Amsterdam'da Bir Ev

mimarizm.com / 27 Ocak 2022
İç mimarisi Ofist tarafından yapılan A2 Evi'nde mekan bütünlülüğünü bozmamak adına yapının mevcut getirilerinden sonsuz faydalanılmaya çalışılmış.

Fotoğraflar: On a Hazy Morning

A2 Evi, tipik bir Amsterdam binası içerisinde yer alan daire son derece renkli, dinamik ve tatlı bir çift için Ofist tarafından 2019 yılında tasarlanmış. Ofis, çok karakteristik bu yapıya yapılması hedeflenen iç mimari müdahaleyi "edepli bir dokunuş" olarak adlandırıyor. 

Ofist: Yasemin Arpaç, Sabahattin Emir Proje ekibi: Ece Torunlar Demirtaş, Tuğçe Özbıyık:

Her iki cepheden de nefis manzaralara sahip daire yeşilliklerle iç içe. Yüksek tavanlar ve geniş pencereler ile yapı aydınlık ve ferah iç mekanlar yaratmış. Bu ferahlığı bozmamak esas amaçlardan biri oldu. İçeride bir kesinti yaratmamak, mekanı kutu kutu bölmemek, ışığı ve ışığın akışını kesmemek, mekandaki akışkan bütünlük algısını kesintiye uğratmamak hedef haline geldi. Yapının mevcut getirilerinden sonsuz faydalanılmaya çalışıldı. 

Mekan içerisindeki karakteristik ve geleneksel yapılar, dokular, değerler korunmaya çalışıldı. Tavan süslemeleri, dokum radyatörler, anahtar ve prizler, birtakım aksesuarlar sevildi, benimsendi, korundu. 2000’li yıllarda şehir yaşantısının gerekliliklerini, ev sahibi çiftin ihtiyaç ve beklentilerini karşılayacak, fakat en ufak fazla dokunuştan kaçınarak mevcuta saygı ile edepli tasarımlar ve uygulamalar yapıldı. 

İç mimaride yapılan bu küçük eklemeler ve müdahaleler modern, rahat ve evcil yaklaşımlarla tasarlandı. Yaşam alanında kullanılacak mobilyalar, sanat eserlerini ön planda bırakacak saygıda, domine etmeden, rahat ve yumuşak ürünler olarak seçildi. Gabriel Moreno’nun Rafa II ve Andres Salgado’nun W işleri bu sanat eserlerinin salonda dikkat çekenleri.

Banyoda ise "Micro Topping" ile kaplanan dingin yüzeyler, Vorja Sanchez’in seramik üzerine baskısı yapılmış son derece renkli ve güçlü Insomnia adlı işini çevreleyerek, eserin ön plana çıkmasını sağlıyor.

Salon ile direkt ilişkide olan mutfak, yaşam alanının bir parçası, devamı olacak şekilde, multi-fonksiyonel tasarlandı. Yemek masası, sohbet kösesi veya gerektiğinde bir çalışma alanı. İhtiyacı karşılayacak minimum kapalı dolap ve mümkün olduğunca ferah ve çıplak duvarlar, nostaljik bir Wolkswagen buzdolabı ile Petite Friture’un tavşan kulaklı Curiosity tabaklarını ön plana çıkartıyor. 

Uyuma bölümü ise sürgülü, camlı, demir doğrama bir separatör ile gerektiğinde hem görsel hem de işitsel bir özel alan yaratacak şekilde ayrılıyor. Yine hedef mekan bütünlüğünü bozmamak oldu.


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :