İstanbul’un Mezarları Tasarım Yarışması: Hakan Tüzün Şengün ve Ekibi

mimarizm.com / 11 Aralık 2020
Hakan Tüzün Şengün ve ekibi İstanbul’un Mezarları Tasarım Yarışması'nda Turgut Uyar projesi ile satınalma kazandı. Hakan Tüzün Şengün, Turgut Uyar'ı seçme sebepleri ile projenin ayrıntılarını anlattı.

Geyikli gecenin arkası ağaç
Ayağının değdiği yerde bir gökyüzü

Geyikli Gece, Turgut Uyar, 1959

İstanbul’un Mezarları Tasarım Yarışması'nda ödül almaya hak kazanan projeler açıklandı. Hakan Tüzün Şengün ve ekibi Turgut Uyar'ın mezarı ile satınalma kazandılar. Hakan Tüzün Şengün, ödül aldığı projesine ait sorularımızı yanıtladı:

Yarışmaya katılmaktaki amacınız ile Turgut Uyar'ı seçme sebebinizi anlatır mısınız?

Genelde şiir ve şairane olanla ilişkim oldukça zayıf ancak bunların ötesinde Turgut Uyar söz konusu olduğunda onun logaritmik ifadesi ve gündelik olanın poetikası ile kurduğu ilişki özellikle "Efendimiz Acemilik" metni beni çok ilgilendiriyor.

Bunun yanında Orhan Koçak'ın "Bahisleri Yükseltmek" kitabı ile de başka bir pencereden görme fırsatım oldu. 

Hem bir yazar olarak, hem de bir Türkiye figürü, belki bir düşünür olarak çok önemli benim için Turgut Uyar.

Neden bilmem belki biraz da Ankara'yı, apartmanlarını, sokaklarını genelde Ankara'nın bir dönemine dair köhne bir modernlik duygusunu hatırlatıyor bana.

Tasarımı yaparken temel aldığınız, öne çıkarmak istediğiniz unsur ne idi?

Öneri metninden aktarmam gerekirse, şöyle:

... Peki, şiiri tümüyle bir yaşama çabası olarak gören bu duruşun, bakışın şairi Turgut Uyar'ın mezarı nasıl olmalı?

Mezarlıklar matemin ve yasın, ağıtların, ölüm yıldönümlerinde, anma konuşmalarının mekânlarıdır çoğu zaman Türkiyede. Kamusallığın bir parçası, gündelik hayatın bir uzantısı olmakta zorlanan ve hayatımıza uzak tuttuğumuz yerlerdir aynı zamanda. Şairleri, yazarları, aktörleri, toplumun el üstünde tuttuğu simaları hak ettikleri yere yerleştirebilmesini beklediğimiz bellek duraklarıdır.

Turgut Uyar’ın özünü, duruşunu, düşüncesini anlatmanın, onu tekrar kurgulamanın bir nesnesi olmak yerine bunların ötesinde Turgut Uyar'ın Mezarı; yerine yöresine, kente, mezarlığa, kuşlara, ağaçlara, yağmura, çamura, geceye gündüze bir dokunuş olabilmeli belki de sadece. Sözünü büyütmeden hayata doğru eğilen, gündelik hayatın hay huyuna katılan, ona dokunan.

Bu öneri bu bağlamda mezarlıklarda sıklıkla gördüğümüz sulukları mezarın doğal bir parçası olarak kabul eder ve gökyüzünü - kuşları, ağaçları, yağmuru, yaprakları, bulutları ve güneşi onun kalbinin merkezine yerleştirir. Öneri, mevcut mezar kotunun üzerine yerleşen 100/210/50 cm'lik prizmatik yerinde dökme mozaik bir beton kütlenin kalbine yerleşen suyla dolu konkav bir kesiden oluşan ana kaide ve bu kaideden tümüyle kopuk yine brüt beton bir istinat duvarı ile tamamlanır.

Bir mezar tasarımı, bir heykel gibi plastik nitelikleriyle öne çıkan bir yapı olamaz, olmamalı. Mezar öncelikle bir bellek ve bir kişiliğin bütünlüğü ile ilgili ve referanslarla yüklü.

