İlk kitabı "Doğal Taş Cepheler/Planlama İlkeleri, Projeler ve Yapılar" ile yayıncılık hayatına başlayan STONELINE Yayınları'nı ve kitabın içeriğini Yayın Yönetmeni Gülçin İpek ile konuştuk.
Bu yıl 25. yılını kutlayan ve doğal taş sektöründeki faaliyetlerini uluslararası alanda sürdüren STONELINE Yapı Ürünleri, doğal taşı konu alan referans kitaplar üretmek üzere “STONELINE Yayınları”nı kurdu. STONELINE Yayınları, Türkiye’nin doğal taşa odaklanmış ilk yayınevi oldu. Bir yapı malzemesi firmasının faaliyet alanında literatürü geliştirmek adına gerçekleştirdiği bu girişimini sektörel yayıncılığa ve dolayısıyla kültür hayatımıza yaptığı katkı nedeniyle kutluyor ve bu girişimlerinin örnek alınmasını umuyoruz. STONELINE Yayınları Yayın Yönetmeni Gülçin İpek ile yayınevine ilişkin konuştuk.
STONELINE Yayınları fikri nasıl ortaya çıktı? Amacı, hedefleri nelerdir?
STONELINE, sosyal sorumluluk anlayışı ile kuruluşundan bugüne eğitime, sanata ve kültürel etkinliklere destek veren bir firma. İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın (İKSV) da destekçileri arasında. AURA-İstanbul Mimarlık ve Şehircilik Araştırmaları Akademisi’nin ise kurucuları ve destekçileri arasında yer alıyor. STONELINE ile üç yıl önce yollarımız kesişti. Kurumun sosyal sorumluluk anlayışının bir devamı olarak “doğal taş konusuna odaklanmış bir yayınevi” kurmak istediklerini benimle paylaştılar. Öncelikli amaçları, tarihi yapılarda kullanılan doğal taşları belgelemekti. İki yıl önce yayınevini yapılandırarak, kuruluş amacını destekleyen bir yayın programı oluşturduk.
Yayınevi olarak hangi alanlarda yayınlara yer vermeyi planlıyorsunuz? Ana konusu doğal taş olmayan eserlere de yer verecek misiniz?
STONELINE Yayınları’nı, doğal taşa odaklanan, bu konuda kaynak niteliğindeki araştırma ve eserleri yayımlayan bir yayınevi olarak kurguladık. Doğal taş odağında hazırlayacağımız kitaplarla mimarlık, içmimarlık, kültür, sanat, tasarım, arkeoloji, jeoloji alanlarına katkıda bulunmayı, yine bu alanlarda yayına dönüşebilecek nitelikteki akademik araştırmaları desteklemeyi hedefliyoruz.
Uluslararası alanda dahi doğal taş özelinde yayımlanan kitap sayısı oldukça sınırlı. Öncelikle eksikliğini tespit ettiğimiz konularda, uzmanları bir araya getirerek kitapları hazırlamayı ve yayımlamayı amaçlıyoruz. Zaman zaman ilk yayınımız gibi çeviri yayınlara da yer vereceğiz. Bize ulaşan araştırmaları ve kitap önerilerini de değerlendirerek literatüre kazandırmak hedeflerimiz arasında.
Yayınevi’nin ilk kitabı, "Doğal Taş Cepheler/Planlama İlkeleri, Projeler ve Yapılar" yayımlandı. Kitap hakkında bilgi verebilir misiniz?
Birkaç kitabın hazırlığına aynı anda başladık. Kültürel kitapların yanısıra mimarları doğal taş uygulamaları konusunda bilgilendirici teknik kitaplar da yayımlamayı planlıyoruz.
Mimarlık yayıncılığında nitelikli yayınlar üreten yurtdışındaki yayıncılarla iletişim halindeyiz. İlk olarak DOM Publishers bir kitap projesini paylaştı bizimle. Konu bizim için uygundu. Ancak Türkiyeli mimarların da projelerine yer vermek istediğimizi paylaştık. Onlar da olumlu karşıladı. Pandemi döneminin zor çalışma koşulları altında DOM Publishers ekibiyle içerik konusunda karşılıklı görüşerek çalışmayı tamamladık.
