Her yıl İstanbul’da gerçekleşen Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali seçkisinden belgeseller Surdurulebiliryasam.tv’de ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
Sürdürülebilirliğin Yükselişi
Surdurulebiliryasam.tv, Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali (SYFF) seçkisinden filmlerin çevrimiçi ücretsiz olarak izlenebileceği bir web sayfası; aynı zamanda sivil toplum kuruluşlarının, yerel yönetimlerin, eğitim kurumlarının ve şirketlerin etkinliklerinde SYFF seçkisi ile gösterim yapmalarına imkan sağlayan bir sosyal girişim. Surdurulebiliryasam.tv, #evdekal’ınan bu dönemde festivalde ilgi gören, kaçıranların merak ettiği veya izleyenlerin tekrar görmek isteyebilecekleri yeni filmleri web sayfasına eklemeye devam ediyor.
Telif sahiplerinin özel izinleri ile Türkçe altyazılı olarak yayınlanan filmler, sosyal, ekolojik ve ekonomik sürdürülebilirlikle ilgili çeşitli alt başlıklardaki etiketlere göre seçip izlenebiliyor. Belgeseller sosyal girişimcilik, döngüsel ekonomi, sıfır atık, permakültür, yerellik, yenilenebilir enerji, kırsal kalkınma, adil ticaret, kooperatifler, vb. sürdürülebilir bir yaşam için ihtiyacımız olan tüm yaklaşımlara örnekler içeriyor ve izleyicileri harekete geçmeye davet ediyor.
Surdurulebiliryasam.tv’ye yeni eklenen filmler:
Gerçek Değer (Yönetmen: Jesse Borkowski, 2013)
Jesse Borkowski tarafından çekilen bağımsız bir yapım olan Gerçek Değer, günümüzün düşünce liderleri ve sosyal girişimcilerinin iş dünyasını sosyal değişim için bir güç olarovasyon, ak nasıl yeniden tasavvur ettiğini araştırıyor. Bu sosyal girişimcilerin kâr elde etmek yerine öncelikle gezegene ve insanlara odaklanarak nasıl kendi toplumlarında uzun vadeli sürdürülebilir değerler yarattıklarını aktarıyor.
Sürdürülebilirliğin Yükselişi (Yapım: Complexity Labs, 2017)
Sürdürülebilirlik kavramı, 21. yüzyıl gerçekliğinin tanımlayıcı özelliklerinden biri haline geldiğinden dolayı son 20-30 yıl içinde olağanüstü bir şekilde popülerlik kazandı.Bugün sürdürülebilirlik terimi, dünyaya ve bizim dünyadaki yerimize yaklaşımımızdaki değişikliği de kapsıyor. Bu yeni sürdürülebilirlik modeli, ekonomimizi her yönden etkileyeceği için 21. yüzyılda sistemleri nasıl yönettiğimiz ve tasarladığımız üzerinde temel ve yaygın bir etkiye sahip olacaktır. Bu film, sürdürülebilir ekonominin yeni bir biçimi ortaya çıktıkça ekonomilerimizin yapısındaki devamlı dönüşümü inceliyor.
Kapalı Döngü (Yönetmen: Graham Sheldon, 2018)
“Eğer kapalı döngü sisteme geçmezsek bu gezegenin ve toplumun sonu olur.” Kapalı Döngü, sıfır atık ve döngüsel ekonomiyle ilgili bir belgesel; 12 numaralı Küresel Hedef olan “Sorumlu Üretim ve Tüketim”i destekliyor. Antwerp İşletme Okulunda Bütünleşik Değer profesörü olan Prof. Dr. Wayne Visser tarafından Emmy ödüllü yönetmen Graham Ehlers Sheldon işbirliği ile çekildi. Üç kıtada çekilen ve küresel ölçekte çalışmalar yürüten uzmanların görüşlerini içeren filmde Dünya Ekonomi Forumu, Cambridge Üniversitesi gibi önemli kurumların da görüşleri yer almakta; ayrıca birçok yenilikçi döngüsel ekonomi örneği detaylı bir şekilde incelenmektedir.
