Mimarlar Odası Genel Merkezi, Mimar Sinan’ın 430. ölüm yıldönümü için yayınladığı mesajda, usta mimarı uygarlık tarihine yaptığı katkılar nedeniyle saygıyla anarken, başta karar vericiler olmak üzere herkesi çağdaş yaşama, demokrasiye, Cumhuriyet’e ve onun mimarlık değerlerine sahip çıkmaya davet etti.
TMMOB Mimarlar Odası Genel Merkezi'nin, 9 Nisan Mimar Sinan'ı Anma ve Mimarlar Günü vesilesiyle yayımladığı basın açıklaması şöyle:
MİMAR SİNAN’I SAYGI İLE ANIYORUZ
Büyük Usta Mimar Sinan’ı ölümünün 430. yılında saygıyla anıyoruz. Mimar Sinan Şehzadebaşı Külliyesi’nden Süleymaniye Külliyesi’ne İstanbul’un siluetini taçlandırdığı eserleri ile, Balkanlar’dan Yakındoğu’ya tüm Osmanlı coğrafyasına yayılan camileri, medreseleri, hamamları, hanları ile Osmanlı kent kültürünü yüceltmiş ve tüm imparatorluğa yaymıştır. Bugün bilim insanları Sinan’ın yapıtlarını çeşitli yönleriyle inceleyerek Osmanlı İmparatorluğu’nun yarattığı yüksek kültürü anlamaya çalışmaktadır.
Mimar Sinan’ın iki görkemli yapıtı Süleymaniye ve Selimiye, UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi'ne alınmış ve böylece bu mimarlığın “insanın yaratıcı dehasının başyapıtları” olarak “üstün evrensel değer” taşıdığı tüm dünya tarafından kabul görmüştür.
Süleymaniye, Bizans’tan Osmanlı’ya yaşamsal sürekliliğin göstergesidir
Sinan’ın mimarlığı kuşkusuz yoktan var olmamıştır. O, yaşadığı coğrafyayı ve mekanı incelemiş, irdelemiş, Ayasofya’yı anlamış ve onunla konuşmuştur. Süleymaniye, Bizans’tan Osmanlı’ya yaşamsal sürekliliğin belki de en önemli göstergesidir; hem alabildiğine özgün bir tasarım hem de kültürler arası bir iletişimin öznesidir. Bu bağlamda yalnız Sinan’ın dehasını ortaya koyan eşsiz tasarımıyla değil, bin yıllık bir geçmişin, birikimin değeriyle de anlam yüklenmiştir.
Kültürel miras, demokrasinin sağlanmasında başat güçlerdendir
Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS), 2017 yılındaki Genel Kurulu'nun konusunu “Kültür Mirası ve Demokrasi” olarak belirlemiş ve böylece kültür varlıklarının korunmasını ve yaşatılmasını demokrasinin olmazsa olmaz bir parçası olarak tanımlamıştır. İlk bakışta çok da anlaşılır gelmeyen bu yaklaşım, aslında çoktan insan temel hak ve özgürlüklerinin bir bileşeni olarak kabul görmüş olan kültürel mirası daha da vurgulu bir şekilde çağdaş yaşamın temel koşullarından biri olarak yorumlamaktadır. ICOMOS kültür mirasının, farklılık içeren toplulukların bir arada yaşamasında, bağlarını güçlendirmesinde ve toplumlar arası çatışmaların azaltılmasında önemli bir potansiyel oluşturduğunu belirtmektedir. Kültür mirası insanlığın ortak kazanımı olarak demokrasinin sağlanmasında da başat güçlerden biridir.
Barışın ve demokrasinin sağlanmasında Koca Sinan bize ışık tutmalıdır
Bu bağlamda Mimar Sinan’ın yarattığı camiler, medreseler, hamamlar, hanlar, köprüler, her biri ayrı ayrı geçmişten süzülerek gelen çok duyarlı bir kültürün ürünü, farklı toplulukların yarattığı mimarlıkların bir bileşkesidir. Mimar Sinan’ın yaşamının geçtiği Balkanlar’dan Yakındoğu’ya tüm bu geniş coğrafyayı günümüzde ülkemiz ve komşuları temsil etmektedir. Bu topraklarda barışın ve demokrasinin sürekliliğinin sağlanmasında, kültürlerarası diyaloğu 16. yüzyılda çözmüş olan Koca Sinan bizler için ışık tutmalıdır.
Büyük Usta Mimar Sinan’ı, kültürümüze ve uygarlık tarihine yapmış olduğu katkıları nedeniyle saygıyla anarken, başta karar vericiler olmak üzere herkesi çağdaş yaşama, demokrasiye, Cumhuriyet’e ve onun mimarlık değerlerine sahip çıkmaya davet ediyoruz.