Mimar ve Editör Konstantin Krüger tarafından kaleme alınan kitap; Philipp Meuser (Prof., Mimar), Hermann Graser (Alman Doğal Taş Birliği Başkanı) ve Tobias Nöfer’in (Mimar) metinleri ile zenginleştirildi.
Kitabın hazırlık sürecinde biz de bir ekip oluşturduk. Almancadan çevirisini Zuhal Nakay (Mimar) üstlendi. Neslihan Güçmen (Mimar), metnin doğru terminolojiyle Türkçeleştirilmesi konusunda saha deneyimiyle bize destek verdi. Burcu Agalar son okumasını yaptı. STONELINE Sanat Danışmanı Cem Günübek grafik uyarlamaları yaptı. Bize her konuda destek olan Serkan Angı (Jeoloji Mühendisi, Dr.) doğal taşa ilişkin terimlerin çevirisini denetledi. Sevgili Sinan İzgi de mimarlık deneyiminden yararlandığımız danışmanımızdı. Hepsine özverili desteklerinden dolayı teşekkür ederiz. Tabii tüm süreçlerde başta STONELINE Yapı Ürünleri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bayrak olmak üzere tüm STONELINE ekibi deneyimleri ile çalışmalara rehberlik etmekte.
Kitapta teori ve pratiğe yönelik bilgilendirici metinlerin yanısıra uluslararası alanda faaliyet gösteren mimarlık ofislerinin seçilmiş projeleri de yer alıyor. Tüm projeler, mimarlarından gelen açıklama metinlerinden yararlanılarak Editör Krüger tarafından tek tek irdelenerek detay çizimleri, fotoğraflar ve tasarım ilkelerini açıklayan metinler eşliğinde sunuldu.
Aralarında İstanbul, İzmir ve Muğla’nın da yer aldığı 15 farklı dünya şehrinden seçilmiş 23 proje içinde Türkiye’den EAA-Emre Arolat Mimarlık, Atelier Han Tümertekin, Erginoğlu&Çalışlar, Teğet Mimarlık, DDA – DILEKCI Mimarlık’ın projeleri de yer aldı. Türkiyeli mimarlık ofislerinin uluslararası bir yayında yer almasının Türkiye mimarlığının uluslararası alanda tanıtımına önemli bir katkısı olduğunu düşünüyoruz. Bunu başkaca yayınlarla ilerleyen zamanlarda da sürdürmeyi hedefliyoruz. Doğal taşın başarıyla kullanıldığı tüm projeleri takip edeceğiz. Projelerin bizimle paylaşılmasından da mutluluk duyarız.
Kitap, hem doğal taşın malzeme olarak uygulama çeşitliliğini göstermeyi hem de doğru yerde ve doğru biçimde kullanımına yer yer tartışma zeminleri de açarak rehberlik etmeyi amaçlıyor. Aynı zamanda yatırımcı, mimar ve taş tedarikçisi firma arasındaki, özellikle planlamanın ilk aşamalarında büyük önem taşıyan iş birliğinin önemine vurgu yapılarak bu sürecin kolaylaştırılması da hedefleniyor.
Kitap; doğal taşla cephe tasarımı konusunda güncel tasarım eğilimleri ve teknolojileri, mimarlık tarihinden referansları ve temel bilgileri, tasarım yöntemlerini, inşa edilmiş yapıların ve cephelerinin özgün bir bakış açısıyla incelenmesini, doğal taşın bloktan yapıya serüvenini ve başlıca taş türlerini kapsayan beş ana bölümden oluşuyor.
Kitap sadece doğal taş ile ilgilenen profesyonellere, çalışanlara mı hitap ediyor? Bunun dışında kimlere faydalı olabileceğini, kimlerin ilgisini çekebileceğini düşünüyorsunuz?
Metinler, mimar olmayan okuyucuların dahi kolayca anlayabileceği bir dille kaleme alındı. Biz de çevirisinde buna çok özen gösterdik. Kullanılan dilin yalınlığını korumaya çalıştık. Kitabın önemli özelliklerinden biri de doğal taşın cephede kullanımına odaklanılmış olsa da doğal taşa ilişkin okuyucuyu etraflıca bilgilendiren bölümlerinin bulunması.
Kitabı edinmek isteyenler nerede bulabilir?
Kitabın ana dağıtımını YEM Kitabevi üstlendi. Bunun yanısıra, tüm kitabevlerinden temin edilebilir.
Kitap, Alman yayınevi DOM Publishers iş birliğiyle hazırlandı. DOM Publishers ile ya da başka ülkelerden farklı yayınevleri ile benzer projeleriniz olacak mı?
Elbette. Bu kaçınılmaz. Yayıncılar her zaman bu anlamda iş birliği içindeler. Telif hakkını verdiğimiz yayınlar da olacaktır diye umuyorum. Hatta hedeflerimiz arasında diyebilirim.
Türkiye’den uzmanların doğal taş konusunda ya da benzer konularda kitaba dönüşebilecek çalışmalarını değerlendirmeyi düşünüyor musunuz? Yakın gelecekte yayımlamaya hazırlandığınız böyle bir eser var mı? Bu konuda çalışma yapmaya istekli yazarlara bir çağrınız var mı?
Bu çok önemli. Kitap üretmek çok uzun soluklu bir süreç. Bazen bir kitabın hazırlanması ve yayımlanması iki yılı bulabiliyor, hatta aşıyor. Ayrıca her konuyu yayınevi olarak bizim kurgulamamız gerçekçi değil. Doğal taş konusunda çalışmayı düşünen ya da kitaba dönüşebilecek araştırmaları bulunan araştırmacıların/uzmanların çalışmalarını bizimle paylaşmalarını bekliyoruz. Yayınlanabilecek nitelikteki araştırmaları desteklemek yayınevinin ana hedeflerinden biri.
Yayınevinin yayıma hazırladığı yeni eserler var mı? Varsa kısaca bilgi verebilir misiniz?
İkinci kitabımızı yeni yılın ilk ayında yayımlamayı planlıyoruz; Mimarlar İçin Doğal Taş Rehberi. Kitap, öğrenciler, mesleğe yeni başlayan genç mimarlar, doğal taşın yapıda kullanımına yönelik seçim kararlarıyla başlayan süreçte ihtiyaç duyan herkes için süreçler hakkında genel çerçevede bilgiler veren bir rehber niteliğinde hazırlandı. Her bir bölüm konusunda uzman mimar ve akademisyenlerce kaleme alındı.
Bir diğer yayın hazırlıkları süren kitap projemiz, Ayasofya’nın Taşları. Bu kitabı da 2023 yılı sonunda tamamlamayı planlıyoruz. İki yıldır hazırlıkları devam ediyor. Yerli ve yabancı uzmanlar tarafından kaleme alınıyor. Tüm yapı ve taşları pandemi öncesi fotoğraflandı. Ayasofya’da kullanılan taşları odağına alan bir çalışma olacak.
Eklemek istedikleriniz...
25 yıl mimari yayıncılık alanında çalışmış bir mimar olarak STONELINE’ın meslek alanımıza yaptığı bu katkıyı çok önemsiyorum. Kurumlar genellikle sponsor olarak destek vermeyi tercih ediyor. STONELINE ise bilgi birikimini, vizyonu ve deneyimini yayınlar aracılığıyla paylaşmayı tercih etti.
STONELINE bünyesinde görev alan jeolog, mühendis ve mimarlardan oluşan uzman bir ekip hazırlanan içeriklere katkıda bulunuyor. Bu çok önemli. Böylelikle kurumun saha deneyimi ve kurum hafızası da aktarılmış oluyor. Bunu eğitimler aracılığıyla da yapıyorlar. Üniversitelerin Mimarlık Bölümü öğrencilerine adeta bir taş müzesi niteliğindeki Ayazağa’daki merkez binalarında istenildiğinde doğal taş eğitimi veriliyor.
Yayıncılık, içinden geçtiğimiz günlerde ekonomik olarak da sürdürülebilir olmaya ilişkin bir çıkmazda. Hangi sektörden olursa olsun sanayici veya hizmet üreticisi firmaların bulundukları sektörlerin hem kültürel hem bilimsel gelişimine verecekleri bu tür destekler daha da önemli bir konumda artık.
Bu özverili girişimin tüm sektörde faaliyet gösteren firmalara örnek olmasını diliyorum.
Teşekkürler...