"Konut Sektörü Normalleşme Sürecine Girmiştir"

mimarizm.com / 22 Kasım 2016
Yapı, gayrimenkul, inşaat, tasarım ve mimarlık alanlarının önde gelen temsilcileri Yapı-Endüstri Merkezi tarafından 22 Kasım 2016 tarihinde düzenlenen “Konut Konferansı”nda bir araya geldi.

'Konut Sahibi Olmak ya da Ol(a)mamak!’ temalı Konut Konferansı 2016 , “Konut Yatırımları’nda 5N1K” başlıklı ilk oturum ile başladı. Reidin Türkiye Ülke Müdürü Kerim Alain Bertrand moderatörlüğünde gerçekleşen oturuma İstanbul Üniversitesi İşletme Fak. Finans Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Ali Hepşen, Cushman Wakefield Türkiye Araştırma Direktörü Dr. Dilek Pekdemir, Atlas Proje Geliştirme ve Yönetimi Şirketi Başkanı Tavit Köletavitoğlu ve DKY İnşaat ve Gayrimenkul Yatırım Genel Müdürü Tevfik Türel konuşmacı olarak katıldı.

Moderatör Kerim Alain Bertrand açılış konuşmasını kentsel dönüşüme neden gereksinim duyulduğu sorusuyla başlatarak ilk sözü Cushman Wakefield Türkiye Araştırma Direktörü Dr. Dilek Pekdemir’e verdi. Pekdemir, bu soruyu yanıtlamak için arz talep dengesindeki değişikliklerden, aile yapısındaki değişimden söz etmek gerektiğini belirterek geniş aileden çekirdek aile yapısına geçişin, nüfus artışının kentsel dönüşümün gerekli hale gelmesinde önemli rol oynadığını dile getirdi.

Son 30 yılda gerçekleşen değişimin nüfus artışına bağlı olarak özellikle son 10 yılda daha da hızlandığını sözlerine ekledi. 1999 Marmara depremi sonrasında değişen yönetmeliklerin de yenilemeyi gerekli kıldığını söyleyen Dilek Pekdemir, “Bugün hala Türkiye’de her dört aileden sadece birinin depreme dayanıklı bir konutta ikamet ettiğini düşünürsek, evet kentsel yenilemeye ihtiyaç duyuyoruz” şeklinde sözlerini noktaladı.

“İstanbul’da sadece bir master plan yapma hevesi vardır”  

Kerim Alain Bertrand kentsel dönüşüme ihtiyacı olan İstanbul’un herhangi bir master planı olup olmadığı sorusunu ise Atlas Proje Geliştirme ve Yönetimi Şirketi Başkanı Tavit Köletavitoğlu, “İstanbul’da bir dönem bir planlama bürosu kurulmuştur. Bu plan için 7 yıla yakın bir süre boyunca yaklaşık 700 kişi çalışmıştır. Ancak, 3. Havalimanı, 3. köprü ve uydu kentler gibi projelerle birlikte bu plan devre dışı kalmıştır. Dolayısıyla İstanbul’un bir master planı yoktur, ancak İstanbul’da bir master plan yapma hevesi vardır” şeklinde yanıtladı. Kentin bu yeni projelerle birlikte makro formunun değiştiğini söyleyen Tavitoğlu, “Bir kentin kendi geleneğine uygun hazırlanmış, bilgilendirici, yönlendirici ve doğru bir biçimde uygulanan bir makro planı olmalıdır. Eğer bu olmazsa kaos oluşur. Şu anda İstanbul, bir makro planı bulunmadığı için bir kaos yaşamaktadır” dedi. 

Oturumun ilerleyen dakikalarında ise sözü alan İstanbul Üniversitesi İşletme Fak. Finans Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Ali Hepşen, 1961 yılında 10 yıllık bir çalışma sonucunda master plan çalışmalarını tamamlayan ve özenli bir biçimde hayata geçiren Almanya örneğini verdi. Kentsel yenileme açısından gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki farklara değinen Hepşen, detaylı çalışmaların uzun süreli projeksiyon yapabilme avantajı bulunduğunu söyleyerek Almanya’nın bugün hala 1971 yılında yürürlüğe giren master planını uyguladığını belirtti. Finansman konusunun önemine değinen Hepşen, Almanya’nın Avrupa Birliği Fonları’ndan yararlandığını da sözlerine ekledi.

Moderatör Kerim Alain Bertrand, oturumun ilerleyen dakikalarında konuşmacılardan yeni yapıları depreme karşı dayanıklılık açısından değerlendirmelerini istedi. Atlas Proje Geliştirme ve Yönetimi Şirketi Başkanı Tavit Köletavitoğlu, “2007 yılında yürürlüğe giren deprem yönetmeliği, yeni yapıların zemin etüdü konusunda çok iyi bir noktaya gelmesine neden olmuştur. Bilgi eksiklikleri giderilmiş, toplumda bilinçlenme sağlanmış; inşaat sektörünün statik ve zemin çalışmaları konusunda ileri bir seviyeye gelmesi sağlanmıştır.” dedi.

Kerim Alain Bertrand, son olarak konuşmacılardan gayrimenkuldeki ekonomik durumu değerlendirmelerini istedi. Doç. Dr. Ali Hepşen, “2016 yılında eski yıllara oranla piyasa daha durgundu” derken Dr. Dilek Pekdemir, “Konut kredilerindeki yükseliş, geliştiricilerin farklı fiyat politikalarıyla tüketiciye kolaylıklar sağlamasına neden oldu. Dolayısıyla bu yeni konutlara duyulan ilgiyi arttırdı” şeklinde konuştu. Tavit Köletavitoğlu ise gayrimenkuldeki ekonomik durumu “Gayrimenkulde daha sert bir düşüşü destekleyecek herhangi bir veri görmüyorum. Normalleşme sürecine girdik” şeklinde değerlendirdi.   
 


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :