İstanbul’da Osmanlı Dönemi Endüstri Yapıları

mimarizm.com / 21 Ekim 2024
Ahmet Hamdi Bülbül'ün "İstanbul’da Osmanlı Dönemi Endüstri Yapıları" kitabı, İTO Yayınları'ndan çıktı.

Ön Söz

Endüstri Devrimi, maddî birikimi olan toprak sahipleri ile tâcir ve sanâyicilerin kurduğu yeni burjuva sınıfı aristokrasinin tahtını elinden alıyordu. Endüstri ürünü makinaların insan emeğinin yerini almaya başlamasıyla geçimini tarımdan sağlayan kişilerin işsiz kalması, kırsaldan şehirlere göçü kaçınılmaz kılmıştı. Dünyada endüstriyel kuruluşların artmasıyla birlikte enerji kaynaklarının ve fabrikaların etrafında gelişen mimarîyle de tanışmış oluyordu. Yeni yapı malzemelerinin ortaya çıkması, bunların fabrikasyon üretimle seri bir şekilde çoğaltılması, çeşitli yapı tiplerinin de hızla yayılmasını sağlamış, artan refah düzeyi ile birlikte şehirlerin nüfus ve yapı stoklarında da büyük bir artış yaşanmıştır. Batı’da üretim sektörünün arttığı bir dönemde Osmanlı’da küçük ölçekli işletmelerde geleneksel yöntemlerle yapılan üretim, kendi coğrafyasının ihtiyaçlarını zor karşılar durumdaydı. Üretim sektörünün Batı’yla rekabetten uzak olması bir yana, geniş Osmanlı coğrafyasının da Batı’nın iştahını kabartan bir pazar olarak görülmesine neden oluyordu. Batı tarzı üretim sistemine ayak uydurmak için her türlü teşebbüste bulunan devlet, makinalı üretim için kurduğu fabrikalarla modern endüstri hamlesini gerçekleştirmiş oluyordu. Bu hamle zamanla özel girişimcileri teşvikle diğer sektörlerde de kendini göstermiş, yerli fabrika ve imalâthaneleri modern teknoloji ile donatmak için dönem şartlarında çaba sarf edilmiştir. Osmanlı her ne kadar teknoloji bakımından Batı’ya bağımlı olsa da Batı’nın en yeni teknolojisini kendi coğrafyasına getirmek için her türlü girişimde bulunmuştur. Ne var ki gerek ülkenin içinde bulunduğu siyasî ortam gerekse hammadde ve sermaye Batı’daki gibi bir teknolojik gelişime imkân vermiyordu. Osmanlı endüstrisi bağımsız, güçlü bir endüstriden ziyâde teknolojik transfer modeline dayanıyordu. Buna bağlı olarak endüstriyel tesislerin mimarîsinde de bir çeşitlilik olduğu görülmektedir. Bu çalışmada Osmanlı coğrafyasında bulunan endüstri yapıları hakkında genel bilgi verdikten sonra kitabın merkez konusu olan İstanbul’da bulunan endüstri yapıları, mimarî olarak incelenmiştir. Yapılan araştırma, yazılı ve görsel arşiv kaynaklarıyla da desteklendiği için yapıların kesin konum ve mimarî bilgileri bu kitapta toplanmış oldu. “İstanbul’da Osmanlı Dönemi Endüstri Yapıları” ana başlığıyla yayınlanan bu eserin İstanbul’a ve bu şehre gönül vermiş sevdalılarına katkı sunmasını temenni ediyorum. Çalışmanın hazırlanmasında yardımlarını esirgemeyen hocalarım Doç. Dr. Selçuk Seçkin, Prof. Dr. Mustafa Özer ve Prof. Dr. Nurcan Yazıcı Metin’e teşekkür ediyor, her zaman yakın ilgisi ve desteğini gördüğüm aileme, değerli ağabeyim Hilmi Aydın’a, Çetin Fakiroğlu’na, Fatih Dalgalı’ya, Serdar Gündoğdu’ya, İstanbul Koruma Bölge Kurulları ile Türk ve İslâm Eserleri Müzesi Müdürlüğündeki mesai arkadaşlarıma şükranlarımı sunarım.

Dr. Ahmet Hamdi BÜLBÜL

E-kitap için tıklayın


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :