Nail Çakırhan'ı Kaybettik
mimarizm.com
/ 13 Ekim 2008
Uluslararası Ağa Han mimarlık ödülü sahibi Nail Çakırhan 98 yaşında yaşama gözlerini yumdu. Çakırhan, 16 gündür Muğla Özel Yücelen Hastanesi'nde kolon kanseri tedavisi görüyordu.
Mimar, gazeteci, şair Nail Çakırhan için Can Yücel , ''Yüksek mimardan geçilmeyen bu ülkede yüksek olmayan mimar bir tek Mimar Sinan var, diyordum. Bir ikincisi var yüksek olmayan bir mimar NAİL...'' demişti.
Nail Çakırhan kimdir?
1910 Ula doğumlu olan Nail Çakırhan 1930'da Nazım Hikmet'le birlikte yayımladığı '1+1=Bir' adlı şiir kitabında ve 1930'lu, 40'lı yıllarda dergilerde çıkan şiirlerinde Nail V. imzasını kullandığı için edebiyat çevrelerinda daha çok bu adla tanınıyor.
Çakırhan'ın hayatında önemli bir yer tutan mahkemelerin, cezaevlerinin ve yurtdışı yaşamının ardından, Adana Karatepe'de Prof. Bossert'le birlikte kazı yapmakta olan eşi Halet Çambel'in yanına gitmesi hayatında yeni bir sayfa açar. Çünkü kazıda çıkan arkeolojik buluntuların korunması ve sergilenmesi için geniş bir alanın saçaklıkla örtülmesi gerekmektedir. İşe başlayan müteahhit bırakıp gitmiş, yerine yenisi bulunamamıştır. Avan projesini mimar Turgut Cansever'in yaptığı işi yürütmek Nail Çakırhan'a kalır. O güne kadar çivi bile çakmamış olan Çakırhan, mimarlık hakkında kitaplar okur, ustalarla konuşur ve ortaya son derece başarılı bir uygulama çıkarır ortaya. Türkiye'nin ilk açık hava müzesi ve ilk geniş saçaklı 'çıplak beton' uygulamasıdır bu.
Nail Çakırhan'ın mimarlık yaşamı bununla sınırlı kalmaz. Bu uygulamayı kazı evi, karakol, orman bölge şefliği binaları, bölge yatılı okullarının inşaatı takip eder.
1963'te Ankara'da, projesi yine Turgut Cansever'e ait olan Türk Tarih Kurumu binasının inşaatını gerçekleştirir. Ardından Alman Elçiliği'ne bağlı Alman Lisesi'nin inşaatını.
En büyük mimarlık ödülünü alır
1983'te dünyanın en saygın mimarlık ödüllerinden Ağa Han Uluslararası Mimarlık Ödülü'nü alır . Mimarlık eğitimi almamış, kendi kendini yetiştirmiş birinin böylesi önemli bir ödüle layık görülmesi akademik çevreleri ayağa kaldırır. Mimarlıkta alaylı-mektepli, geleneksel-çağdaş tartışmaları yıllarca sürer.
Ödülden gelen parayla Muğla'daki eski bir hanı Kültür Evi olarak restore eder. Ardından otel inşaatları, Letonia, Montana gibi büyük tatil köyleri gelir. Akyaka, Dalyan, Bodrum, Muğla, Datça, Fethiye'deki birbirinden güzel yapılarıyla geçmişin değerlerini günümüze ve geleceğe bağlayan bir ad olarak efsaneleşir.
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın