Bu yazı, mimarizm okuyucularına, yazarın Dublin'de katıldığı uluslararası bir konferans, konferansın bağlı olduğu uluslararası ağ ve konferansın gerçekleştiği Dublin kenti ile ilgili kısa bilgiler vermek üzere hazırlanmıştır.
Temple Bar (Resim 7) olarak adlandırılan bölge, kentin en önemli tarihsel alanlarından biri. Liffey Irmağı ile Dame Street arasında yer alan 18. yüzyıldan kalma arnavut kaldırımlı dar sokaklı Temple Bar, sanatçıların ve müzisyenlerin mekanı olarak pek çok mimari özellikleri olan yapıya, sanat atölyelerine, galerilere, bar ve cafelere, restaurantlara ev sahipliği yapıyor. Temple Bar'da yer alan Meeting House Square – Buluşma Evi Meydanı (Resim 8), çeşitli kültürel etkinliklerin, tiyatro ve film gösterimlerinin yapıldığı, özel bir kentsel mekan. Bu mekanda, açık hava gösterileri için özel tasarlanmış bir tiyatro sahnesi ve film sahnesi bulunuyor.
Kentte, George üslubuyla yapılmış pek çok meydan / park bulunuyor. Bu meydanlar bugün, önemli kentsel mekanlar olarak kentin kullanıcılarına hizmet ediyor. Bunun dışında Dublin'de bulunan ve fonksiyonel eskimeye uğramış olan tarihi binaların bir çoğu, yeniden kullanıma yönelik restorasyonları yapılarak güncel fonksiyonlarla çağdaş hayata kazandırılmış. Bu binaların başında, 17. yüzyıldan kalma Royal Hospital Kilmainham (Kraliyet Hastanesi) binası geliyor. Söz konusu bina bugün Dublin Modern Sanat Müzesi olarak işlevlendirilmiş. Bir başka yeniden işlevlendirilen bina ise – bana en ilginç gelen örnek olarak – 18. yüzyılın başında inşa edilen St. Mary's Church of Ireland (İrlanda St. Mary Kilisesi) (Resim 9a-9b). Bugün, ırmağın kuzeyindeki yayalaştırılmış alışveriş sokaklarının birinde yer alan ve Dublin'deki galerili kiliselere bir örnek oluşturan bu bina, yedi yıllık bir restorasyon sürecinin ardından 2005 yılında sahipleri tarafından "bar ve restoran" olarak kullanıma açılmış. Benim bilebildiğim kadarıyla, böylesine bir işlev verilen tek kilise olan bu 18. yüzyıl binası, 2006 yılında Dublin Kenti Mahalle Ödüllerinden (Dublin City Neighbourhood Awards 2006) "en iyi eski bina" (Best Old Building) ödülünü kazanmış. 2007 yılında yeniden bir renovasyon geçiren bina, halen, "The Church" adı altında, bar, restorant ve disko olarak işlevini sürdürmekte.
Dublin'in aktif güncel kent yaşamında tarihi sokaklarda alışverişin yanında, bu sokaklarda yer alan yeni ancak sokak ölçeği ile uyumlu alışveriş merkezleri de önemli yer tutuyor. Bu merkezlerin mimari anlamda en ilginç olanı ise, ünlü alışveriş sokağı Grafton Street'in güney ucunda bulunan ve sözde-Victoria tarzı çelik ve cam yapısıyla 1980'lerde inşa edilen St. Sthepen's Green Shopping Center (St. Stephen Alışveriş Merkezi) (Resim 10).
Dublin'i bugün kentsel ve konut gelişimleri açısından en ilginç kılan özelliği ise, Liffey Irmağı'nın kuzey ve güney kıyılarında yer alan kentsel dönüşüm projesi. Dublin Docklands Development Authority tarafından 1987 yılından bugüne, özel bir yasa ile doğrudan planlamayla yetkili Çevre Bakanlığına bağlı olarak sürdürülmekte olan bu kentsel dönüşüm projesi, 520 hektarlık bir alanı kapsamakta ve yaklaşık 16000 kişilik nüfusa konut, iş yeri, eğitim ve eğlence-dinlence olanaklarını barındıran bir karma-kullanım alanı sağlamak üzere planlanarak yürütülüyor. 2003 yılında, 10 yıllık dönem için hazırlanan master plan çerçevesinde yürütülen proje, Dublin Liman Bölgesi'nin (Resim 11) gelişimi ve kentsel dönüşümüne yönelik olarak, sosyal dönüşüm, ekonomik gelişim, arazi kullanımı, ulaşım, altyapı, kentsel tasarım, sanat, turizm ve kültür konularını kapsayan iddialı ve radikal kararlar içermekte. (www.dublindocklands.ie)
Tüm bu ve daha sıralayamadığımız diğer tarihsel, kentsel ve mimari özellikleri ile Dublin, kanımca, kentsel kalite anlamında "yaşanabilir" bir Avrupa kenti.