En çok izlenenlerden:
Mutluluğun Ekonomisi (Helena Norberg-Hodge, Steven Gorelick ve John Page, 2011)
Mutluluğun Ekonomisi, altı kıtadan gelen köklü ekonomik değişim çağrılarını seslendiriyor. Film aynı anda iki zıt yönde ilerleyen bir dünyayı anlatıyor. Bir yanda, devletler ve büyük şirketler ittifak içinde küreselleşmeyi ve şirket gücünün yerleşmesini desteklemeyi sürdürürlerken diğer yandan, dünyanın her yanında bu politikalara direnen insanlar ticaret ve finans alanlarının yeniden düzenlenmesini talep ediyorlar ve eski güç kurumlarından uzakta, çok farklı bir gelecek oluşturuyorlar. Topluluklar bir araya gelerek daha insani ölçekli, ekolojik ekonomiler inşa ediyorlar ve bunu yeni bir paradigma üzerine yerleştiriyorlar: yerelleşme ekonomisi. İklim değişikliği ve petrol üretiminin üst sınırının aşılmış olması bize fazla seçim şansı vermiyor: yerelleşmemiz ve ekonomiyi eve getirmemiz lazım. İyi haber şu ki, bu yönde ilerlediğimiz zaman yalnızca dünyayı iyileştirmekler kalmayacak, kendi refahımızı da geri kazanacağız. Mutluluğun Ekonomisi bizden insanlığa olan inancımızı tazelememizi talep ediyor ve daha iyi bir dünya inşa etmenin mümkün olduğuna inanmaya çağırıyor.
Permakültür Perspektifiyle Yaşamak (Yönetmen: Costa Boutsikaris, Emmett Brennan, 2015)
Permakültür Perspektifiyle Yaşamak bugün yüzleşmekte olduğumuz çevresel sorunları ve Permakültür denilen ekolojik tasarım süreci sayesinde geliştirilen çözümleri inceliyor. Permakültür, yıkıcı etkilerimizi telafi edebilmek üzere ekosistemlerin kendi prensiplerini kullanan bir tasarım bakış açısıdır. Çoğunlukla Amerika’nın Kuzeydoğu ve Orta Batı bölgelerine odaklanan Permakültür Perspektifiyle Yaşamak, permakültürcülere ve kırdan banliyöye ve kentsel peyzaja kadar samimi bir biçimde bakmamızı sağlıyor.
Şişelenmiş Suyun Hikayesi (Yapım: Free Range Studios, 2010)
Şişelenmiş Suyun Hikayesi, Amerikalıların musluktan bedava akan temiz suya rağmen her hafta yarım milyondan fazla plastik şişede su satın almalarını sağlayan, yapay bir şekilde yaratılmış talebin hikayesini anlatıyor. Sekiz dakikada şişe suyu endüstrisinin musluk suyuna saldırılarını ve baştan çıkarıcı "çevreci" reklamlarının şişe suyu kullanımının neden olduğu plastik atık dağlarını örtbas etmek için nasıl kullandıklarını gözler önüne seriyor. Film izleyicilere, pet şişede su tüketiminden kaçınmaları ve temiz çeşme suyu için kamu yatırımlarını talep etmeleri ve desteklemeleri için çağrıda bulunuyor.
Yerli yapımlara örnekler:
Hey Geçi (Yönetmen: Eda Elif Tibet, 2014)
Hey Geçi, göçebe çobanların geçim kaynağı haklarını destekleme ve korumaya dair farkındalık yaratma amacı taşırken onların kültürel koruma pratiklerini ve bu pratiklerin bölgenin biyo-çeşitliliğinin geliştirilmesinde nasıl etkileri olduğunu anlamayı da amaçlıyor.
Tarzan Kemal: Bir Kentli Hikayesi (Yönetmen: Yusuf Emre Yalçın, 2015)
Bu, hayatını doğaya adamış bir adamın hikayesidir. Üniversiteyi bitirdikten sonra mevcut sistemi reddetmiş, kıyafetlerini ve parayı hayatından çıkartmış bir adam… Kimilerine göre o bir deli, kimilerine göre ise filozoftu. Bu hayatı seçmesinin sebebinin ise bir aşk hikayesi olduğu söyleniyordu. Peki gerçekten öyle miydi?