Prefabrik Yaşam Müzesi

mimarizm.com / 21 Eylül 2021
MASK Architects, Sardinya'nın Orani kentinde yer alan Nivola Müzesi için, “Tabiat Ana” , “Exosteel Modüler Prefabrik Yaşam Müzesi Evleri” adında, çelik 3D baskılı modüler ev yapısı tasarladı.

MASK Architects’in  kurucusu, Mimar Öznur Pınar Çer ve ortağı Tasarımcı Danilo Petta, "Costantino Nivola"nın “La Madre” çalışmasından ilham alarak “Tabiat Ana” , “ Exosteel Modüler Prefabrik Yaşam Müzesi Evleri” olarak adlandırdıkları modüler “Prefabrik Yaşam Müzesi”ni tasarladılar. MASK Architects, "EXOSTEEL" adını verdikleri, yeni inşaat yapım tekniği çözümünü kullanarak, binanın tüm işlevsel unsurlarını destekleyen ve dağıtan çelik 3D baskılı "dış iskelet" inşaat sistemini kullanan dünyadaki ilk mimari ve tasarım stüdyosu olma başarısını elde ettiler.

“Tabiat” ve “Anne” kavramlarından esinlenerek tasarlanan bu proje, bulunduğu bölge içerisinde, bu kavramları, Orani’nin, kültürü, sanatı, toplumsal, sosyo-ekonomik değerleri ve doğası ile harmanlayarak, sürdürülebilir bir tasarım anlayışı ile geliştirildi. Projede, günümüz teknolojisi ve yeni inşaat yapım tekniklerinin işlevsellikleri kullanılarak, doğa bir anne figürü olarak benimsenmiş, çocuklarını koruyan bir anne gibi doğanın korunması amaçlanmıştır. Doğaya sahip çıkma gibi önemli noktalara vurgu yapılmıştır. Bu yaşanılabilir müze projesinde mimariyi, sanat ve teknolojiyi tek bir çatı altında  bütünleştirilmesi ile Orani'nin mirasını korumak ve değerlerini sürdürmek ön planda tutulmuştur. Constantino Nivola'yı ve eserini koruyarak, modern teknik ve tasarımla bütünleşmiş yapının gelecek nesile aktarılması amaçlanmıştır.

La Madre” heykelinden ilham alınan Sardinyalı sanatçı Costantino Nivola, kariyeri boyunca sanatın topluluklarının birbirine bağlandığı bir dünya yaratmaya çalıştı. Her zaman sanatın herkes tarafından erişilebilir olması fikrini destekledi. Nivola'nın toplum için yaptığı çalışmalarla ve sanatın sosyal yaşamdaki rolünden nasıl etkilendiğinin önemini “Tabiat” ve “Anne” kavramlarını harmanlayarak vurgulamıştır. MASK Architects tüm bunlar göz önünde bulundurarak, yapı sistemlerinin herkes için erişilebilir olması gerektiği ve sanatın toplulukları bir araya getirmede nasıl bir rol oynadığı konusundaki anlayışının bu projede somut bir hale getirdi. Bu proje "Anne"  figürü temel alınarak, toplumdaki annelere ithaf edildi.

Modüller, bir tür sanatsal etki yaratabilmenin yanı sıra toplulukları bir araya getirip, onları bir arada tutma yani “dayanışma” ve “toplum-biz”olma fikrini vurgulamaktadır. Orani şehri’nin hem uzaktan hem de şehir içinde sanatsal ve simgesel  yapılarını izleyen bir ikonik dönüm noktası olması arzulandı. Nivola Müzesi bölgesinin yakın arazisinde yer alan proje tasarlanırken, yerel mirasla bağlantılı "yaşayan bir dönüm noktası" olacak şekilde tasarlanmıştır. Bu ikonik proje, Orani’nin sosyal yapısı, açık müze alanı olma fikri ve yaşam alanlarına yeni bir katkı sağlamaktadır. Bu tasarımla bulunduğu bölgenin yok olup giden kimliğini ona yeniden kazandırma, bölgeyi daha yaşanabilir, “kültürel ve sanatsal” odaklı bir kent haline getirmeyi amaçlanmıştır.

