"İstanbul En Güvenli Şehirlerden Biri"
yapi.com.tr / Aslı Elitsoy
/ 06 Kasım 2009
Deutsche Bank Uluslararası Forumu Alfred Herrhausen Topluluğu ile London School of Economics tarafından düzenlenen Urban Age İstanbul Konferansı Esma Sultan Yalısı'nda gerçekleştirildi. Ekonomiden Sorumlu eski Devlet Bakanı Kemal Derviş, Alman Deutsche Bank Yönetim Kurulu Başkanı Josef Ackermann, Washington eski Belediye Başkanı Antony Williams, London School of Economics and Political Scince Rektörü Howard Davies gibi isimlerin yanı sıra çok sayıda akademisyenin de katıldığı konferansta, global ekonomik krizin dünya kentlerine etkisi, kentsel süreklilik, iklim değişikliğinin kent hayatına yansıması ve topluma uyum sağlayan çevre yaratmada kentsel tasarımın rolü gibi temel konular ele alındı.
Yerel yönetimleri, siyasetçileri ve akademisyenleri bir araya getiren Urban Age İstanbul Konferansı, dünyanın en önemli tarihi kentsel merkezlerinden biri olan İstanbul'da yaşanan en son gelişme eğilimlerini ele aldı. Konferansta, dünya kentlerinin konut, ulaşım, sağlık, eğitim, alt yapı ve ekoloji konularında karşılaştığı ve karşılaşma riski taşıyacağı sorunlar mercek altına alındı.
Konferansın açılışını Deutsche Bank Yönetim Kurulu Başkanı ve Alfred Herrhausen Topluluğu Mütevelli Heyeti Başkanı Josef Ackermann yaptı. Konuşmasına "Bu salonda İstanbul'un görkemli geçmişinin, heyecan verici bugününün ve ipuçlarını görebildiğimiz geleceğinin birlikte yarattığı büyüleyici ortamı hissedebiliyoruz. Etrafımızda bir Barok cami, bir sinagog ve bir kilise var. Eski tarihi kenti ve Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlayan modern bir köprüyü bir arada görüyoruz" sözleriyle başlayan Ackermann, Urban Age şehirlerinin en eskisi İstanbul'un Londra ile birlikte Avrupa'daki tek megakent olduğunu belirtti.
"Kentler, küreselleşmenin sıradan kent sakinlerince her gün yaşanabildiği yerlerdir" diyen Ackermann sözlerine şöyle devam etti: "Kentlerde dünyanın bütün sorunları tek bir alanda toplanmıştır. Kentlerimizde birinci, ikinci ve üçüncü dünyayı bir arada görürüz. Kentler başarılı olmadan onların içinde bulunduğu ülke başarılı olamaz. Kentlerin büyümesi 21. yüzyılda da elbette devam edecektir. Bu yüzyılın sonlarına doğru dünyadaki insanların %75'i kentlerde yaşıyor olacak. Dolayısıyla şu hayati sorulara cevap bulmamız gerekiyor: Ne tür kentlerde yaşamak istiyoruz; nasıl ve nerede yaşamak istiyoruz?"
Konferansta yaptığı açılış konuşmasında Urban Age Direktörü Ricky Burdett, "Urban Age İstanbul Konferansı, İstanbul'un eşsiz ve merak uyandıran doğasını sunmakta ve yeni geliştirilen kentsel temaları daha çok açığa çıkarmaktadır" dedi.
Alfred Herrhausen Society Yöneticisi Wolfgang Nowak ise, Urban Age projesini LSE ve Deutche Bank Alfred Herrhausen Topluluğu'nun organize etmesiyle kentlerin sosyal, politik ve çevresel mekanizmalarının daha iyi çalışmasını sağlayacak ortak bir dil yaratmayı amaçladıklarını belirtti. Nowak, "İstanbul konferansının amacı, gelecek için nasıl daha eşit şehirler yaratabileceğimizi daha iyi anlamak için dünya çapındaki kentsel deneyimlerin bir araya getirilmesidir" açıklaması ile Urban Age İstanbul Konferansı'nın amacının da altını çizdi.
Kemal Derviş: Eşi benzeri görülmemiş dönem
Konferansta konuşan Brookings Institution Küresel Ekonomi ve Gelişim Programı Başkan Yardımcısı ve Direktörü Kemal Derviş, dünyada yaşanan ekonomik krizin uzun dönemde ekonomik büyümeyi çok yavaşlatacağını düşünmediğini açıkladı. Derviş, modern ekonomik büyümenin aslında çok yeni bir kavram olduğunu söyledi. Dünyada artan kentleşmeyi, kent liderlerinin düşünce şeklini ve sürdürülebilir kent gelişimi pratiklerini etkinlikler ve araştırmalar aracılığıyla ilişkilendiren Urban Age'in İstanbul Konferansı'nda Derviş, krize ilişkin değerlendirmeler de yaptı.
Ekonomistlerin önümüzdeki 10-12 aya ilişkin bile öngörüde bulunmak istemediklerine dikkat çeken Derviş, şu anda tarihte eşi benzeri görülmemiş bir dönemden geçildiğini kaydetti. "Krizin, uzun dönemde ekonomik büyümeyi çok yavaşlatacağını düşünmüyorum" diyen Derviş, şunları söyledi: "Ölçek ve yoğunlaşmış ekonominin, kentsel gelişmenin DNA'sı olduğunu düşünüyorum. 20 yıl sonra modern ekonomik büyümenin sonuçlarını çok daha iyi göreceğiz."
"Bizi yavaşlatan tek şey var; o da iklim değişikliği" diyen Kemal Derviş, "Ben arz tarafında ekonomik büyümeyi sınırlandıracak, kentsel büyümeyi zorlayacak en önemli unsurun iklim değişikliği olacağını düşünüyorum" dedi. Gelişmiş ekonomilerin yüzde 2 ortalama hızla büyüdüklerine, Çin ve Hindistan'daki büyüme tahminlerinin ise yüzde 7.5 civarında olduğuna dikkati çeken Derviş, 2010'da Çin ve Hindistan'ın dünya ekonomisinin yüzde 12'sini temsil etmesiyle "inanılmaz bir dönüşümün" görüleceğini, 2030'da ise dünya ekonomisinin dörtte birini bu ülkelerin oluşturacağını vurguladı.
Kentsel büyüme ivmesi
Dünyadaki ekonomik büyümenin kentsel büyümeyle birlikte bir ivme yakaladığını dile getiren Derviş, bu monuda 'yakınlaşma' ve 'ayrışma' kavramlarının önem kazandığını ifade etti. Kemal Derviş, kentleşmenin bir 'yakınlaşma mı yoksa bir ayrışma mı' yarattığının tartışma konusu olduğunu, duruma göre yakınlaşma da ayrışma da olabildiğini kaydetti. Nüfusa orantılı eşitsizlik endeksine de dikkat çeken Derviş, Çin ve Hindistan hariç eşitsizlik endeksinin arttığını, iki ülke dahil edildiğinde ise bu endeksin azaldığını, dolayısıyla bu durumda bir yakınlaşma söz konusu olduğunu söyledi. Dünya tek bir ülke olarak ele alındığında eşitsizlik endeksinin bir miktar arttığını belirten Derviş, gelişmekte olan ülkelerin katkısından dolayı bunun hızının azaldığını ifade etti.
Dünyanın en çok üreten metropol şehri İstanbul
Konferansta ayrıca Londra merkezli London School of Economics'in Urban Age ek araştırması da açıklandı. Yaptığı sunumda İstanbul ile dünyanın önemli metropollerini karşılaştıran London School of Economics öğretim görevlisi Ricky Burdett, araştırmalarda İstanbul'un dünyanın diğer metropollerine oranla daha güvenli olduğunu söyledi. İstanbul'u New York, Şanghay, Londra, Meksika; Johannesburg, Berlin ve Bombay gibi şehirlerle karşılaştırmasını yapan Burgett, "İstanbul'un trafiğinden şikayet eden Bombay'a gitsin de görsün" dedi.
Araştırmalarda dünyada İstanbul'un Şanghay'ın ardından en fazla büyüyen ikinci şehir olduğunu belirten Ricky Burgett, "Türkiye'nin nüfusunun yüzde 17'si İstanbul'da. İstanbul'un ekonomiye katkısı ise bu nüfus oranından daha fazla... İstanbul dünyadaki büyük şehirler arasında en çok üreten şehir olarak ön plana çıkıyor" dedi.
İstanbul'da suç oranlarının bir çok metropol şehre oranla düşük olduğuna dikkat çeken Burgett, suçun en fazla olduğu şehirlerin başında ise Güney Afrika'nın Johannesburg ve Brezilya'nın Sao Paolo şehirleri olduğunu söyledi.
İlginç istatistikleri veren Burgett, Sao Paolo'da günde 900 otomobilin satıldığını, buna karşın İstanbul'da kişi başına düşen araç sayısının Berlin'de kişi başına düşen araç sayısının ancak yarısına tekabül ettiğini anlattı.
Çok sayıda uzmanın katıldığı Urban Age İstanbul Konferansı'nda ayrıca, dünyaca ünlü Mimar Richard Rogers, New York Ulaşım Müdürü Janette Sadik-Khan ve Columbia Üniversitesi'nden küresel şehirler konusunda uzman Saskia Sassen'in yanı sıra Türkiye'nin en tanınmış planlama tarihçisi İlhan Tekeli ile İstanbul'un önde gelen mimar ve tasarımcılarından İhsan Bilgin ve Korhan Gümüş de sunum yaptı. Washington DC, Sao Paulo, Barselona ve Bogota'nın belediye başkanları ve yönetim liderleri; Londra, Rotterdam, Lahey, Yeni Delhi, Philadelphia, Berlin, Beyrut ve Meksika'dan politikacı ve mimarlar bir araya geldi.
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın