Toronto, geçtiğimiz yıl itibariyle, Kuzey Amerika kentleri arasında 'yeşil çatılar yasası'nı yürürlüğe sokan ilk kent olmuştu. Yasaya göre; yüzölçümü 1.997 metrekareyi (21.500 square feet'i) geçen tüm yeni konut, ticaret ve kamu yapılarının çatılarının belli bir bölümünü yeşillendirmeleri gerekiyor. Sanayi strüktürlerinin de önümüzdeki seneden itibaren yasa kapsamına alınacağı belirtiliyor.
Salt yasayı çıkarmakla yetinmeyen kent yönetimi, belediye binasının 11 bin metrekarelik kamuya açık çatı bahçesini, bu değişime örnek teşkil edecek bir durum araştırmasına çevirdi ve kentliye 'başının üstü'nde yer açtı.
Toronto belediye binasının çatı podyumu, kamu kullanımına açık 11 bin metrekarelik bir bahçeye dönüştürüldü. Görsel: Steven Evans, metropolismag.com
Kentin, yeşil yapı konseptini desteklediğini ve bu konuda öncü olmak istediğini ifade eden girişimci Bruce Bowes; "Belediye binasında bir dizi proje yürütülmekte. Bunlardan birisi de ‘yeşil çatı podyumu'. Gündemdeki diğer projeler arasında derin göl suyu soğutma sistemi ve bina otomasyon sistemleri de yer alıyor" bilgisini verdi.
Yapılarda enerji verimliliğini artıran ve yağmur suyu yönetimini sağlayan ‘yeşil çatılar', Toronto belediye binasının karşısında konumlanan ve kentin en büyük açık kamusal alanı olan Nathan Phillips Meydanı'nın yeniden canlandırılması projesinin de birinci aşamasını oluşturuyor.
Yerel mimarlık ofisleri Plant Architect ile Shore Tilbe Perkins + Will tarafından tasarlanan bu ‘çatı üstü oasisi', meydanın dönüşümü için büyük önem taşıyor.
Plant Architect'ten Mary Tremain, projeye ilişkin yaptığı açıklamada; modernist belediye binasını 1965 yılında kente kazandıran Finlandiyalı mimar Viljo Revell'in, çatı podyumunu baştan itibaren halkın kullanımına açmayı savunduğunu bildiriyor. Çatının yaklaşık 15 yıldır kapalı olduğunu sözlerine ekleyen Tremain, "Taş döşeli çatının etrafında bir koşu pisti yer alıyordu. Ancak döşemeler, 10 cm'lik hantal bir yalıtım katmanının üzerine oturuyordu" diyerek podyumun eski durumuna ilişkin bigilendirmede bulunuyor.
Çatıya yeniden hayat vermek için dam koruğu, uzun ömürlü bitkiler ve çimenden oluşan lineer bir yeşil şeması geliştiren mimarlar, ziyaretçilerin belediye binasının iki kulesi arasında dolaşırken, sarıdan turuncuya, turuncudan kırmızıya dönen bir renk paleti kurguladı. Tremain, alana geçici bir kalite kazandırıldığını söylese de bahçe, hem içinde dolaştıkça hem de mevsimlere göre ziyeretçiye farklı görsel deneyimler yaşatıyor.
Mevsimlere göre yaratılan renk kaleidoskopu. Görsel: toronto.ca
Oturma banklarının üstündeki sabit gölgelikler aynı zamanda güneş saati görevi görüyor. Her bir banka sadece günün belli bir saatinde gölge düştüğüne dikkat çeken Tremain durumu, "Saat iki bankımız, saat oniki bankımız ve bir de sabah bankımız var" şeklinde tarifliyor.
Bankların üstündeki gölgelikler aynı zamanda güneş saati işlevi görüyor. Görsel: Steven Evans, metropolismag.com
Zemin kotundan kavisli bir rampa ile ulaşılan 2,2 milyon dolar değerindeki çatı bahçesi, geçtiğimiz Mayıs ayında açıldığından bu yana, -daha ilk hafta sonu 10 binden fazla ziyaretçi çekerek- binlerce kişi ağırladı.
Proje geliştiricisi Bruce Bowes'un, "kentin benimsediği yeşil ilkeleri simgelemeye çalışan bir yapı" olarak betimlediği belediye binası -yüklü maliyetini inkar etmeyerek- yeşil çatı yasasının en ‘seyredilesi' çatı bahçesini sunuyor kentlilere.