Wutopia Lab, Çin’in Huzhou kentinde minimalist bir anlayışla yapay bir orman kurdu. Üç yapraklı kanopilerin rastlantısal olarak tekrarlandığı açık alan, kentlilere bir araya gelebilecekleri gerçeküstü bir bahçe sunuyor.
Fotoğraflar: CreatAR Images
White Upland olarak adlandırılan peyzaj projesi, bir proje satış ofisinin yanında yaklaşık 3300 metrekarelik alana yayılıyor. Tasarım ekibinin “anti-jenerik” bir mekan olarak tanımladığı tasarım, iki ayrı bölümden oluşuyor. Her iki bölüm de eşit aralıklara sahip, altı metre yükseklikteki aydınlatmalı beyaz çelik direklerle çevrili. Yuvarlak ve hap şeklindeki bölümlerin kesiştiği yerde ise gözenekli yapıda bir pavyon yükseliyor.
Alanın girişinden ana satış ofisine giden yolda, ziyaretçilerin bir dizi mekânsal öğeyi deneyimlemeleri teşvik ediliyor. Bu yolculuk, 16 Japon akçaağacının dikildiği dairesel alanda bulunan Ink Garden'da başlıyor. Alan, alçak bir höyüğün ortasına inşa edilmiş siyah bir yansıma havuzunun etrafında dönüyor, havuzun etrafında belli bir düzene sahip 50 tonluk koyu renkli kayalar bulunuyor.
Buradan sonra, büyük bir açıklık ziyaretçileri dışı beyaz ve içi parlak mavi renkle vurgulanmış alüminyum panellerden oluşan pavyona davet ediyor. Panel yüzeyleri, çeşitli aralıklarla tekrar eden üç yapraklı şekil ile delinerek, tasarımın ana öğesinde referans veriyor. Çatıda da devam eden motif, duvarlara belirgin gölgeler bırakıyor.
Diğer taraf, neredeyse tamamen beyaz olan ve üç yapraklı tepeleri olan "ağaçlar" içeren daha büyük hap şeklindeki alana açılıyor. Çeşitli yükseklik ve boyutlarda yerleştirilmiş bu yapay ağaçlar, yolun geri kalanında minimalist bir ormanı çağrıştıran gölgelik bir alan oluşturuyor. Buradaki, Fragrant Garden ve Birds' Call adlı özelleşmiş bölümler, yükseltilmiş taş platformlar ve geçenler için duyusal uyarılar yaratıyor. Ardından etkinlikler için korunaklı bir alan yaratan Theatre in the Woods bölümüne geçiliyor. Bembeyaz manzaranın mistik etkisine katkıda bulunan Mist Garden, mimari elemanları buğuyla kaplamak için periyodik olarak su buharı pompalıyor. Bunun yanı sıra projenin merkezinde 117 su jeti bulunan Fountain alanı yer alıyor. Burada ışık gösterileri yapılabiliyor.
Manzaradaki beyaz olmayan tek öğe, Bonfire dairesel basamaklardan oluşan bir kaide üzerinde yükselen kırmızı ve siyah bir koniden meydana geliyor. Bu yerleştirmenin tasarımında 5.954 metrelik floresan karbon fiber kullanılarak robotik kollarla dokunarak alevleri uyandırması amaçlanan eğri bir ağ oluşturuldu.
Son olarak, satış ofisinin girişinden hemen önce, beyaz süs atlarının dairesel bir çatı altında daireler çizerek gezindikleri Carousel bulunuyor. Böylece bu açık alan ziyaretçileri için çok farklı alanları bir akış içinde sunuyor ve kent içi mekânsal deneyimleri çoğaltıyor.
Haber dezeen’den çevrilerek derlenmiştir.