Hologramlar, Bir Gün Maketlerin Yerini Alabilir mi?

E. Seda KAYIM / 08 Aralık 2010

Arizona ve Columbia Üniversitelerinde yürütülen yeni nesil hologram teknolojilerine yönelik bir araştırma, mimarlar için de yeni bir potansiyele işaret ediyor. Amerikan Ulusal Bilim Vakfı'nın desteği ile başlatılan ve ulusal güvenlik alanına hizmet etmek üzere yürütülen araştırma, kameralar yolu ile okunan ve bilgisayar ortamına aktarılan mekan bilgilerinin, gerçek zamanlı olarak hologramlar üzerine yansıtılması üzerine odaklanıyor. "Hologramdan video izlemek" gibi düşünülebilecek teknolojinin bir alt basamağı ise, doğrudan mimarları ilgilendiriyor: Üç boyutlu bilginin iki boyutlu yüzeye yansıtılması ile oluşturulan hologramlar, çok verimli ve ifadeli bir sunum olanağı oluşturuyorlar.

Peki gerçekten de bir gün maket yapma sanatı tarih olup, yerini hologram teknolojisine teslim edebilir mi?

Amerikan askerleri, Irak'ta menzil kolluyor. Görsel: NY Times, Zebra Imaging.

Geçtiğimiz günlerde New York Times'da yayınlanan habere göre hologramların sunum malzemesi olarak kullanılması, mimarlar ve mühendisler arasında ve en azından Amerika Birleşik Devletleri'nde şimdiden revaç kazanmış durumda… Hatta ilgili disiplinlere yönelik hologram baskı alan "ozalitçiler" bile ortaya çıkmış. Ancak ilk bakışta basit bir plastik parçasını andıran hologramların üretilmesini sağlayan teknoloji, hiç de yabana atılır cinsten değil…

Hologramlar, 60x90 santimetre büyüklüğündeki plastik esaslı plakaların LED'lerle ışıtılması sayesinde oluşturuluyor. Böylelikle, plastik malzemeye güçlü laser huzmeleri yardımı ile yakılarak kazınmış şema ortaya çıkarılıyor. Holografik görüntü ya da "çıktı"yı algılayabilmek için, herhangi bir özel gözlüğe elbette ihtiyacınız olmuyor. Her bir plaka ise, detay seviyesine bağlı olarak, 1000 ila 3000 Amerikan Doları arasında bir ücrete mal oluyor.

Görsel: NY Times, Zebra Imaging.

Mimarların böyle bir teknolojiyi tercih etmesinin nedenleri ise aşikar… Hologramlar, öncelikle müşterilere veya işbirliği içindeki disiplinlere meram anlatma peşindeki mimarı, maket yapmanın hemen tüm dertlerinden kurtarıyor: Saatler süren mesailer, kesilen parmaklar ve UHU'dan bulanan akıllar… Öte yandan bir hologram, kendisi ile aynı ölçekteki mekanı anlatan bir makete kıyasla elbette yer tasarrufu sağlıyor.

Indianapolis'te konumlanan HNTB isimli bir firmada proje mühendisi olarak çalışan Tina Murphy NY Times'a verdiği demeçte, son derece yoğun bir üç boyutlu modelleme ve planlama sürecinden geçtiklerini ve hologramların tam olarak da bu çalışmayı, başka disiplinlerden insanlar ile kolaylıkla iletişim kurabilecekleri bir formata soktuğunu vurguluyor. "Bu görüntüleri avukatlara, denetleyicilere, üstlenicilere ve diğer mühendislere gösterebiliyoruz. Bu tek görsel ile hepimiz iletişebiliyoruz."

Seattle menşeli mimarlık ve planlama firması Parsons Brinckerhoff'tan Jared Smith ise hologramların, genellikle ahşaptan ya da strafordan yaptırdıkları, kaba-saba ve genellikle hassas maketlere hiç de pahalı olmayan bir alternatif oluşturduğunu söylüyor. "Bunları portfolyo çantanıza koyup taşıyabilirsiniz. Sonra da üzerlerine ışık tutmanız yeterli… Yapılar üçüncü boyuta kalkıyorlar."

Hologramların, çoğu zaman bilgisayar modellemesini dahi kendi tasarımsal süreçleri içerisinde yeterli bulmayan ve dolayısıyla –prototip üretmek ya da detay çözmek için olsun- maket ile çalışan mimarların yardımına, ancak başka aktörlere "dertlerini anlatmak" safhasında koşacağı aşikar… Fakat bu nokta da, afili bir sunum tekniği ya da malzeme seçiminden öteye geçip geçemeyeceğini kestirmek güç. Örneğin hologram, iyi kotarılmış bir modelden alınan video görüntüye ne katabilir? Ya da meraklı müşteriye, iyi bir maketin sunabileceği "yapıda gezinme" hissiyatını nasıl sağlayabilir? Her halükarda holografik görüntüler, önümüzdeki dönemde mimarların müşterileri ile ilişkilerini düzenlemelerinde son derece yardımcı bir araca dönüşecek gibi gözüküyor.

Bu haber, The New York Times'dan derlenmiştir.

Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın