak. Eğitim formasyonu, modelleri günümüzde çok tartışılmaya başlandı. Türkiye'de hâlâ tip projeler üretiliyor. Bu tartışmalar dönüşecek eğitim sisteminin daha bütüncül ele alınmasını sağlayacaktır. Biz de ofis olarak bütüncül bir yaklaşım izlemeye çalışıyoruz. Bu doğrultuda, birkimimizi aktardığımız ogrenimmekanlari.com adlı bir web sitesi oluşturduk. Mesleki birikimimizi diğer disiplinlerle paylaşmalıyız."
Mimarın dünyayı anlaması sancılı bir süreç
Ömer Selçuk Baz: "Eğitimimi tamamladıktan sonra 6-7 yılım dünyaya adapte olmakla geçti. Burada, mimarlık eğitiminin steril olmasına mı değinmeli bilemiyorum ama mimarın etrafında olanları kavraması için oldukça uzun bir süre geçiyor. Gerçekle temas etme, çizdiklerini inşa etme, sonra ortaya çıkanla yüzleşme mimar için çok sancılı oluyor. Genç mimarların bir şeyler yapabilmesi için önemli açılımlardan biri, yarışmalar. Sonuç itibariyle bir yandan düşünce üretmek zorunda olduğumuz bir mecra, mimarlık. Motivasyonu bu olan bir disiplinin, üretimden bu kadar kopuk olması; mimar-bina-inşa etme arasındaki bağlantı kopukluğu aslında çok tuhaf geliyor."
Mimarlık eğitimi mutlu olmayı öğretiyor ama...
Alişan Çırakoğlu: "Mimarlık eğitimi bize nasıl mutlu olacağımızı öğretiyor ama maalesef yaşadığımız çevrelerden çok da hoşnut değiliz. Keşke Türkiye'de inşaat sektörü lokomotif sektör olmasa da daha çok fikir üretmeye vaktimiz olsa... Şu anda kontrolümüzde olmayan bir mimarlık faaliyeti var. Bunu da ancak bu tür toplantılarda ifade edebiliyoruz."
"Genç Mimarlar Mesleği Tartışıyor" panelinin gerçekleştirildiği 55. Yunus Aran Buluşması, soru-cevap bölümünün ardından düzenlenen kokteyl ile sona erdi.