Salamander

Elif Nur Adıgüzel, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimari Tasarım Yüksek Lisans / 13 Kasım 2020
Elif Nur Adıgüzel, MeMALondon'ın 2020 AIA UK Excellence in Design Award kısa listesine seçilen, küçük bir çocuğun kendini "Salamander" olarak tariflemesinden yola çıkan ağaç - oyun evi projesini anlatıyor.

"İki ağacı kucaklayan Salamander’in ilk görüntüsü benim için adeta Laugier’in İlkel Ev imgesine bir gönderme niteliğinde. Bu defa yapı, dört adet sağlam ağaç parçasının ortasında açığa çıkan kare formlu bir mekandan oluşmuyor; yüz kırk ahşap birim, paslanır çelik ile birleşip, iki ağacın egemenliğinde Kerem’in ilkel kulübesini oluşturuyor. 

Üretim sürecinde atölye ekibinin aklında bu imge var mıydı veya tartışmaya açıldı mı? Bilmiyorum. Ancak tartışmaya açılmasının da gerekli olduğunu düşünmüyorum. Kerem’in kendini salamander olarak tariflemesi, salamanderin getirdiği eylemsellik ve bu eylemselliğin alanda bulunan iki ağaç ile kurduğu ‘saygılı ilişki’, MeMALondon’ın üretiminin ta kendisi. Olabildiğince basit, olabildiğince öz; bundan daha fazlası olmak gibi bir derdi yok. 

Yapının tasarım öyküsü, yapıyı ağaç-oyun evi olarak kullanan 3 yaşındaki Kerem’in kendini salamander olarak tanımlamasıyla başlamış. Salamander, sürünmeyi ve tırmanmayı seven bir sürüngen türü. Projeye de ismini veren bu canlı, yapıyı oluşturan programatik kurgunun da bel kemiği. Yapı aynı salamanderin hareketleri gibi Kerem’e tırmanma, kayma, koşma, yürüme ve zıplama eylemleri için mekan sağlıyor. 

Ben yapıyla inşa edilmesinden yaklaşık bir yıl sonra sıcak bir yaz gününde karşılaştım. Mekanda bulunan aktörlerin (mekanın sahibi Kerem, tasarım ekibi Mert Eyiler, Zeynep Aydemir, Aysima Akın, Nihal Demir ve işveren Lale Barlas ile Selim Süme) mekanın algılanmasındaki etkisini yok saymamakla beraber, ağaçların arasına saklanmış halde duran Salamander güçlü imajıyla mekanın ana aktörü olarak göze çarpıyor. 

Strüktürün bir sene sonraki halini gören tasarım ekibi merakla Salamander’in geçirdiği bir yıla bakıyorlar. Ahşapların üzerindeki çatlaklar, paslanması beklenen metalin paslı haliyle birleşince, bir sene öncesinden çok daha iyi gözüktüğü hakkındaki konuşmalarına kulak misafiri oluyorum. Yaş almanın ve malzeme araştırması için geçirilen 6 ayın hakkını vermiş gibi görünüyor Salamander.

Bu altı ayda Salamander’in evrimleşme yolculuğundaki önemli kırılma noktalarından biri, tasarım aşamasında ağaçlar ile yapı arasında ‘saygılı’ olarak tariflediğim ilişkinin ortaya çıkma hikayesi. Ağaçları kucaklayan 160 cm çapındaki dairesel gövde, ağaçların konumlarının harita mühendislerinin çalışmalarıyla arazide tam olarak işaretlenmesiyle belirmiş. Başlangıçta tasarım ekibin aklında yer almayan bu çok net form, ağaçların konumlarının saptanmasıyla birlikte, adeta çizimdeki diğer elementleri kenara iterek kendine yer açmış. Tasarım ekibine de keyifle kabul etmek düşmüş.  

Yapının etrafında gezinirken, üst kottaki 60x60 uzun ızgara ile dairesel gövde arasında kaldığım bir anda eklemeler gözüme çarpıyor. Görünüşe göre Salamander’in inşa sürecinin bitmesi ile Kerem’in tasarım süreci başlamış. Strüktürün sahibi olan Kerem’in yapıya olan müdahalesini görmek, keyifli bir sahne. Yapıştırdığı kâğıtlar, depoladığı ağaç kabukları, astığı çizdiği boyadığı resimler, eklemeleriyle yakaladığı ışık gölge ilişkisi, Kerem'in strüktürü benimsediğini gösteriyor. Ben de onun ölçeğinden ve onun zihninden Salamander’i görmek istiyorum. İnsanın aklına "Böyle bir oyuncağa sahip bir çocuğun, büyüdüğündeki mekan algısı nasıl olur?" sorusu geliyor. Bu sorunun cevabı için hep birlikte biraz beklememiz gerekecek.

Salamander’de beni en çok etkileyen unsura cevabım ise 160 cm çapındaki dairenin içinde sığınılan küçük odacık... Her tarafı açık ve eylemde olma halini destekleyen bu yapının içindeki bu saklı odacık, hepimizin zaman zaman sahip olmak istediği bir kaçış nişi gibi. Etrafınızı saran ahşap dikmelerin desteğiyle ağacın kökleri arasında saklandığınız bir ara mekan. Bir yetişkin olarak ilgimi çeken bu gizli yer, Kerem'in şu anlık pek umrunda değil gibi. O tüm bu eylemselliğin arasında durmak istemediği bir anda... Koşturmaya, tırmanmaya, atlamaya devam etmek istiyor.  

Bir gün, belki birkaç sene sonra durmak ve yalnız kalmak istediği bir an geldiğinde kendini o küçük girişten zorla içeri sığdıracak... Belki yanına aldığı defterine bir şeyler yazacak, belki de sadece gözlerini kapatıp ağacın kabuğuyla oynayacak ama onunla birlikte yaş alan bu ikinci Salamander yıllar içinde tıpkı Kerem için yeni anlam kazanacak bu gizli odacık gibi, ona yeni sürprizler doğuracak". 

Proje Ekibi

Ofis: MeMalondon
İşveren: Selim Süme, Lale Barlas 
Mimari ekip: Aysima Akın, Nihal Demir, Mert Eyiler
Danışmanlar: Hakan Çatalkaya, Zeynep Aydemir, Volkan Eken
Fotoğraflar: Selim Süme

Kazananları açıklanan 2020 AIA UK Excellence in Design Award hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayın


Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :