Nehir Özbey İçmimarlık'ın, ‘Dünyayı Verelim Çocuklara’ projesi kapsamında tasarladığı MiniKo. Çocuk Oyun ve Aktivite Konteyneri Hatay ve Adıyaman’a ulaştı.
Nehir Özbey İçmimarlık'ın Kurucusu Nehir Özbey; “Dünyayı Verelim Çocuklara Projesi’’ kapsamında tasarladıkları MiniKo. projesini ve tasarımın hayata geçiş sürecini anlattı:
Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında
dünyayı çocuklara verelim
kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
dünyayı çocuklara verelim
bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler
Nazım Hikmet
Miniko.; ülkemizde yaşanan afet sonucu etkilenen çocuklar için tasarlanmış çocuk aktivite konteynerleridir.
“Dünyayı Verelim Çocuklara’’ NOI ofisi tarafından okul öncesi çocukların depremin etkilerinden uzaklaşıp sosyalleşmesi ve kültürel gelişimlerinin desteklenmesi için oluşturulmuş bir sosyal sorumluluk projesidir. Kişi, kurum ve derneklerin bağışlarıyla hazırlanan ilk 2 Miniko Hatay’a, 3. ve 4. Miniko ise Adıyaman’a ulaştırıldı. Bölgedeki ihtiyaç durumuna göre kreş ve oyun konteyneri olarak faaliyet göstermekteler.
Amacımız depremden etkilenen çocukların kültürel ve sosyal olarak desteklenmeleriyle, afetin psikolojik etkilerini bir nebze de olsa azaltabilmek ve çocuklar arasında fırsat eşitliğinin sağlanabilmesine katkıda bulunmaktır.
21 m²’lik (3m x 7m) alanın tamamı oyun ve etkinlik alanı olarak planlandığından ıslak hacim bulunmamaktadır. Bu sebeple sosyal alan destek birimlerinin yakınında konumlanmalıdır. Çocukların sosyalleşme, resim çizme, film izleme, kitap okuma, oyun oynamasına uygun olarak planlanmıştır. Birçok faaliyete imkân sağlayan konteynerin belli zaman çizelgesi ile hareket etmesi daha efektif kullanım imkânı sunmakta.
Çocukların hayal dünyasını geliştiren, esnek, güvenli, iletişim ve etkileşimi destekleyen mekân oluşturmayı ilke edindiğimiz bu çalışmada; Konteyner fikrinden uzaklaşarak çocukluklarını yaşayıp, sosyalleşecekleri alan yaratmayı hedefledik.
Çocukların gelişimi kalıtım ve çevre koşulları ile oluşmakta ve aynı zamanda bu gelişimde, mekân ve mekân donatılarının etkisi büyük rol oynamaktadır. Bu yaşanılan büyük yıkım karşısında çocukların psiko-sosyal gelişimlerinde bu ihtiyaçlar zaruri olmakta.
Mekânı kurgularken bedensel ve ruhsal gelişimi dikkate alınarak, çocuğun algısal ve bilişsel gelişmesini desteklemek, eğitici ve öğretici roller oynayarak ruhsal davranışlarını pekiştirmekte ve özellikle de kaza riskinin ortadan kaldırmak gerekmekteydi.
Konteynerin duvar yüzeylerine fonksiyonel alanlar yaratmak adına çıtalar yerleştirildi. Bu çıtaların içlerinde kara tahta, mıknatıslı pano, raflar, oyun duvarı ve giriş bankı bulunmakta.
Çocukların ergonomi antropometrileri göz önüne alınarak yüzeyler seçilerek, oyun ve hareket alanları yaratıldı.
Mobilya ve donatılar modüler, kullanışlı işlevsel ve dayanıklı tercih edildi.
Duvar ve kumaş renklerinin seçiminde çarpıcı ve vurucu renkler yerler yerine sakin ve dengeli pastel tonları tercih edilmiştir. Renk paleti dengeli bir biçimde duvar ve kumaşlara dağıtılmıştır.
Proje hakkında ayrıntılı bilgi ve destek olmak için tıklayın