"Güç Artık Bireyde Çünkü Kentler Daha Şeffaf!"
Burçin YILMAZ
/ 14 Şubat 2013
"Yeni teknolojilerle birlikte kentin yeni kurallara ihtiyacı var"
Daha önceki bir söyleşinizde, "Yeni teknoloji olanakları, vatandaşla devlet arasında sorumlulukların daha iyi dağıtılmasını sağlar" diyorsunuz. Bu tespitinizi biraz açar mısınız, bunu kentlerin geleceğiyle nasıl ilişkilendirebiliriz?
Biliyorsunuz bir şehirde pek çok kural vardır. Mesela yine güneş panelleri konusunda bir örnek verebilirim. Devlet ya da belediye herkesin istediği yere istediği gibi güneş paneli koymasına izin vermez. yasaklar. Yangın güvenliğine ilişkin katı kuralları vardır. O enerjiyi üretip satmaya kalksanız vergi konusunda sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Çünkü şehirlerin yönetiminde çok komplike bir sistem vardır. Bu tip konularda sistemin baştan aşağı değişmesi gerek. Eski sistem eski teknolojilere göreydi; yeni teknolojiler için artık yeni kurallara ihtiyaç var. Ana ilgi alanlarınızdan biri de sosyal medya. Kentlerin gelişiminde sosyal medyanın rolü sizce nedir ?
Şehirlerimiz daha şeffaf hale geldi. Özellikle de Google'ın "street view" programı sayesinde... Sanırım İstanbul'da henüz yok ama pek çok büyük şehirde bu sistem kullanılıyor. Artık seyahat etmenize bile gerek yok; bu program sayesinde pek çok şehri olduğunuz yerden deneyimleyebiliyorsunuz. 3D görüntüler sayesinde, ziyaret etmek istediğiniz şehrin sokaklarında adeta yürüyerek geziyormuş hissine kapılıyorsunuz. Haritalar da giderek daha gerçek oluyor. Şehirde olan biten de artık şeffaf değil mi?
Örneğin Chicago'da, şehirdeki barlarla ve oralardaki webcam'lerle birebir bağlantılı bir internet sitesi var. Bu webcam'ler bardaki insanların yüzlerini tarıyor ve internet sitesinde barın o sırada dolu olup olmadığıyla ilgili bilgi veriyor; içeride kaç kadın, kaç erkek var, yaş ortalaması nedir vb. Yani bara gitmeden orada ne var ne yok, her şeyi biliyorsunuz. Arabaya atlayıp bara gidiyorsunuz. Yolda, akıllı telefonunuzdan boş yeri olan otoparkları görebiliyorsunuz. Sonra bara girince orada "check in" yapıyor, Foursquare'den Twitter'dan veya Facebook'tan kendinizi etiketliyorsunuz. Böylece arkadaşlarınız da nerede olduğunuzu biliyorlar. Öyle ki burası artık "şeffaf bir şehir" oluyor. Bu da davranış biçimlerimizi tamamen değiştirip şekillendiriyor. Sosyal medyayı kullanarak şehirle ve şehirdekilerle bağlantı kurmak çok daha kolaylaştı. "Güç artık bizde" diyebiliriz.
"Değişimi kabul etmezseniz Venedik'e dönüşürsünüz"
Şu anda İstanbul'da büyük bir kentsel dönüşüm çalışması başlatıldı. YaşadığınızAmsterdam kenti de İstanbul gibi, Unesco'nun Dünya Kültür Mirası Listesi'ne alınmış, özellikli bir kent. Orada bu tip projeler nasıl gerçekleştiriliyor? Dünya çapındaki kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bizde de bu tip tartışmalar oluyor. Biliyorsunuz Amsterdam kanallardan oluşuyor. Unesco'nun bu kanallarla ilgili bazı yaptırımları oldu ve pek çok kişi buna karşı çıktı. Evlerdeki tek bir tuğlayı bile değiştirmenize izin vermiyorlar. Burasının müze şehir olması istendi. İstanbul'da da benzer tartışmalar olduğunu biliyorum. Şehirler çok çabuk değişiyor ve dönüşüyor, tabi kalabalıklaşıyor da... Her gün yüzlerce, belki binlerce insan geliyor. Doğal olarak değişiklik de kaçınılmaz oluyor.
Eğer değişimi kabul etmezseniz Venedik'e dönüşürsünüz. Bu kente her yıl 50 milyon turist geliyor ama burada sürekli yaşayan hiç kimse yok, yani Venedikli yok. Ne kadarını koruyup ne kadarını dönüştüreceğinize dair hassas bir denge kurmanız gerek. Evet, kültürü ve mirası gelecek nesiller aktarmak istiyorsunuz ama her geçen gün daha fazla insan burada yaşamak istiyor. Yaşam giderek pahalılaşıyor. Peki bu insanlar nerede yaşayacak? Buna bir çözüm bulmalısınız.
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın