Alman mobilya devi Walter Knoll ilk kez bir Türk markasının tasarımlarına koleksiyonunda yer veriyor.
Türk tasarımının kilometre taşlarından Sadi Öziş'in 1960'lı yıllarda yaptığı Kare Metal dönemi tasarımları ünlü Alman mobilya firması Walter Knoll tarafından yeniden hayata geçiriliyor. Walter Knoll kuruluşunun 150. yılında, Sadi Öziş ve Neptün Öziş koleksiyonu ile Türkiye piyasasına girşini kutlamaya hazırlanıyor.
Sadi Öziş, 1950'lerde Türkiye'nin ilk modern mobilyalarını yaşamsal bir merak, özel bir yaratıcılık ve sanatsal gücünü birleştirerek tasarlamıştı. Heykelsi ve modern, organik ve fonksiyonel, zarif ve çok yönlü. Modernitenin hissiyatını ve dönemin ruhunu en iyi şekilde yansıtır nitelikte tasarımlar... Kablo, inşaat demiri, su borusu, balık ağı gibi malzemelerden üretilen Kare Metal mobilyalarının alışılagelmişin dışında, özgün bir kullanımı vardı.
Bugün aradan 50 yıldan fazla bir zaman geçmiş olmasına rağmen bu tasarımlar modern ve zamansız ikonlar olarak halen çekiciliğini sürdürüyor. Kare Metal tasarımlarının döşemeli versiyonlarını ortaya çıkaran Walter Knoll, uzman döşeme işçiliği ile ortak değerleri şekillendiriyor.
Burgaz Koltuk
Sadi Öziş ve Neptün Öziş tarafından tasarlanan Burgaz koltuk, çizgi ve boşluğun ilişkisi, hafif görüntülü metal borular ve rahat oturma bölümünün birleşimiyle bir yaratıcılık sembolü. 1953'teki orijinal tasarımda kullanılan elektrik kabloları yerine yerleştirilen döşemeli oturma bölümü, günümüzün konforunu sağlıyor.
Fishnet Koltuk
Fishnet Chair tasarım tarihinin bir klasiği. Döneminin ilerisinde olan bu tasarımın zamansız karakteri bugün kendini açıkça belli ediyor. Sadi Öziş, 1959 yılında, İkinci Dünya Savaşı sonrası Türkiye'de yaşanan malzeme yokluğu nedeniyle, sanatsal dürtülerini kullanarak, bükülmüş inşaat demirlerinden oluşturulmuş bir iskeletin içerisine balık ağı örerek bu eşsiz tasarımı ortaya çıkarmış. Neptün Öziş tarafından geliştirilen yeni Fishnet Chair, döşemeli oturma ve sırt bölümü ile ikonik cazibesinden hiçbir şey kaybetmiyor.
Rumi
İlhamını semazenlerden almış bir koltuk. Kollarını açmış dönen semazenleri anımsatıyor. Rumi, adını çizgilerindeki kavislerden ve dalgalı hatlarından alıyor. Koltuğun yan kısımları, gülümseyen bir etki ile oryantal tarzının zarif görüntüsünü sağlamak adına iki yana yayılıyor. Geleneksellik ve modernitenin arasında bir köprü niteliği taşıyan Rumi, 1961 yılında piyasaya çıktığı dönemde gördüğü ilgiyi bugün de sürdürmekte.
Türk tasarım tarihinin parçası olan bu ikonik tasarımlara, Walter Knoll Türkiye Distribütörü Mozaik Design aracılığı ile ulaşabilirsiniz.