Yaşam ve sosyal alan kombinasyonun sonucunda meydana gelen “yaşanabilir müze fikri”, modüllerin her bir katının farklı arazi seviyelerinde bulunmasının avantajı ile farklı sosyal ve yaşam alanları oluşturacaktır. Tamamen kendi kendini sürdürebilen, kendi kendini idame ettiren bir yaşam alanı oluşturan modüler yapı sistemleri aynı zamanda ana şehir şebekesine elektrik enerjisi sağlamak adına bir kanal görevi görecektir. Her bir modülü ihtiyaç duyulduğu takdirde genişletilebilen, esnek, büyüyebilen ya da farklı kat planları ile farklı kullanıcı kitlesine hitap edecek şekilde tasarlanmıştır. Modüler, esnek, ergonomik ve geliştirilebilinir tasarım prensibini, her projede olduğu gibi bu projede de vurgulayan MASK Architects, böylece modüler yapı sistemini, her araziye uyum sağlayacak şekilde kullanıcı ihtiyaçlarını doğrudan karşılayacak şekilde tasarlanmaktadır.  Modüler yapı sistemi güneş ve rüzgardan elde edilen tüm doğal enerjiyi kendi merkezi bünyesinde toplayarak, elde ettiği enerji sistemini yapı sisteminin merkezinde bulunan akıllı enerji kulesi içerisinde muhafaza edecektir. Bu akıllı enerji kulesinin,dış yüzeyi güneş panelleri ile kaplanırken, üst noktasında bulunan 360 derece dönebilen, silindirik rüzgar türbini sayesinde ‘rüzgar enerjisi’ üretmiş olunacaktır. Modüllerin birinci ve ikinci katlarında bulunan yapı boşlukları sayesinde Sardinya’nın güçlü rüzgarına karşı yapı sistemleri stabil bir şekilde arazide konumlandırılıcaktır. Kulenin tepesinde ayrıca 360 derece görüş açısına sahip olan akıllı kameralar ve yangın dedektörleri gibi bazı teknolojik aletler de yer almaktadır. Sürdürülebilir, fonksiyonel, akıllı ve güvenli şehir fikrinden alınan ilham ile Orani şehrinin hem sosyal güvenliğin sağlanması hem de doğal afetlere karşı ‘doğal güvenliğin’ sağlanmasını hedeflenmiştir.  Merkezde yer alan kulenin alt bölümünde su ve elektrik enerji için gerekli tüm depolamayı ve çevre için dağıtım istasyonları bulunmaktadır. Ayrıca modülün tüm teknik ekipmanı için teknik odalar yer almaktadır.

Bu modüler yapı ile çevrilmiş alan içerisinde bir konut fikri ile beraber açık müze faaliyetleri için gerekli ihtiyaçları karşılayacak şekilde tasarlanmıştır. Gece gündüz ve günün her saati aktif bir şekilde kullanıma olanak sağlayan bu yapı sistemleri, geceleri aydınlatma elemanları ile sosyal kullanım ve sergiler için de ayrıca aydınlatma ve sanat enstalasyonları icin ideal bir ortam oluşturmaktadır. Bu aydınlatma tasarımları sayesinde modüllerdeki ışık ağı özel günler ve müze etkinlikleri için kişiselleştirilerek, tasarımın ve sanatın parçası haline gelmektedir.

