Hejduk'u Kurtarmak
E. Seda KAYIM
/ 26 Mart 2010
John Hejduk'un oldukça az sayıdaki yapı üretimlerinden biri, Berlin Kreuzberg Charlottenstrasse'deki konut bloğunun cephesinin "yenileme" çalışmaları adı altında değiştiriliyor olması –başta Hejduk'un kızı mimarlık tarihçisi Renata Hejduk olmak üzere- uluslararası mimarlık camiasını harekete geçirdi.
"Kreuzberg Kulesi" olarak adlandırılan ikonik Hejduk konutlarının akıbeti üzerine tartışmalar, yapının yeni sahibi olan BerlinHaus şirketi tarafından 2010 başında duyurulan yenilemenin yapının karakteristiklerinden olan balkon ve gölgelik panellerinin renginin değiştirilmesini öngörmesi ve yapının yenilenmiş haline dair renderların şirketin web sayfasına yerleştirmesi ile başlamıştı.
Dünyaca ünlü İngiliz mimarın kızı Renata Hejduk'un Ocak ayı içerisinde BerlinHaus'a gönderdiği ve şirketin internet sitesinde gördüğü imajlardan duyduğu rahatsızlığı dile getirdiği e-postaya verilen cevap ise, sadece tartışmaların alevlenmesine yol açmıştı. Şirket, "Hejduk'un çalışmalarının öneminin farkındaki mimarlar ile birlikte çalışılması"nı öneren ve "cephedeki gri-yeşil renk şemasının önemi"ne dikkat çekilen bu çağrıya, yeni rengin "aslında eflatun değil de açık mavi" olduğunu öne süren bir cevap vermişti. Şirket hatta "neden eski rengin kendi seçtiklerinden illa ki daha iyi olduğuna dair bir araştırma"nın dahi (!) sözünü vermişti.
Ancak BerlinHaus'un verdiği cevaptaki gariplikler, Almanya ve İngiliz mimarlık camialarının gözünden kaçmadı. Şirket, Hejduk yapısı için Alman Anıtlar Kurulu, Alman Mimarlar Odası ve Bauhaus Arşivi'nden gerekli izinlerin alındığını iddia ediyordu. Bununla birlikte kısa süre içerisinde söz konusu yapının kültür varlığı olarak koruma altına alınmadığı ve Bauhaus'un değil IBA'nın (Internationale Bau Ausstellung) arşivi tarafından listelendiği açıklığa kavuşturuldu.
Öte yandan Hejduk'un eser haklarına sahip tek kişi olan Renata Hejduk'un bu konudaki tutumu da muğlak bir sorumluluk alanına işaret ediyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan Hejduk, böylesi bir durumda yapabileceklerinin, babasının ismini konutlardan veya yapıyı mimarlık mirası listelerinden geri çekmekle sınırlı kalacağını ifade ediyor. Öte yandan Berlin Teknik Üniversitesi'nden kentsel geliştirme ve yerleşim arkeolojisi uzmanı Luise King, bu gibi durumlarda Alman yasalarının kişiye çok daha fazla hak tanıdığını ileri sürüyor. King, yapının 70 kişi aşkın süredir tescilli olduğunu ve bu gibi hassas strüktürel değişiklikler söz konusu olduğunda, Hejduk yapılarının haklarını koruyan tek mümessil olarak Renata Hejduk'un tutumunun son kararda etkili olacağını ve olması gerektiğini belirtiyor.
John Hejduk'un "Kreuzberg Kulesi"nde hala sürmekte olan çalışmaların sonlandırılması adına atılan adımlardan sonuncusunu ise, uluslararası bir imza kampanyası oluşturuyor. Slab Magazine'den Ian Warner'ın başlattığı kampanya, Charlottenstrasse konutlarının Hejduk'un kariyeri boyunca gerçekleştirdiği bir avuç yapıdan biri –ve hatta en büyüklerinden biri- olduğuna dikkat çekiyor.
Yıllarca bakımsız kalmış bloklara uygulanan değişikliklerin ve yeni cephe düzenlemesinin, yapının mevcut durumunu neredeyse hiç iyileştirmediğini ve sadece harap durumunu örttüğünü açıklayan imza kampanyası metni, önemsenmesi gereken bir başka noktayı da vurguluyor: Halen sürmekte olan yenileme faaliyetlerinin, hiçbir ek masraf çıkarmadan yapının özgün uygulaması ile tutarlı bir şekilde de kotarılabileceğine…
1980'lerde inşa edilen Kreuzberg konutlarının, günümüzün konut standartlarını karşılaması elbette beklenemez. Ancak "yenileme" ile kastedilenin rüzgarda "fısıldayan" pencereler, ısınamayan odalar ve akıtan tesisatın iyileştirilmesi değil de, yapının cephesindeki renk düzeninin değiştirilmesi olması, gerçekten de bir takım soruları beraberinde getiriyor. BerlinHaus'ın 19 Mart 2010 itibariyle yapının yenileme sonrası görüntülerini sayfasından çekmesi ha keza…
Nitekim yapının eski sakinlerinden biri, yine Slab Magazine'de yer alan ifadeleri aracılığı ile Hejduk planına övgüler yağdırıyor: "Bu [kiracısı olarak] sizden taleplerde bulunan bir proje; ama size pek çok şey de katıyor. (…) Yoksa nereden 80 metrekare parasına, her biri dört yönden de doğal ışık alabilen iki adet 36 metrekarelik odası olan bir konut bulacaksınız? Bu, yalnızca dışarıdan bakmakla anlaşılması zor bir plan… Ama size yapının ‘donuk' olduğunu söyleyen her kim varsa, bilin ki asla içeri adımını atmamıştır."
Ve ekliyor: "Yapıyı suçlamayın! O sadece yıllar süren ihmalin kurbanı oldu."
John Hejduk'un Kreuzberg konutlarının korunması için sürdürülen imza kampanyasına katılmak için lütfen tıklayınız.
Yapının kurtulması için açılan Facebook grubuna üye olmak için tıklayınız.
Bu haber Slab Magazine, Architectureinberlin ve Fantastic Journal'den derlenmiştir.
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın