Kosova için 'Geleceğin Modeli'ni arayan Priştine Mimarlık Haftası'nı izleyen Attila Beksaç; Ron Arad, Murat Tabanlıoğlu, Aaron Levy gibi tanınmış tasarımcıların katılımıyla gerçekleşen etkinliği değerlendirdi.
Savaşın üzerinden 14 yıl geçmiş. Kendine bu yaşlı kıtada bir konum arayan Kosovalılar gelecekleri konusunda soru işaretlerini elden bırakmazken, siyasi ve ekonomik çıkmazlara ara verip, değerini çok iyi bildikleri yaşama sıkı sıkıya bağlanmak için fikirler üretiyor. Geçtiğimiz haftalarda Kosova'nın başkenti Priştine'de Kosova Mimarlık Vakfı'nın (KAF- Kosovo Architecture Foundation) girişimiyle ilki düzenlenen Priştine Mimarlık Haftası (PAW- Prishtina Architecture Week) da derin bir nefes alıp düşünmek için güzel bir fırsat oldu.
Jeopolitik konumu nedeniyle tarih boyunca oldukça talep gören bir toprağı temsil eden Kosova, bu süreçler sonucunda İlirler, Dardanlar, Romalılar ve Osmanlılar gibi büyük uygarlıklara ev sahipliği yapmış olmanın yarattığı kültürel mirası belli oranda muhafaza edebilmiş. Ancak yakın geçmişte, özellikle de Yugoslavya ve Balkanizasyon periyotlarında, bölgedeki girişimcilik ve yatırım eksikliği her alanda olduğu gibi mimarlık alanında da bariz bir şekilde gözlemlenebiliyor.
Büyük oranda tahrip olmuş, tarihi dokudan yoksun başkent Priştine, Kosova Savaşı'nın sona erdiği 1999 yılına kadar Yugoslavya dönemindeki komünist, sosyalist anlayışla inşa edilmiş ve özellik arz eden bir iki yapı dışında oldukça birörnek ve ideolojik bir mimari karaktere sahip. Başkent, 1999 sonrası ve özellikle 2008 yılında ülkenin bağımsızlığını ilan etmesiyle büyük ivme kazanan inşaat sektörünün rüzgarına kapılmış durumda. Sıvasız tuğla çok katlı yapıların yerini, modern çelik-cam cepheli binalar alırken, yeni düzenlenen meydanlar ve yaya bölgeleri şehri daha farklı ve renkli bir karaktere büründürmek için -şu anda yeterli olmasa da uzun vadede- ümit verici gelişmeler olarak göze çarpıyor.
Priştine Mimarlık Haftası (PAW- Prishtina Architecture Week)
Yapılanmakta olan Kosova mimarlığındaki gelişmeler, meydan, yayalaştırma projeleri, yoğun yapılaşma girişimlerinden ibaret değil tabii ki. Birkaç ay önce soğuk bir Venedik gününde Mimarlık Bienali'ni gezerken görmüş olduğum Kosova standının ardından, Kosova Mimarlık Vakfı'nın girişimiyle düzenlenen Priştine Mimarlık Haftası (PAW) da bu konudaki optimist fikirlerimi pekiştiren bir gelişme oldu.
Şehrin geneline yayılan PAW, 1-6 Temmuz 2013 tarihleri arasında birçok farklı noktada düzenlendi. "Geleceğin Modeli" (The Future Model) temalı etkinlik süresince, Priştine kenti dünyanın birçok noktasındaki tecrübelerin, yöntemlerin, mimari ve kentsel deneylerin ve kuramların değiş tokuş merkezi haline geldi.
Kosova Mimarlık Vakfı (KAF), organizasyonun amacını;
- Dersler, oturumlar, atölyeler, film gösterimleri, şehir turları ve karşılıklı iletişim fırsatları aracılığıyla genç profesyoneller, mimarlık öğrencileri ve halkın katılımını sağlayarak, mimarlık alanında çağdaş araçların kullanımı için alternatif yollar üretmek,
- Geleceğin modelini kavramsal mimarlık temellerine oturtarak yeni fikirler geliştirmek,
- Kosovalı bireylerin mimarlık, planlama ve bu uzmanlık alanlarının toplum içinde oynaması gereken rol konusunda farkındalığını artırmak,
- İhtiyaç sahibi ailelerin yaşam şartlarını iyileştirmek ve kent ölçeğindeki sorunları gidermek için stratejiler geliştirmek,
- Yerel inşaat şirketlerini, Priştine kentini ve bütünde Kosova'yı tanıtmak şeklinde özetliyor.
Murat Tabanlıoğlu, Bostjan Vuga, Aaron Levy, Bruno Campos, Anne Guiney, Ila Beka & Louis Lemoine, Perparim Rama, Bujar Nrecaj BNarchitects, Astrit Nixha/ANARCH, Arbnor Murati, Marta Pozo Gil, Ivanisin.Kabashi.Arhitekti, Asa Bruno, Ron Arad Architects, Enric Ruiz-Geli gibi tanınmış mimarların, tasarım stüdyolarının ve akademisyenlerin PAW'a katılımı, organizasyonu takip edilmeye değer ve anlamlı kılmış gözüküyor.
Nitekim, organizatörlerden Bekim Ramku'nun, PAW sona erdikten sonra etkinliğin Facebook sayfasında yayınladığı not da bunu kanıtlıyor:
PAW size teşekkür ediyor!
Sevgili arkadaşlar,
Şahsım, Noli ve tüm PAW ekibi adına bu yılki PAW'ı daha özel kılan 2000'i aşkın ziyaretçi ve katılımcıya teşekkürlerimi iletmek istiyorum.
Yaklaşık 2 milyonluk nüfusuyla ‘The Young Europeans' (Genç Avrupalılar), yılların birikimini yavaş ve sağlam adımlarla dışavurmak için doğru hamleler yapmaya çabalıyor. Ülkede mimarlık bilincinin oluşturulması ve mimarlığın planlama temelinde ele alınmasının optimum düzeyde benimsenmesi önemseniyor. Yerel ölçekte bilim adamları, akademisyenler ve KAF; uluslararası işbirlikçiler olarak CHWB, UNESCO ve kimi girişimciler, PAW ile bir anlamda Kosova mimarlığı adına geleceğin modelini okumaya yeltenmiş gözüküyor.
Türkiye'den Tabanlıoğlu Architects'i temsilen PAW'a katılan Murat Tabanlıoğlu da iki ülke arasında kültürel, yöntemsel ve deneyimsel geçmişi oluşturmak için cesaret verici bir simge olarak görülebilir. Kosova'daki inşaat ve yol yapımlarında, kısacası ülkenin alt ve üst yapısının inşasında önemli bir rol oynayan Türkiye, böylece yatırım yelpazesini çeşitlendirme seçeneğiyle de tanışmış oluyor.
Bu güzel ve olumlu gelişmelerden daha iyisi ne olabilir diye soruyor olabilirsiniz. Sanırım cevabı yine Bekim Ramku'dan aldığım mail'de bulabiliriz. Ramku, önümüzdeki yıl organizasyonun daha kapsamlı, geniş ve büyük ölçekte ele alınacağından bahsediyor. Bu uluslar ve fikirler arası takas platformunun ‘gelenekselleştirilmesi' öngörüsü ise aklıma şu soruyu getiriyor:
Neden Priştine Mimarlık Haftası, Kosova mimarlığı için geleceğin modeli olmasın?