Farklı disiplinlerden genç sanatçıların işlerini İstanbullu sanatseverler ile buluşturan Mamut Art Project (MAP), 27-30 Nisan tarihlerinde KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleştirildi. Bu sene beşincisi düzenlenen etkinlikte, mimarlık ile yakından ilişki kuran çalışmaları sizler için derledik.
Hallederiz İnş. Kooperatifi'nin "Kıymetlimiz" adlı eseri
Yılın umut vadeden sanatçılarının projelerini, koleksiyonerler, galeriler, kültür-sanat kurumları ve sanatseverler ile buluşturan Mamut Art Project, bu yıl farklı alanlardan 50 sanatçının 400’ün üzerinde işini KüçükÇiftlik Park’ta bir araya getirdi.
Akkök Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve koleksiyoner Ali Raif Dinçkök, günümüzün en önemli kavramsal sanatçılarından Sarkis, sanat danışmanı Elif Bayoğlu, küratör-yazar Övül Durmuşoğlu ve güncel sanat eleştirmeni Murat Alat’tan oluşan jürinin, 1000 başvuru arasından seçtiği 50 sanatçının işleri, ilk kez Mamut Art Project’te izleyiciyle buluştu.
Mimarizm'in MAP 2017 seçkisi
Ulaşılabilir sanat alternatifi olarak yola çıkan ve her yıl yeni sanatçıların üretimleriyle gelişen Mamut Art Project, seçilen sanatçılara kendi idareleri ile yürütebilecekleri disiplinlerarası bir paylaşım ve sergileme imkanı sağlıyor.
Mamut Art Project (MAP) 2017'de sergilenen işler arasında mimarlık, iç mekan tasarımı, kent ve peyzaj konuları ile yakından ilişki kuran örnekleri sizler için derledik.
Gökçen Ataman Tanyer
Google Street View programının yardımıyla Ankara'daki absürt görünümlü bina cephelerini tespit edip, çizimler ve maketler aracılığıyla yeniden üreten Gökçen Ataman Tanyer, günümüz mimari ve estetik anlayışına dair eleştirel bir çalışmaya imza atmış.
"Mimari ve estetik anlayışı bizlere şehirler ve içindekiler hakkında keskin bilgiler verir. Kullanılan ampul bile bize şehrin yerlilerini tanıtabilir. Ankara havalimanı şehir merkezi yolu üzerinde başka hiçbir yerde görmediğim bir mimari akım var. Bu mimari akım, her rengin, şeklin, mimari, sanatsal veya dekoratif akımların hepsinin en savurgan haliyle kullanıldığı, genellikle yan yana olmaları anlamsız birçok şeklin yan yana getirildiği yepyeni bir akım. Bu absürtlük kendi içinde o kadar tutarlı ki, 45 km'lik yol su gibi akıp geçiyor. Bu duyguya çoğumuz sahibizdir, hani bilmediğiniz bir şehre ya da ülkeye gidersiniz, gördüğünüz her şeyi kendi ülkenizle veya yaşadığınız şehirle kıyaslarsınız. Sonuçta sizinki, belki alışılmışlıktan, hiçbir zaman onlarınki gibi değildir. Biz bu mimariyi, bu mimari de bizi şekillendirdi ve bilmeden aslında kendi Potemkin'imizi yarattık. Bizi ilk gören herkes böyle tanısın. Zenginiz biz. İnsan yaşadığı yeri, yaşadığı yer de insanı şekillendirir. Yaptığım binaları Google Street View programıyla buldum ve bu programın sağladığı yamuk perspektifin ve kağıt üzerinde kapladıkları alanların mimarilerinin absürtlüğü ile uyum sağladığını düşünüyorum."
* * *
M. Cevahir Akbaş
Patika '16 adlı projesinde, bir yaşam alışkanlığı olan kestirme yol ihtiyacını İstanbul metropolü ekseninde inceleyen M. Cevahir Akbaş, bu alışkanlığın belli bir kesimin değil, toplum kültürünün bir parçası olduğunu gözler önüne sermeye çalışıyor. Sergide yer alan fotoğraflar da farklı semtlerden örnekler ile bu tespiti destekliyor.
"Doğada rastlanan her taşın altına bakılmalıdır; çünkü gerçeğe bazen caddelerde değil patika yollarda rastlanır. - Francis Bacon
Patika, kırsalda keçi yolu olarak bilinirken büyük şehirlerde belirlenen güzergahların dışında ayak izlerinden oluşan dar yollardır. Yürümekle açılan bir yol olduğu gibi bu izlerin birleşim kümesi ve iki arazinin elzem noktası arasındaki en uygun çizgidir de. Bu anlamda patika, onu takip edenlere zamandan tasarruf sağlayan seçenekler sunar.
Patika, doğaldır. Yapımı için ek malzemeye gerek olmadığı gibi terk edildiği zaman arkasında iz bırakmadan yok olur, fakat ısrar üzerine varlığını sürdürür. İstek ve süreklilik karşısında oluşumuna kimse engel olamaz. Bu dürtüsel durum alternatif yollar sunarken var olan düzenin içerisinde aykırı durur. "Burayı kullanınız" otoritesine karşı kural tanımaz, tepkiseldir.
Patika '16
Asfalt ve betonu terk edip yoldan çıktığımız yerde, yeşil alanlarda, durakların çevresinde, boşluklarda uzanırlar, yürüyüş mesafesini kısaltırlar... Patikalar, İstanbul peyzajının unsurlarından biri artık; yayaların bulduğu çözüm, kente attığı imza.
Patika Projesi, bir yaşam alışkanlığı olan kestirme yol ihtiyacını metropol bir şehir olan İstanbul ekseninde incelemektedir. Konuyu demagojik unsurlar açısından farklılıklar gösteren kesimlerden örneklem yaparak, alışkanlığın belli bir kesimin değil aslında toplum kültürünün bir parçası olduğunu da gözler önüne sermeye çalışmıştır."
* * *
Hallederiz İnş. Kooperatifi
MAP 2017'nin en dikkat çeken işlerinden biri de Hallederiz İnş. Kooperatifi'nin üç parçadan oluşan sergisi. "Kıymetlimiz", "O iş bende", "Hallederiz İnş. Takvimi" adlı üç iş ile sergiye katılan Kooperatif, şehir yaşamı içinde sıradanlaşan inşaat eylemine farklı bakış açıları getirmeyi amaçlıyor.
Hallederiz İnş. Takvimi
"Hallederiz İnş. Kooperatifi şehir yaşamı içinde sıradanlaşan inşaat eylemine farklı bakışlar getirmeyi amaçlar. Büyükşehirlerde şantiyeler arasında büyüyen/küçülen bireylerin ve toplulukların kimlik inşasına ve eylemlerine odaklanır. Sürekli yeniden inşa edilen şehir yaşamı içinde keyfi ve faydacı gerekçelerle dönüşen dokuları vurgulamaya çalışır. Şehirler inşa edilirken, onları oluşturan beton hücrelerin içindeki bireylerin kendi kimliklerini inşa etmelerini sorgular. Barınma ve yaşam alanı üretimi elinden alınan; kentin paydaşı olmaktan çıkıp kullanıcısı ve tüketicisi olan bireyler; kendilerine uygun görülen hacimlere ve kimliklere sıkışır. Artık, birey yitirdiği yaratma ve üretme gücünü şantiyelerde, parlak sarı iş makinelerini izlerken, yapı marketlerden satın aldığı hiç kullanmayacağı aletlerde veya mega yapı belgesellerinde bulur.
Hallederiz İnş. bu koşulların yarattığı araçlar ve kültürel topografya üzerinde faaliyet gösteren bir sınırsız sorumsuz kooperatiftir. Kooperatif halletmenin uçsuz bucaksız dünyasında, her işin uzmanlığını içine katarak yolda öğrenme/yapma/halletme eylemlerini gerçekleştirmeye odaklanır. Üretimleri kendisi yapar."
O iş bende
* * *
Kerem Halman
Ottoman surfaces: Constantinople since the Modernisation (Osmanlı yüzeyleri: Modernleşmeden bu yana Konstantinopolis) adlı fotoğraf serisi ile MAP'a katılan Kerem Halman, İstanbul'un 19. yüzyıl modernleşmesine; kentsel alan ve mimarlık üzerinden bir bakış getiriyor. Halman bu projeyi, "şehrin doğu/batı etkileri ile sentezlenmiş özgün kültürünü fotoğrafik olarak inceleme ve anlama çabası olarak" niteliyor.
* * *
Mehveş Leliç
Kişinin iç ve dış mekanla kurduğu karmaşık ilişkilere odaklanan Mehveş Leliç, yaptığı fotoğrafik müdahaleler ile bir yandan iç mekana atfedilen evcimenlik ve aidiyet kavramlarını sorgularken, diğer yandan dış mekanın içselleştirilmesini irdeliyor.
"Bu seri, kişinin iç ve dış mekanla kurduğu karmaşık ilişkileri ele alıyor. Bir yandan sınırlı ve sınırlandırıcı görünen ve kadınsılığa atfedilen evsel iç mekanı sınırsızlaştırmayı; sıradan iç mekan görüntüsünü bozup, rutinlere ve evsel objelere gönderme yaparak evcimenlik ve aidiyet kavramlarını sorgulamayı amaçlıyor. Diğer bir yandan da peyzajın iç mekana yansıtılmasıyla veya çerçeve içerisinde yeni bir çerçeveye yerleştirilmesiyle dış mekanın içselleştirilmesini irdeliyor. Ortaya çıkan eserlerin cevap bulmaya çalıştığı bazı sorular şunlar: Evcil, yabancı, benimsenmiş, sahiplenilmiş, ailevi sözcüklerinin iç ve dış görsel dünyada anlamı nedir? Sevgi, bağlılık, özgürlük, kıskançlık ve hayal kavramları bu dünyalarda nasıl yer bulur?"
Mamut Art Project hakkında ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.