Boğaziçi Üniversitesi Gözlükule Kazısı Araştırma Merkezi'ne Avrupa Kültürel Miras Ödülü

mimarizm.com / 22 Mayıs 2019
Boğaziçi Üniversitesi Tarsus - Gözlükule Kazıları Araştırma Merkezi, 2019 Europa Nostra Ödülü "Koruma Dalı”nda ödüle değer görüldü.

Fotoğraflar: Yerçekim

Avrupa’nın alanında en prestijli ödülü olarak kabul edilen, Avrupa Kültürel Miras ÖdüllleriEuropa Nostra Ödülleri’nin 2019 yılı sahipleri belli oldu. Bu yıl Europa Nostra Ödülü’nü "Koruma Dalı"nda kazananlar arasında Mersin-Tarsus’ta yer alan Boğaziçi Üniversitesi Gözlükule Kazısı Araştırma Merkezi (proje müellifi Sayka İnşaat Mimarlık Mühendislik Müşavirlik Ticaret Ltd. Şti.) koruma ve yeniden kullanım proje ve uygulaması da yer aldı. Ödüller, 29 Ekim’de Paris’te Avrupa Kültürel Miras Kongresi kapsamında gerçekleşecek olan Avrupa Kültürel Miras Ödülleri Töreni’nde sahiplerine sunulacak.

Boğaziçi Üniversitesi tarafından restore edilerek akademik çalışmalara ev sahipliği yapmak üzere kültür ve tarih merkezi haline getirilen, Saint Paul Kilisesi Anıt Müzesi yanında bulunan 100 yıllık eski çırçır fabrikası Gözlükule Kazıları Araştırma Merkezi Şubat 2017’de hizmete girdi.

19. yüzyılın ikinci yarısında İngilizler tarafından yapıldığı belirtilen eski Tarsus Çırçır Fabrikası bölgenin ilk endüstri yapılarından biri olarak 2002 yılından itibaren önce kısmen, 2013 yılında ise tamamen Gözlükule Höyüğü'nde arkeolojik çalışmalar yürüten Boğaziçi Üniversitesi’ne, araştırma merkezi olarak değerlendirilmesi amacıyla tahsis edilmişti. Merkezdeki kazılar Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Aslı Özyar liderliğindeki ekip tarafından yürütülmeye devam ediyor. 



Boğaziçi Üniversitesi’nin yürüttüğü kazı çalışmalarında halihazırda Geç Antik Çağ’dan Erken İslami Dönem’e geçiş ile Tunç Çağı’ndan Demir Çağı’na geçiş süresinde (yaklaşık M.Ö. 1200’ler) yaşanan değişim ve devamlılıklar inceleniyor. Tarsus-Gözlükule kazı ve araştırmaları ile, bölgenin kültürel mirası olan Gözlükule höyüğünün etrafındaki kent dokusu ve doğal çevresi ile beraber algılanması, belgenmesi ve sürdürülebilir şekilde korunmasına katkıda bulunmayı amaçlanıyor.


Boğaziçi Üniversitesi Gözlükule Kazısı Araştırma Merkezi ayrıca Gold LEED sertifikası alan ilk endüstri mirası kültür varlığı olma özelliğini taşıyor. Avrupa’nın önde gelen kültürel miras ağı olan Europa Nostra tarafından yapılan açıklamaya göre, bu yıl 18 ülkeye 27 ödül, koruma, araştırma, üstün hizmet, eğitim ve farkındalık yaratma alanlarında etkileyici çalışmalara verildi. Ayrıca, devam etmekte olan Halk Ödülü seçmelerine Avrupa’dan ve dünyanın diğer yerlerinden vatandaşlar https://vote.europanostra.org/ adresi üzerinden oy vererek katılabilecek ve kendi ülkelerinden veya başka ülkelerden ödül sahiplerine destek verebilecek.

Ünlü opera sanatçısı ve Euyropa Nostra’nın başkanı Plácido Domingo, ödüllerle ilgili olarak şunları söyledi: “2019 Avrupa Miras Ödülleri / Europa Nostra Ödülleri’nin tüm kazananlarını kutluyorum. Miras kahramanları olan Avrupa’nın her yerinden gelen bu profesyonel ve gönüllüler gerçekten çok önemli bir şeyi başardılar. Avrupa’nın anıtlarını, sitlerini restore eden, koruyan ve tanıtan, aynı zamanda soyut mirasını koruyan çalışmaları hayal edilebilecek en yüksek kalitede. Ödüller, miras projelerinin ekonomimiz, çevremiz, kültürümüz ve yaşam kalitemiz üzerindeki büyük etkinin kanıtları. Avrupa’nın mirası, Avrupa’nın geleceği ve refahı için kilit bir değer. Bu durum Avrupa vatadaşları ve Avrupa enstitütülerinin gelecekteki liderlerine yönelik yaklaşan Avrupa seçimleri öncesinde önemli bir mesaj.”



Avrupa’nın çeşitli yerlerinden miras uzmanlarından oluşan bağımsız jüriler 34 Avrupa ülkesindeki kişi ve kurumdan gelen 149 başvuruyu değerlendirdi ve kazananları belirledi. Kazananlar 29 Ekim akşamı Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un himayelerinde Avrupa Komisyoneri Tibor Navracsics ve Maestro Plácido Domingo’nun evsahipliğinde Avrupa Miras Ödülleri Töreni’nde ödüllendirilecekler. Yedi büyük ödül sahibi (her biri 10.000 Euro ile ödüllendirilecek) ve Halk Seçimi kazananı bu törende duyurulacak. Ödül sahipleri projelerini 28 Ekim günü yapılacak Mükemmeliyet Fuarı’nda tanıtacak. Ayrıca 27-30 Ekim 2019 tarihlerinde düzenlenecek Avrupa Miras Kongresi’ndeki çeşitli etkinliklere katkıda bulunacaklar.

Ayrıca, Eğitim, Beceri Geliştirme ve Farkındalık Yaratma kategorisinde ödül kazananlar arasında İstanbul’daki bir Alman enstitüsü tarafından yürütülen Stewards of Cultural Heritage projesi de var.

Haziran 2019’da yayınlanacak 2020 ödül programına ait duyuruya linkten ulaşılabilir.

2019 Ödülleri

Koruma Dalında
- Montreuil Şatosu, Bonnin, Fransa
- Mutso Suriçi Yerleşimi, Gürcistan
- Kutsal Kefen Şapeli, Torino, İtalya
- Saint Bavo Katedrali,  Haarlem, Hollanda
- Kraliçe Louise Adit Kompleksi, Zabrze, Polonya
- Arkeolojik Kalıntılar Sergileme Pavyonu, Celje, Slovenya
- Lithica s’Hostal Taşocağı, Menorca, İspanya
- Elhamra, Partal Sarayı İbadethanesi, Granada, İspanya
Zafer Kapısı, Santiago de Compostela, İspanya
- Ortaçağdan kalma Tithe Ahır/Ambarı, Ingatorp, İsveç
- Yr Ysgwrn Çiftliği, Trawsfynydd, Galler, Birleşik Krallık

Araştırma Dalında

- Solak 1: Öngörülü Arkeoloji Modeli, Ermenistan/İtalya
- VERONA: OpeN Access’de Van Eyck Araştırmaları, Belçika
- RomArchive - Roma Sayısal Arşivi, Almanya

Üstün Hizmet Dalında
- VVIA - Flaman Endüstriyel Arkeoloji Birliği, Belçika
- Fortidsminneforeningen-Norveç Ulusal Vakfı, Norveç

Eğitim, Beceri Geliştirme ve Farkındalık Yaratma Dalında
- TUMO Yaratıcı Teknoloji Merkezi, Erivan, Ermenistan
- Tarih Radarı 1938, Viyana, Avusturya
- Betina Ahşap Gemi Yapımcılığı Müzesi, Hırvatistan
- Anıt Avrupa, Berlin, Almanya
- Kültürel Mirasın Vekilharçları, Almanya
- Yunan Kültür Yolları, Atina, Yunanistan
- Müşterektopraklar: Alpler’de Kültürel Topluluklar Haritası, Parco Nazionale Val Grande, İtalya
- Le Dimore del Quartetto, Milano, İtalya
- Kraliyet Sofrasında Bir Yer, Varşova, Polonya

AB Yaratıcı Avrupa programına dahil olmayan ülkelerden çok etkileyici iki çalışma da  Europa Nostra Ödülü’ne layık bulunmuştur.  

Koruma Dalında
Boğaziçi Üniversitesi Tarsus-Gözlükule Kazıları Araştırma Merkezi, Mersin, Türkiye

Üstün Hizmet Dalında
Léonard Gianadda, Martigny, İsviçre

 

*

Boğaziçi Üniversitesi Tarsus-Gözlükule Kazıları Araştırma Merkezi Hakkında
Tarsus'ta 19. yüzyıldan kalma terk edilmiş bir çırçır fabrikası, gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları sonrası, arkeolojik araştırmalar ve halkın katılımı için yeniden tasarlanmış çağdaş bir merkeze ev sahipliği yapıyor. Geçmişte pamukların tohumlarının ayrıldığı sanayi kompleksi, bugün şehrin merkezinde yer alan Gözlükule höyüğünde araştırmalar yapan Boğaziçi Üniversitesi kazı ekibine hizmet veriyor. Proje, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ve katkıları ve TC Kalkınma Bakanlığı fonlarıyla Boğaziçi Üniversitesi tarafından finanse edildi.

Gözlükule höyüğünden çıkarılan eserlere yönelik konservasyon ve restorasyon çalışmalarının yürütüleceği modern bir laboratuvar ve eser arşiv depolarının kazandırıldığı merkezde; kazı evi, kütüphane, çalışma odası, açık mutfak ve yemek alanı, ulusal ve uluslararası konferansların düzenlenebileceği konferans salonu ve sergi salonu yer almaktadır.

Restorasyon uzmanı yüksek mimar Saadet Sayın yönetiminde, sürdürülebilir tasarım projesi Apaydın Mühendislik ile uygulama çalışmaları ise SAYKA İnşaat ile gerçekleştirilen proje; kompleksin mimari, mekânsal ve estetik değerlerini ortaya çıkartırken, yapının endüstriyel miras eseri olarak sahip olduğu özgün tarihsel karakterini de koruyor.

Merkez, araştırmacıların ve yerel toplumun ihtiyaçlarını karşılayarak kentin çağdaş yaşamına yeniden entegre edildi. Jüri, “yapının en az tarihi kadar orijinal olan yeni işlevine" hayran kaldığını belirterek, "araştırmalar, basit ve işlevsel mimariye sahip yapı kompleksinin Avrupa tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu göstermiştir. Ek olarak, dönüştürülmüş sanayi miras alanının kentsel alana işlevsel entegrasyonu bulunduğu çevrenin dönüşümüne katkıda bulunmaktadır” dedi.

Kompleksin enerji ihtiyaçları için geliştirilen yenilikçi teknolojiler, kültürel miras alanlarının sürdürülebilir dönüşümü için bir model oluşturmuş, kazı ekibi tarafından eserleri temizlemek için kullanılabilecek yağmur suyunu depolamak için yeni bir sistem geliştirilmiştir. Bunun yanında elektrik ve sıcak su, çatıdaki güneş ve fotovoltaik paneller tarafından sağlanmakta, bu uygulamalar sayesinde araştırma merkezinin tüm enerji ve sıcak su gereksinimleri güneş enerjisi tarafından karşılanmakta ve böylece kompleksin karbon ayak izini büyük ölçüde azaltmaktadır. Jüri, “nitelikli malzemelerin kullanıldığı bu müdahale, yapıyı geleceğe taşıyor" diyerek bu yaklaşımın  "21. yüzyılın sürdürülebilirlik gereklilikleri ile baş etme konusunda oldukça iddialı” olduğunu ifade etti.


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :