Slash Architects, tasarım odağını ‘güven ve rahatlık’ ilkesinden alan Batı Ortodonti Diş Polikliniği için yarattığı sıcak, eğlenceli ve şeffaf iç mekanlarla steril ve soğuk klinik anlayışına alternatif bir yaklaşım getiriyor.
Tasarladıkları diş polikliniklerinde hastalarına güven duygusu verme fikriyle yola çıkan Mimar İpek Baycan ve Mimar Şule Ertürk Gaucher liderliğindeki Slash Architects’in iç mekan ve cephe tasarımını üstlendiği klinik yapısı, İstanbul Fulya’da Ihlamur Kasrı manzarasına hakim, oldukça merkezi bir lokasyonda konumlanıyor. İki kattan oluşan 450 metrekare genişliğindeki poliklinik kurgulanırken, manzaradan maksimum fayda sağlamak hedeflenmiş. Polikliniğin zemin katında genel mahallere yer verilirken, üst kat personel odaları ve ofislere ayrılmış.
Mekanın kolay algılanabilir olmasının sağlık birimi tasarımında kilit rol oynadığına inanan Slash Architects, Batı Ortodonti Diş Polikliniği’ne de benzer kurguyu yansıtmış. “Mekan rotasının kolaylıkla algılanması ve ulaşılmak istenen alanın mümkün olduğunca görünür kılınması kullanıcının kendini daha güvende hissetmesinin sağlar” diyen İpek Baycan ve Şule Ertürk Gaucher, Batı Ortodonti’nin girişinde yer alan danışma bölümünü her iki lobiye de hakim bir noktada konumlandırmış ve danışmanın iki tarafından birbirine paralel olarak uzanan koridorlarla kliniğin iç mekanlarına ulaşımı sağlamış. Klinik mahallerini mekanın çeperlerine yerleştirerek manzaradan ve gün ışığından maksimum fayda sağlayan Slash Architects, bu fikirle Batı Ortodonti Diş Polikliniği’nin vitrinini oluşturmuş. Giriş bölümündeki iki farklı bekleme konsepti ile bir tarafta lounge tipi bir salon, diğer kısımda esnek oturumlu kitaplık, sedir ve tekil oturumlar ile hastaların sıkılmadan kendilerini sıcak bir ortamda hissedebilecekleri mekanlar kurgulanmış.
Şeffaf Sterilizasyon Odaları
Kliniklerde genellikle ölü noktalarda konumlandırılan sterilizasyon odalarını, standartların dışına çıkarak istasyon tipinde tasarlayan ve görünür bir noktada konumlandırıp vitrinleştiren Slash Architects, mekanın şeffaf bir biçimde ziyaretçiler tarafından deneyimlenmesini sağlamış. Bu tip yaklaşımların kullanıcıların ve ziyaretçilerin mekanın sterilliğine ve hassasiyetine karşı güvenini artırdığına inandıklarını vurgulayan İpek Baycan ve Şule Ertürk Gaucher, “Standart sterilizasyon odaları yerine pratik ve ergonomik çözümler ile sterilizasyon işleminin uygulanma sırasına göre şekillenen, tüm gerekli materyallerin dolapların pratik noktalarında yer aldığı, hassasiyetle tasarlanmış fonksiyonel bir öğe olarak ele alındığı yeni bir sterilizasyon yaklaşımı geliştirdik”, diyor.
Kamusaldan Özele Geçişler ve Gradyan Etkisi
Batı Ortodonti Diş Polikliniği’nde kamusaldan özele geçişte; mekan akışıyla birlikte malzeme, doku ve renk seçimlerinin de değişim göstermesi sayesinde lobi bölümü ile steril klinik iç mekanları ayrıştırılmış.
Klasik anlamda bilinen steril ve soğuk klinik algısı, yeşil zen bahçelerinin kurgulanması ve sıcak malzeme seçimleriyle yumuşatılmış. Bekleme deneyimi için farklı kimliklerde oturma grupları tasarlanmış. Lobi bölümünde duvar ve zeminde yer alan doğal ahşap malzeme birlikteliğinin, kliniğin iç mahallerine doğru gidildikçe koridorlarda yerini sadeliğe ve minimal tasarım öğelerine bırakması amaçlanmış. Duvarların, şeffaf cam malzeme geçişiyle çözünerek yerini şeffaflığa bırakması sağlanmış. Bu yumuşak geçiş duvar yüzeylerinin kıvrılarak içeri doğru yönlenmesiyle desteklenmiş.
Polikliniğin kimliğini vurgulamak için muayenehane odaları, Ihlamur Kasrı ve park manzarasına hakim batı cephesine yerleştirilerek vitrin oluşturulmuş. Cephede mahremiyeti ve güneş kontrolünü sağlayan hareketli ahşap panellerin kullanıcı tarafından çeşitlendirilerek, interaktif bir cephe oluşturması ve böylelikle cephenin sürekli canlı ve hareketli kalması sağlanmış.