Bilkent Üniversitesi Tasarım ve Mimarlık Topluluğu tarafından düzenlenen Tasarım Bilkent buluşmasının altıncısı, 9 Nisan 2016 Cumartesi günü, Selçuk Avcı, Paul Frederickson, Murat Tabanlıoğlu, Gökhan Avcıoğlu, Saffet Kaya Bekiroğlu ve Sefer Çağlar'ın katılımıyla gerçekleştirildi.
'Sürdürülebilirlik & Mega Projeler'
Avcı Architects kurucusu Selçuk Avcı ve ShoP Architects ortağı Paul Frederickson’ın konuşmacı olarak katıldığı ilk panel; Bilkent Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Mimarlık Fakültesi öğretim görevlisi Mark Frederickson tarafından yürütüldü.
Dünyanın büyük bir iklim değişimiyle karşı karşıya olduğunu belirten Selçuk Avcı, bu değişimin sonucu olarak insan hayatının ve yetiştirilen ürünlerin etkilenebileceğine, çeşitli göçlerin meydana gelebileceğine dikkat çekti. Avcı, bu değişimleri yavaşlatmak ya da bunlardan daha az etkilenmek için benimsenen sürdürülebilirlik prensibinin; etik, ekonomi ve ekoloji konseptlerinin birlikte düşünülmesiyle gerçekleştirilebileceğini söyledi. Yüzeysel ekoloji ve derin ekoloji temalarına da değinen Avcı, insanın ekolojik canlı sınıflandırmasında değişen konumunu vurguladı. Sürdürülebilirlikte mimara düşen görevleri kendi projelerinden örneklerle açıkladı.
Mark Frederickson, Selçuk Avcı, Paul Frederickson
Paul Frederickson ise, uzmanlaştığı alan olan ‘mega projeler’ konusuna odaklandı. Yüksek yapılarda dikkat edilmesi gereken mimari unsurları detaylı bir şekilde açıklayan Frederickson, New York’ta çalıştığı ofisle birlikte yaptıkları yüksek yapı projelerini ilk eskizden bitirme aşamasına getirene kadar nasıl bir süreçten geçtiklerini, tasarım kararlarını neye göre verdiklerini aktardı.
'İyi Fikirler Nereden Gelir?'
Bilkent Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Mimarlık bölümü kurucusu Meltem Gürel’in moderatörlüğünü yaptığı 'İyi Fikirler Nereden Gelir?' konulu ikinci panelin konuşmacıları ile Tabanlıoğlu Mimarlık ortağı Murat Tabanlıoğlu ve GAD Mimarlık kurucusu Gökhan Avcıoğlu idi.
Meltem Gürel, Murat Tabanlıoğlu, Gökhan Avcıoğlu
Son on sene içinde yapmış oldukları projeleri ve onları heyecanlandıran noktaları paylaşan Murat Tabanlıoğlu, tasarım aşamasında bağlamın önemine değindi. Yerel imkanların değerlendirilebilmesinin ve tasarım yapılan bölgenin gelecekte nasıl büyüyüp gelişeceğinin öngörülmesinin önemi üzerinde durdu. Tabanlıoğlu ayrıca, çevrenin bağlamsız olmak zorunda bıraktığı projelerdeki ilham kaynaklarından bahsetti. "Bizim yaptığımız şeylerin iyi fikir olup olmadığına siz kullanıcılar karar veriyorsunuz aslında." diyerek, tasarım sürecinin insan odaklı olması gerektiğini vurguladı.
Meltem Gürel, Murat Tabanlıoğlu, Gökhan Avcıoğlu
Mimarlıktaki önemli noktaları aktaran Gökhan Avcıoğlu da ‘bina inşa etmek’ ve ‘mimarlık yapmak’ arasındaki farklara dikkat çekerek, ‘mimarsız mimarlık’ yapılmasını ‘kan kaybı’ olarak nitelendirdi. Mimarlığın bir ekip işi olduğunu hatırlatan Avcıoğlu, mimarlık eğitiminde teknik, mühendislik eğitiminde ise sanatsal dersler verilmiyor olmasının yarattığı problemleri vurguladı. Mimarlığın gelişim sürecine de değinen Gökhan Avcıoğlu, 19. yüzyıla kadar benzer yapılar olduğundan, 20. yüzyılda ise yapı malzemesindeki gelişmelerle birlikte mimaride çeşitliliğe gidildiğinden bahsetti. ‘Bir bina hakkında konuşabilmek için 25 sene geçmeli’ diyen Avcıoğlu, mimari kullanım ve yapı dayanımı üzerinde de durdu.
‘Yaratım Süreci’
Cem Korkmaz’ın moderatörlüğünü yaptığı üçüncü panel, Saffet Kaya Bekiroğlu ve Sefer Çağlar’ın katılımıyla gerçekleşti.
Cem Korkmaz, Sefer Çağlar, Saffet Kaya Bekiroğlu
Birikimin önemine dikkat çeken Saffet Kaya Bekiroğlu, tasarımsal anlamda bir birikime sahip olmak içinse, etrafımızdakilere sadece bakmak yerine, onları görmeye çalışmamız gerektiğini söyledi. Bekiroğlu, panelin konusu olan Yaratım Süreci’ni örnek verdiği projelerle anlattı. Diğer projelerden nasıl farklılık yaratılabileceği, farklı dönemlerde farklı kitlelere hitap eden projelere nasıl çözüm bulunabileceği, projelerin bağlamıyla nasıl uyum sağlayabileceği gibi konularda bilgi ve birikimini paylaştı. Her bilgiyi öğrenemeyeceğimizi ama birikimlerimizle kendimizi daha da geliştirebileceğimizi söyleyen Bekiroğlu, bilmediğimiz konulardaki eksiğimizi de diğer disiplinler sayesinde telafi edebileceğimizi ekledi.
Mimar Sinan Üniversitesi'ndeki eğitim hayatından sonra kendisini nasıl geliştirdiğinden bahseden Sefer Çağlar, Bekiroğlu’nun bahsettiği birikime, çeşitli endüstrilerden insanlarla çalışarak, başkalarına çizim yaparak, farklı ofislerde çalışarak ulaştığını anlattı.
Çağlar, “Tasarım bir yolculuk, Autoban bir yol hikayesi” şeklinde nitelediği ofisinin gelişim sürecini, örnek projeler eşliğinde aktardı. Merak etmenin, yeni tecrübeler denemenin teorik bilgiyi pratiğe dökmenin gelişimin en önemli süreci olduğunu vurgulayan Sefer Çağlar; tasarımcının, insanların hayatları üzerinde ne kadar etkili olduğunu havaalanı projeleriyle anlattı. Çağlar, fuarlara katılmanın, sürekli üretmenin ve kendini iyi tanıtmanın okul sonrası hayatta çok önemli olduğunu söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.