Mimarlar Odası: "Hatay’da Rezerv Yapı Alanı İlanı Yoluyla Uygulanmak İstenen Mülksüzleştirme Projesinden Vazgeçilmelidir!"
TMMOB Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu Basın Açıklaması:
"1999 Marmara ve 2011 Van Depremlerinin ardından siyasi iktidar tarafından afetler; tüm kentsel ve kırsal alanlarda rant odaklı yapılaşmanın aracı haline getirilmiştir. 6 Şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaşanan afetler bir kez daha fırsata dönüştürülmüş, rant odaklı kentleşme ve dönüşüm politikalarına hız verilmiştir.
126 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile deprem bölgesinde tüm alanlar yapılaşmaya açılmış; Bakanlık ve TOKİ’ye sınırsız inşaat yetkileri verilmiştir. Ardından 7033 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bölgede koruma süreçleri devre dışı bırakılmış, Hatay-Antakya tarihi kent merkezi Riskli Alan ilan edilmiştir.
Son olarak ise 7471 Sayılı Torba Yasa yayımlanmış; yeni kurulan Kentsel Dönüşüm Başkanlığı eliyle tüm ülke genelinde rant odaklı dönüşüm ve mülksüzleştirme süreci başlatılmıştır.
Barınma ve mülkiyet hakkını rant aracı halinde getiren torba yasanın ilk uygulama alanı olarak Hatay seçilmiştir. Antakya ve Defne İlçelerinde pek çok mahallenin “Rezerv Yapı Alanı” olarak belirlenmesi için Kentsel Dönüşüm Başkanlığı'nca gönderilen talep Bakanlıkça onaylanmıştır.
Arkeolojik ve Kentsel Sit Alanı olan ve pek çok kültür varlığını barındıran Antakya’da; depremlerde yaşanan yıkım gerekçe gösterilerek Riskli Alan ilanıyla başlayan rant amaçlı dönüşüm uygulamaları Rezerv Yapı Alanı ilanıyla sürdürülmektedir. Böylelikle tüm alanlarda salt çoğunluk aranmaksızın %50+1 oyla zorla ve resen uygulama yapılacak, hasarlı veya riskli yapıları satılabilecek; yurttaşların mülklerine el konulacaktır.
Bu kararlar yaşam alanlarının o bölgede yaşayan yurttaşların elinden alınması, Antakya’nın geleneksel dokusu ve mimari mirasının yok olması anlamına gelmektedir. Kent merkezi kamusal alan olmaktan çıkarken; konut alanlarının boşaltılmasına, ticaret ve finans merkezi olarak kurgulanmasına yönelik yapılaşma programları nedeniyle yerinde iskânı sağlanamayan yurttaşlar kentin çeperlerine göç etmek zorunda kalacaktır.
Bakanlık ve TOKİ tarafından iktidara yakın belirli gruplara hazırlatılan planlar ve kamu ihale mevzuatından muaf kılınan ihaleler yoluyla; Anayasa ile koruma altına alınmış olan mülkiyet ve konut hakkı yok sayılmaktadır. Riskli alan, acele kamulaştırma ve rezerv yapı alanı kararlarıyla Hatay’da yurttaşların yaşam alanlarına ve varlıklarına el konulmaktadır.
Her ne gerekçe olursa olsun afetlerden rant sağlanması amacıyla yürürlüğe konan düzenlemelerin; proje ve uygulamaların ivedilikle durdurulması gereklidir. Devlet; sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşam hakkının sağlanması, konut ihtiyacının karşılanması ve barınma hakkının korunması için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.
Bu çerçevede hukuka aykırı riskli alan, rezerv yapı alanı, dönüşüm, kamuya ait taşınmazların devrine ve özel mülklerin kamulaştırılarak satışına ilişkin düzenlemeler geri çekilmelidir.
Mimarlar Odası olarak; her koşulda tüm kurumsal varlığımız ile toplumla dayanışma içinde olacağımızı vurguluyoruz.
Sağlıklı ve güvenli yaşam çevreleri oluşturulması için sahip olduğumuz mesleki uzmanlık, deneyim ve birikimler kapsamında çalışmalarımızı sürdüreceğimizi ve bilimsel gerçekleri açıklamaya devam edeceğimizi değerli kamuoyumuzla paylaşıyoruz."