Arazi yerleşim planlaması ve mimari tasarım kararı olarak, insanları tamamen araziyi, bölgeyi ve doğayı tam anlamıyla hissetmeleri,kullanmaları açısından, yaşam alanlarından sosyal alanlara ulaşımlarını tamamen doğal arazi yapısı ile sağlanmaktadır. Ana çekirdekte ayrıca acil durumlar için bir acil çıkış merdiveni yer almaktadir. Bu farklı zemin seviyelerinde yer alan farklı katlara erişilebilirlik fikri, arazi boyunca farklı seviyelerde yer alan modüller tarafından desteklenmektedir. Üç farklı A1 ve B1,C1 katları yer almaktadir. Amacımız sadece yaşanabilir sosyal modüller oluşturmak değil, aynı zamanda insanların sosyalleşebilecekleri ve bu mekanlari istedikleri gibi kullanabilecekleri sosyal alanlar yaratmaktir. Modüller genişletilebilir, esnek ve her duruma karşı farklı alternatifler sağlamak mümkün olacaktır. Zemin kat 'A1' sadece konaklama için tasarlanmıştır. Yerden 1,5 metre yükseklikteki zeminde bulunan bünyesinde çalışma alanı,uyku alanı, özel duş alanı ve ayrıca depolama alanı yer alacaktir. 3,5 metre yüksekliğindeki organik tavan oldukça açık alan hissi verirken, iç mekan Sardinya mimari tarzında organik ve doğal olacak şekilde tasarlanmıştır.

'B Sosyal Alan' katları (B1/B2/B3/B4) sosyal alanlar için kullanılacak veya ziyaretçilerin veya sakinlerin ihtiyaçlarına göre uyarlanabilir olacaktır. İhtiyaca göre farklı kat planlamaları ile farklı sayı ve kullanıcı kitlesine göre esnek tasarım sağlanmış olacaktır. Daha büyük etkinlikler ve büyük sosyal alanlar yaratmak için B1 kat seviyesinde üç modülün bağlanabileceği topluluğun sosyal yönüne daha fazla odak olabileceği kombinasyonlar yaratmak mümkün olacaktır. Acil servis ihtiyacı olabilecek  sosyal alanlar içinde ayrıca esnek kombinasyonlara olanak sağlamaktadır. "Covid-19 pandemi" veya bunu gibi doğal afet sonucu farklı kullanım  gereksinimine göre,  modüllerin "öz izolasyon" için kullanılabilmesi mümkün olacaklardır. Bu modüller esnek tasarım, tasarımcı ve mimar gözüyle topluma ve insanlara yardımcı olacak şekilde tasarlanmış olup, onları genişletilebilir, esnek ve uyarlanabilir olacak olgunluga getirilmiştir. 'C1 panoramik Seviye', nefes kesen manzarayı ve çevreyi görmek için bir görüntüleme istasyonu olacak. Bu C1 seviyesi aynı zamanda diğer modüller ve onların C1 ve B1/2/3/4 seviyeleri ile birleşerek daha büyük bir panoramik seviye oluşturmak için habitatların veya ziyaretçilerin ve etkinliklerin ihtiyacına bağlı olarak hizmet verecektir.

Ev, ilk olarak, uzunluğunun üçte biri kadar zemine yerleştirilmiş içi boş bir merkezi sütun ve binanın üç katını destekleyen çeşitli organik dallardan oluşuyor. Her katta bir çelik çerçeve çeper, evin organik şeklini takip etmek için modellenen panellerden oluşan cepheleri böler ve destekler. Tüm sistemleri barındıran ana merkezli enerji kulesi çelik iskeletten yapılmıştır. Taşıyıcı çelik kirişlerimizi bu iskelet kolona bağlayarak aslında tamamen kendi kendini taşıyan bir çelik karkas yapı oluşturduk. Bu metal iskelet sayesinde karkasın ayırt edici dış yapısını oluşturabilecek. Ana dış malzeme, “Madre Sculpture” gibi beyaz taş estetik hissi ile mekanın konforlu izolasyonunu bir arada sunan Effix Esaslı kompozit açık gri paneller ile kaplanacaktır.


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :