Tüketim Kentinin Defosu 'Muzak'ın Alternatifi: 'Müziksiz Mekanlar'

Onurcan ÇAKIR / 13 Şubat 2012

Mimarlık formasyonuna 'akustik danışman' unvanını ekleyen Onurcan Çakır, kurucusu olduğu 'Müziksiz Mekanlar' oluşumunun arkaplanını Mimarizm okurlarıyla paylaşıyor. Müziksiz kent mekanlarının mümkün ve gerekli olduğunu savunan Çakır'ın sorun tespitine çözüm önerileri de eşlik ediyor.    



Müziksiz Mekanlar
Modern tüketim kentinin bir defosu olan muzak*'a karşı bir alternatif

Müziksiz Mekanlar, kent hayatında ortaya çıkan sürekli müzik dinlemek zorunda kalma durumunu eleştiren ve buna bir çözüm alternatifi sunmayı amaçlayan bir oluşum. Müziğin, tüketicinin ilgisini çekeceği ve satışı arttıracağı inanışı ile mağazalarda, marketlerde, restoranlarda, kafelerde, eczanelerde, ulaşım araçlarında, kısaca her yerde sınırsızca ve bilinçsizce kullanılmasından rahatsızlık duyulduğunu belirtmek ve müziğin ticarileştirilerek hızla tüketilmesinin oluşturduğu problemleri dile getirmek amacıyla ortaya çıkıyor.


  Müziksiz bir kafe


Günlük kent hayatında her an, girdiğimiz her mekanda arka planda müzik çalıyor. Müşterilerin bir mağazadan kıyafet alırken elektronik müzik dinlemek ya da çay içerken pop kanalları izlemek gibi bir talebi olmamasına rağmen, işletmeler dükkanlarında hoparlör ya da televizyon olmadığında bunun bir eksiklik olacağı inancıyla müşterilere bilinçsizce rahatsızlık vermeye devam ediyor. Gözden kaçan nokta ise, kimsenin belirli bir tip müzikten hoşlanmak zorunda olmadığı. Örneğin, ekmek almak için markete giren bir insan, hoşuna gitmediği halde binbir çeşit jingle dinlemek zorunda değil.

Bilinen ilk ses kaydı, Édouard-Léon Scott de Martinville tarafından 1859 yılında yapılmış. Bu tarihten öncesinde ise insanlar, ‘eğer dilerlerse' içerisinde canlı müzik yapıldığını bildikleri mekanlarda yemek yemeye gidebiliyor ya da konserlere katılabiliyorlardı. Bunun dışındaki zamanlarda ise müzik dinlemek zorunda kalmıyorlardı. Yani, aslında insan doğasında olmayan ve yaklaşık 150 yıllık geçmişi olan ses teknolojisi ni bugün insanlara zorunlu olarak dayatmak, işin psikolojik yönü düşünülmese bile, en azından fiziksel olarak insan bedeninin sınırlarını zorluyor çünkü insan kulağının doğal seslere tahammülü ses yükseltici aletlerden çıkanlara oranla daha yüksek.

Yurtdışında, fon müziği olmadan hizmet veren birçok ünlü kafe, restoran ve alışveriş zinciri bulunuyor. Viyana'nın turistik ve mekansal açıdan en ön plana çıkan kafelerinden Hawelka, müziksiz olarak hizmet vermesiyle biliniyor. Ayrıca restoranlar için çok önemli bir kalite kriteri olan ‘Michelin Yıldızı' sahibi birçok restoran, müziksiz olarak çalışıyor ve bunu özellikle belirtiyor. İnsanların yemeğe ve ortamdaki doğal ambiyansa odaklanmalarını istiyor ve müzikten rahatsız olmamalarını amaçlıyorlar. Oraya gidecek tüm müşterilerin ortak bir müzik zevki olamayacağının ve kimsenin de sevmediği müzikler dinlemeyi tercih etmeyeceğinin farkındalar.


  Vefa Bozacısı


Müzik, kentlerde ticari anlamda her an ve sınırsızca kullanılarak değersizleştiriliyor, sıradanlaşıyor
ve bu yüzden bir noktadan sonra insanların müziğe bakış açısı değişmeye başlıyor. Neyse ki İstanbul'da ve Türkiye genelindeki diğer kentlerde az da olsa müziksiz mekanlar var ve ne işletmeciler satış yapamamaktan şikayetçi, ne de müşteriler müzik çalınmamasından. Aksine aynı işi yapan diğer mekanlara oranla daha yüksek bir doluluk oranına sahipler. Bu da gösteriyor ki, mekan içinde müzik çalma kararı tamamen işletme sahibinin insiyatifine kalmış , yani müşterilerin talebi sonucu oluşan bir seçim söz konusu değil.


Müziksiz mekanlar
, kullanıcı tarafından genel profil olarak kaliteli ve samimi olarak tanımlanıyor. Örneğin bir lokantada duyulan çatal bıçak sesleri ve insan konuşmaları, ortamın kendi soundscape'ini oluşturuyor ve mekanı bu sesler bütünü tanımlamaya başlıyor. Mekan, fon müziği gibi dışarıdan bir elemanla müdahale edilmeden kendi kimliğini oluşturuyor ve bu sesler bütünü her yerde özgün olduğu için değerleniyor. İnci Pastanesi ve Vefa Bozacısı gibi yıllardan beri süregelen gelenek sahibi mekanların müziksiz olarak hizmet vermesi de bunun diğer bir göstergesi.


Söylem

Hepimiz severek müzik dinliyoruz. Tüm müzikli yerlerin de müziksiz mekanlara dönüşmesini beklemiyoruz. Ama müzikli mekanlara olduğu gibi, müziksiz mekanlara da ihtiyacımız var, çünkü: 

- Sessizlik, en temel insan haklarından biridir.
- Toplumların ortak müzik zevkleri yoktur, yalnız bireylerin müzik anlayışlarından söz edilebilir.
- Her insanın, hizmet alırken müzik dinlemek zorunda kalmama hakkı vardır.
- Müzik, sınırsızca kullanılarak ucuzlaştırılmamalı ve değersizleştirilmemelidir.
- Müzik, bir ticaret aracı olmamalıdır.
- Hoşlanılmayan müzikler de dahil olmak üzere, her tür rahatsız olunan ses, gürültü olarak tanımlanır.
- Bilinen ilk modern ses kaydı 1859 yılında yapılmıştır. Bu tarihten önce insanların müzik dinleme zorunluluğu bulunmamaktadır.
- Her kesimden insanın ortak kullanımına açık kamusal alanlarda müzik yayını sınırlandırılmalıdır.

Ne yapılmalı

Müzikli bir mekanda alışveriş yapmak, yemek yemek ve konuşmak isteyenler için her türlü imkan mevcut ama müzik dinlemeden bir sosyal aktivitede bulunmak isteyen kullanıcıların yararlanabileceği mekanlar neredeyse yok denecek kadar az. Kullanıcılar için alternatifler oluşturulmalı, örneğin müziksiz bir kafede oturup sohbet etmek isteyenlere bu olanak sağlanmalı. Alışveriş zincirleri, en azından bir şubelerini müziksiz olarak ayırmalı veya her şubesinin belirli bir kısmını müziksiz olacak şekilde düzenlemeli. Söz konusu olan, müziğin sesini kısmak değil, müzik yayını yapmamak, çünkü kısık da olsa hoşlanılmayan müzik rahatsız edici olabilir. İstanbul gibi her kesimden insana hitap etmek gibi kaygısı olan bir kentin bu eksikliği umuyoruz ki tüketiciden de gelen taleple yakın zamanda duyarlı işletme sahipleri tarafından giderilecek.


  Danışman Geçidi (Hazzopulo Pasajı)


*muzak: Fon müziği, alışveriş müziği ya da asansör müziği olarak da geçen, insanlara daha çok alışveriş yaptıracağına inanılan hafif müzikler.


Müziksiz Mekanlar oluşumuyla  ilgili ayrıntılı ve güncel bilgiye 
şuradan ulaşılabilir.


İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :