MuuM Tasarımı Rönesans Biz Binası'na Architizer Ödülü

mimarizm.com / 21 Mart 2016
Y. Mimar Murat Aksu ve Y. Mimar Umut İyigün tarafından kurulan MuuM, dünyaca ünlü mimarlık, iç mimarlık ve tasarım portalı Architizer’ın dördüncü kez düzenlediği Architizer A+ Awards’da Rönesans Biz binası ile “Mimarlık + Sürdürülebilirlik Mansiyon Ödülü”ne layık görüldü.

New York merkezli, mimari, iç mimari projeler ve tasarım ürünleri paylaşım platformu Architizer’ın düzenlediği Architizer A+ Awards 2016’nın mansiyon ödülleri açıklandı. MuuM tarafından, bütüncül bir tasarım yaklaşımıyla tasarlanan, hem kentsel bağlamdaki tasarım kararlarıyla hem de sürdürülebilirlik kriterlerine uygunluğuyla çevresine değer kazandıran bir yapı olan Rönesans Biz ofis yapısı, “Mimarlık + Sürdürülebilirlik Mansiyon Ödülü”ne layık görüldü.

 |
“Tipoloji”, “Artı” ve “Ürün” ana kategorileri altında, yaklaşık 100 farklı alt kategoride verilen ödüllere, aralarında Yves Béhar, Paola Antonelli, Liz Diller, Joseph Altuzarra, David Rockwell, Rem D. Koolhaas ve Ian Schrager gibi dünyaca ünlü mimar ve tasarımcılardan oluşan 300’den fazla jüri üyesi karar veriyor. Architizer A+ Awards 2016’nın kazanan projelerine Phaidon by Atlas yayınevinin çıkaracağı özel bir kitapta da yer verilecek.

Yerel Mimari Öğelerin Sürdürülebilir Yorumu
Doğal ışık ve havalandırmadan maksimum derecede faydalanabilme ve yerel malzemelerin yerinde kullanımı gibi sürdürülebilir mimari nitelikleriyle Leed Gold Sertifikası’na layık görülen MuuM tasarımı Rönesans Biz ofis yapısı, Büyükdere Caddesi’ne paralel akslardan birinde, ticari alanların ve iş merkezlerinin hayli düzensiz bir yapılaşmayla yoğunlaşmış olduğu bir bölgede yer alıyor.

 

Kullanıcılarına esnek, kolay adapte edilebilir ve modern çalışma alanları ile avlu, cumba gibi Türk mimarisinin geleneksel öğeleriyle zenginleştirilmiş sosyal alanlar sunan, geçirgen ve boşluklu yapısı ile nefes alabilen yapı, ‘yeşil bina’ niteliklerine sahip bir yatay ofis anlayışıyla tasarlanmış.  
İnsan ölçeğindeki, geometrik ve net tanımlanmış iki yatay ofis kütlesi ile bunlardan birinin üzerinde yükselen dört katlı ofis bloğundan oluşan yapıda, etrafındaki kent dokusunun kaosundan korunmak amacıyla içe dönülmüş. Kütlenin içi boşaltılarak elde edilen iç bahçe ve avlu ile hem ofis kullanıcıları için sosyal alanlar oluşturulmuş, hem de tüm çalışma alanları için doğal ışık ve havalandırma sağlanmış. Değişen ihtiyaçlara cevap verebilecek esneklikte tasarlanan ofis birimlerinin ve ortak alanların çoğu avluya ve peyzaja yönlendirilirken, kütleden avluya doğru uzanan çıkmalar ile hem cephede hem de çalışma alanlarında mekansal zenginlik yaratılmış. 
Rönesans Biz ofis yapısının, çalışma alanları, ticari birimler, otopark ve teknik hacimlerden oluşan bina programı, oldukça yalın bir plan şemasıyla ve arazideki kot farkı verimli kullanılarak çözülmüş. Kentle ilişki kurduğu noktada eğriselleşerek ticari alanlara olanak tanıyan yapının yer altında kalan katlarında ise otoparka ve teknik hacimlere yer verilmiş.

 
Esnek bir tasarım olanağı sunan modüler bir ızgarayla oluşturulan yapı cephesinde, dayanıklı ve güzel eskiyen malzemelerin farklı kombinasyonlarıyla dinamik bir doku elde edilmiş. Paslanmaz çelik tekstil örgülerden oluşturulan düşey cephe elemanları, doğu, güney ve batı cephelerinde güneş kırıcı, kuzey cephesinde ise sürekliliği sağlayan görsel unsurlar olarak kullanılmış. 
Y. Mimar Murat Aksu ve Y. Mimar Umut İyigün, yerel mimari öğelerin sürdürülebilirlik kriterleri doğrultusunda, modern bir dille yeniden yorumlandığı Rönesans Mecidiyeköy Ofisi’ni “Hem net tanımlanmış kütle geometrisi ve modüler cephesiyle çevresinden farklılaşan, hem de iç avlu kurgusu ve geniş teraslarıyla kullanıcılarına peyzajla iç içe çalışma olanağını getiren bir yapı” olarak tanımlıyor.


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :