“Kalebodur’la Mimarlar Konuşuyor” toplantı dizisinin “Türkiye’deki Mega Projelere Mimari Bakış” başlıklı son paneli, Fransa’nın Cannes kentinde düzenlenen MIPIM 2016 Fuarı’nda gerçekleştirildi. Uluslararası kentleşme ve mega projelerin ele alındığı panelde, mega projelerin kentlerin dokusuna uygunluğunun önemine dikkat çekildi.
“Türkiye’deki Mega Projelere Mimari Bakış” başlıklı panele konuşmacı olarak, Prof. Dr. Celal Abdi Güzer, Murat Tabanlıoğlu, Enis Öncüoğlu ve Murat Kader katıldı. Paneli yöneten gazeteci Cüneyt Özdemir, özellikle İstanbul’un son 10 yıldır yeni havaalanı, üçüncü köprü gibi mega projelerle gündeme geldiğine dikkat çekerken, "mega" kavramının ne olduğunu ve bunun mimarlıkta nasıl algılandığının tartışılmasını istedi.
"Yeni dünya ‘göçebe’ bir dünyadır"
ODTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Celal Abdi Güzer, mimarlıkta mega kavramının daha büyük, daha yüksek ve daha geniş olarak algılandığını anlatırken, bu algının Japonya’dan İngiltere’ye, Fransa’dan Türkiye’ye kadar geniş bir yelpazede değerlendirildiğini söyledi. “Kentleşme ve nüfus baskısı nedeniyle daha çok ve daha hızlı inşa etmek durumundayız” diyen Güzer, son dönemde uluslararası kamuoyunun gündemindeki göç konusunun bu inşa sürecini daha da tetiklediğini kaydetti. Güzer, “Politik-sosyal nedenler, açlık, yoksulluk gibi faktörlerle, bulunduğumuz sınırlar ve yerler yeterli gelmiyor ve sürekli yer değiştiriyoruz. Yeni dünya ‘göçebe’ bir dünyadır ki, bu göçebelik sanayi devrimi ile başlamıştı. Kırsaldan şehre göçü sonraki her dönemde izlediğimiz zaman gördüğümüz şey nüfus baskısı arttıkça yerleşim isteğinin de artması oldu. Böylelikle mimari de daha büyük, daha uzun ve daha geniş yerleşim yerlerine odaklandı. Bugün dünyanın her yerinde, gökyüzüne uzun uzun kuleler yükseliyor” dedi.
Cüneyt Özdemir, Murat Kader, Murat Tabanlıoğlu, Enis Öncüoğlu, Celal Abdi Güzer
“Mega projeler sorgulansın”
“Türkiye için asıl konuşmamız gereken konu kentsel dönüşüm. Gerçekten sağlıklı bir dönüşüm mü gerçekleşiyor sorgulamak gerekiyor” diyen Celal Abdi Güzer, mega projelerin kendi amacı ve nedeni çerçevesinde sorgulanmasını istedi. İstanbul’daki üçüncü köprü ve havaalanı gibi mega projelerin aslında kentteki sorunları çözmek için yürütüldüğünü söyleyen Güzer, mega projelerin mimarideki yerinin önümüzdeki dönemde de çok sorgulanacağına dikkat çekti.
“Mega projeler tamamlanana kadar kimse gerçekten ne kadar maliyet çıkacağını bilemiyor”
Öncüoğlu + ACP Yönetim Kurulu Başkanı Enis Öncüoğlu ise mega projelerin en dikkat çekici yönünün maliyet olduğunu belirterek, “Standart yapı projelerinin aksine mega projelerde beklenenin çok üstünde maliyetler görülüyor. Bu projeler tamamlanana kadar kimse gerçekten ne kadar maliyet çıkacağını bilemiyor. Normal projeler ile mega projeler arasındaki temel fark, mega projelerde standart kuralların uygulanabilir olmamasıdır” diye konuştu.
“69 milyon dolara 69 metre yapın”
Cüneyt Özdemir’in projelerin detaylı bütçelendirilmesinin ve amacının neden tanımlanmadığına ilişkin sorusuna, Tabanlıoğlu Mimarlık ortağı Murat Tabanlıoğlu, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ile ilgili bir anısını paylaşarak cevap verdi. Tabanlıoğlu, dünyanın en büyük yapısı olması istenen Kazak Piramiti’nin, araştırmalar sonucu 250 metre olması gerektiği, bunun maliyetinin de 250 milyon dolar olacağının anlaşıldığını, ancak fiyatı duyan Nazarbayev’in ‘69 milyon dolara 69 metre yapın’ dediğini anlattı.
“Yeni bilgilerle projeler değişebilir”
iki design group ortağı Murat Kader ise aynı soruyu, “Mühendislik ya da mimari projelerin genel görünümünü müşteriye sunabilmek amacıyla yürütülen safhaya ‘Şematik Tasarım Safhası’ deniliyor. Şematik tasarımlar da detaylı değildir, eğer yeni bir bilgi edinilirse projeler değişebilir” diye cevapladı.