Kalabalık cümleler, sakil ifadelerden kaçınılması gereken bir ağırlığı var. Turgut Uyar'ın kişiliğinde öne çıkanın, mezarın biraz o köhne modernliğin bir parçası olmasını ve poetik imgesini gündelik hayat ile buluşturması gerektiğini düşündüm basitçe.

*

Kimlik: Hakan Tüzün Şengün (Mimar, Dr.) / Yardımcılar: Ahmet Ruşen Uçar (Öğrenci) / Maket: Seda Kurt Şengün (Peyzaj Yüksek Mimar)

Proje Raporu

Sokakları, kaldırımları, uzun gemileri, kırık bardakları, akşam güneşlerini, asfaltı, serin rüzgarları, lokantaları, dalyanları, otobüsleri, ağaçları, şehirleri anlatırken ustalıklı bir söz diziminin veya şairane olanın peşinde değildir Turgut Uyar. Şiir öncelikle bir "yaşama çabası"dır. Kirli ve tozlu, kırık ve dökük, eksik ve gedik olanı gündelik yaşamın içinde bulur çıkarır, acemice.

“Efendimiz Acemilik” metninin onu belki de en iyi tarif eden satırlarında şöyle diyor: “Oysa acemilik. Efendimiz acemilik. Bir taş alacaksınız.Yontmaya başlayacaksınız. Şekillenmeye yüz tutmuşken atacaksınız elinizden. Bir başka taş, bir başka daha. Sonunda bir yığın yarım yamalak biçimler bırakacaksınız. Belki başkaları sever tamamlar. Ama her taşa sarılırken gücünüz, aşkınız, korkunuz yenidir, tazedir. Başaramamak kaygısının zevkiyle çalışacaksınız. Gelin böyle yapın demiyorum. Durduğum yerde kalmaktan korkuyorum. Şiir bir sanat olayı değildir. Bir yaşama çabasıdır önce yaşadığımıza tanıklık eder. Her gün yeni bir dünya içinde, her gün yeniden ve başka etkilerle duygulanan insan, her gün bunları yeni biçimlerle söylemelidir.”

Sorun bir şiir sorunu değildir Turgut Uyar için yaşama sorunudur elbet. Şiir ve hayat ayrı düşmez. Epik veya hamasi değildir. Gündelik olana dair bir çabanın şiiridir.

Peki, şiiri tümüyle bir yaşama çabası olarak gören bu duruşun, bakışın şairi Turgut Uyar'ın mezarı nasıl olmalı?

Mezarlıklar matemin ve yasın, ağıtların, ölüm yıl dönümlerinin, anma konuşmalarının mekânlarıdır çoğu zaman Türkiye’de. Kamusallığın bir parçası, gündelik hayatın bir uzantısı olmakta zorlanan ve hayatımıza uzak tuttuğumuz yerlerdir aynı zamanda. Şairleri, yazarları, aktörleri, toplumun el üstünde tuttuğu simaları hak ettikleri yere yerleştirebilmesini beklediğimiz bellek duraklarıdır.

Turgut Uyar’ın özünü, duruşunu, düşüncesini anlatmanın, onu tekrar kurgulamanın bir nesnesi olmak yerine bunların ötesinde Turgut Uyar'ın Mezarı ; yerine yöresine, kente, mezarlığa, kuşlara, ağaçlara, yağmura, çamura, geceye gündüze bir dokunuş olabilmeli belki de sadece.

Sözünü büyütmeden hayata doğru eğilen, gündelik hayatın hay huyuna katılan, ona dokunan.

Bu öneri bu bağlamda mezarlıklarda sıklıkla gördüğümüz sulukları mezarın doğal bir parçası olarak kabul eder ve koca gökyüzünü - kuşları, ağaçları, yağmuru, yaprakları, bulutları ve güneşi onun kalbinin merkezine yerleştirir.

Öneri, mevcut mezar kotunun üzerine yerleşen 100/210/50 cm'- lik prizmatik yerinde dökme mozaik bir beton kütlenin kalbine yerleşen suyla dolu bir konkav bir kesiden oluşan ana kaide ve bu kaideden tümüyle kopuk yine brüt beton bir istinat duvarı ile tamamlanır.


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :