Mimar ve Yazar Büke Uras’ın, "BÜYÜKADA: Moris Danon Koleksiyonu" kitabı, Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlandı.
Mimar ve Yazar Büke Uras’ın Büyükada’nın siyasi ve sosyal tarihiyle kendine özgü uluslararası kimliğini ele alan kitabı BÜYÜKADA: Moris Danon Koleksiyonu, Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlandı.
Türkçe, İngilizce ve Türkçe koleksiyoner nüshası olmak üzere üç bağımsız edisyon halinde yayımlanan kitap, Büyükadalı Moris Danon’un koleksiyonundaki Ada’ya ait nadir ve zengin görsel belgelemeden yola çıkarak hazırlandı.
Ada’nın eksikliğinin yoğun bir şekilde hissedildiği İstanbul kent tarihi yazımının güçlendirilmesi amaçlanan bu kapsamlı çalışmanın editörlüğünü Müge Cengizkan, çevirisini ise Melis Şeyhun Çalışlar yaptı.
Büyükada tarihi, kahramanlar ya da askeri dehalar tarafından ortaya konmaz. Tersine, tarihine yön verenler sürgünler, muhalifler ve kaybedenlerdir. İstanbul’un yanı başındaki konumu, Ada’yı tarih boyunca pek çok kez dünya sahnesine çıkarmıştır. İmparatorluk başkentiyle kurduğu simbiyotik ilişki, Ada’yı merkez alan önemli tarihsel olayları sıklaştırır. Böylece sakin bir balıkçı yerleşimi kimliğinden sıyrılarak ideal bir sürgün yerine, aktif siyasetten dışlananların zorunlu ya da gönüllü ikametgâhına, dolayısıyla da bir muhalefet alanına evrilmiş ve bu niteliğini yüzlerce yıl sürdürmüştür.
Büyükada’nın yükselişi, Osmanlı İmparatorluğu’nun gerilemesi ve küresel egemenlik arayışında meydana gelen dramatik tükenişle eş zamanlıdır. Yaşanan büyük kültürel ve demografik değişikliklere rağmen, Osmanlı modernleşmesinin 19. yüzyılın ortalarından itibaren göz alıcı yansıması ve vitrini olmuştur.
Kırım Savaşı’ndan 1930’lara kadar yaşanan toplumsal çalkantılara, sonuna gelindiği herkesçe malum değerler sistemiyle geleceğin bilinmezliği karşısında duyulan endişelere ve yaşanan gerilimlerle ihtilaflara inat bir huzur ve keyif mekânı görüntüsü verir. Sürgünlerin önce varış, sonra çıkış noktası olmuştur.
Moris Danon tarafından bir araya getirilen, büyük kısmı 19. yüzyılın ortalarından 20. yüzyılın ikinci çeyreğine uzanan fotoğraflar, el yazmaları, ithaflı ilk baskılar gibi farklı parçaların ortak noktası Büyükada’ya ait olmalarıdır. Ada’nın cazibesini merkeze alan gündelik yaşam görüntüleri, fiziki ayrışmışlığı sayesinde devlet kontrolünden ve resmi protokolden görece bağımsız, ayrıcalıklı bir dünyanın müşterek belleğini yansıtır.
Büyük ölçüde Adasız yazılmış kent tarihini telafi etme denemesinden ibaret olan BÜYÜKADA: Moris Danon Koleksiyonu, yüzyıllar, imparatorluklar, milletler ve en önemlisi insanlar arasındaki ilişkileri şaşırtıcı biçimde yeniden tanımlama gücündeki Ada ruhunu anlamak ve anlatmak amacıyla yazılmış.